ZAMANASIMINI DOLANMAK
(6.10.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde
yayimlanmistir)
Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde “vergi
alacaginin dogdugu takvim yilini takip eden yilin basindan baslayarak bes yil
içinde tarh ve mükellefe teblig edilmeyen vergiler zamanasimina ugrar”
düzenlemesi yer almistir. Bu düzenleme uyarinca vergi incelemelerinin bes
yillik söz konusu zamanasimi süresi içerisinde tamamlanmasi, inceleme soncunda
bir matrah veya vergi farki görüldü ise vergi tarh ettirilerek ilgili mükellefe
teblig edilmesi gerekmektedir.
Ancak anilan maddenin ikinci fikrasinda,
vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonlarina basvurulmasi halinde
zamanasiminin duracagi, ancak bu durma süresinin bir yili asamayacagi hükme
baglanmistir.
Uygulamada maalesef bazen idarenin ve bazen
de inceleme elemanlarinin söz konusu bes yillik zamanasimi süresini, sözünü
ettigimiz ikinci fikrayi devreye sokarak, alti yila çikartmaya çalistigi
görülmektedir. Yani, idare bes yillik süreyi bu sekilde dolanmaya
çalismaktadir. Kanun hükümlerini hep mükellef dolanacak degil ya, bazen de
idare dolanma çabasina girmektedir.
Vergi incelemeleri sonucunda, inceleme
elemani bir matrah veya vergi farkina rastlarsa, re’sen tarh edilecek vergiyi
kendisi belirlemek ve raporunda göstermek zorundadir. Bir inceleme elemani
matrah veya vergi farkini belirleyip, re’sen tarh edilecek verginin
hesaplanmasi için dosyanin takdir komisyonuna sevkini – kural olarak -
isteyemez.
Kural olarak dedim, çünkü inceleme elemanlari,
bulunacak matrah veya vergi farki için, teknik bazi degerlemelerin yapilmasini
takdir komisyonundan isteyebilir. Ancak bu istemin sonucuna göre, re’sen tarh
olunacak verginin, yine kendilerince belirlenmesi gerekir. Bazen veraset
vergisi uygulamasinda oldugu gibi inceleme elemani, raporunda matrahin re’sen
takdirini gerektiren nedenleri ve takdire dayanak olabilecek bilgi ve bulgulari
saptayarak matrah takdirini gerçeklestirmek üzere dosyanin ilgili takdir
komisyonuna havale ettirilmesini de saglayabilir. Ancak bunlar istisnai yollardir.
Oysa uygulamada bu istisnai olarak belirttigim yolun, zamanasimi hükümlerini
dolanmak amaciyla kullanildigini görmekteyiz.
Takdir komisyonuna
sevk islemi zamanasimi süresini – bir yilla sinirli olarak olsa da- durdurdugu
için süresinde bitirilemeyen ve zamanasimi süresi dolma durumu olan
incelemelerin, inceleme elemanlari tarafindan takdir komisyonlarina sevki
saglanmakta; ancak bu arada da incelemeye devam edilmekte, takdir komisyonuna
sevkin kazandirdigi ek bir yillik süre içinde inceleme raporlari tamamlanarak takdir
komisyonlarinin da gelen bu rapora göre matrah takdiri saglanmaktadir.
Sirf mükellefler aleyhine zamanasimi
süresinin durdurulmasi maksadiyla yapilan bu tür takdire sevk islemleri, idari
usule ve dolayisiyla hukuka aykiri düsmekte ve mükellef haklarini
zedelemektedir.
Nitekim
Danistay 4. Dairesi 14.10 2014 tarih ve E. 2013/3222 K. 2014/5621 sayili Kararinda bu hususu açikça vurgulamistir. “Incelemenin Kanunda sayilan yetkililer
tarafindan yapilmasi ve takdir komisyonunca; bunun disinda herhangi bir
inceleme yapilmaksizin; bu rapor esas alinarak matrah belirlenmesi halinde de,
tarhiyatin vergi alacaginin dogdugu takvim yilini takip eden yilin basindan
baslayarak bes yil içerisinde yapilmasi gerekmektedir. Takdire done olmak üzere
inceleme elemanlari tarafindan inceleme yapilmasina ve düzenlenen raporlarin
takdir komisyonunca done olarak kullanilmasina yasal bir engel bulunmamakta ise
de; bu usulün, 114. maddede düzenlenen ve bes yil içinde yapilmasini zorunlu
kilan zamanasimi hükmünü asmak amaciyla bir yöntem olarak kullanilmasi, idare
hukukunda geçerli olan kanuni idare ilkesi ve hukuki güvenligin korunmasi
prensibine, dolayisiyla hukuka aykiridir. (…) Incelemenin takdir komisyonunca
degil vergi denetmenince yapilmis olmasi karsisinda, yukarida da açiklandigi
üzere, takdire sevk ile zamanasiminin durdugunun kabulüne olanak
bulunmadigindan, (…) vergi tarh zamanasimina ugramistir.”
Danistay
9. Dairesi de ayni görüstedir. “…Sirf zamanasimini kesmek amaciyla
takdire sevk islemi VUK md.114’te belirtilen zamanasimi süresini
durdurmayacagindan ve olayda; davaci hakkinda uyusmazlik konusu husus ile
ilgili olarak inceleme yapilmadan zamanasimi gerekçe gösterilerek takdir
komisyonuna sevki üzerine, takdir islemlerine esas teskil etmek üzere
zamanasimi süresinin dolmasindan sonra düzenlenen basit rapor dikkate alinarak
takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden cezali katma deger vergisi
tarhiyati yapilmasinda hukuka uyarlik bulunmamaktadir (E.2012/9726, K.2013/5028, T.22.05.2013).
Sahte fatura kullandigi iddia olunan bir
mükellef hakkinda hazirlanan vergi teknigi raporundan sonra dosya takdir
komisyonuna sevk edilerek ve komisyonca KDV indirimlerinin reddi suretiyle
saptanan matraha dayanarak yapilan tarhiyat
aleyhine açilan bir davada Danistay
9. Dairesinin adeta ders niteligindeki karari ile yazimizi bitirelim. “idari islem ve tasarruflarla kisilerin
hukukunda haricen degisiklik yapma yetkisine haiz olan idarenin, bu yetkisini
kullanirken öncelikle yetkinin kullanilmasina iliskin sekil ve kosullarinin
belirlendigi usul kanunlarinin kendi üzerine yükledigi görevler çerçevesinde
hareket etmesi gerekir. Zira Anayasada yer alan hukuk devleti ilkesinin dogal
bir sonucu olarak da idarenin islem ve eylemlerini, hukuk kurallari çerçevesinde
ve yine bu kurallarin yükledigi görev ve yetki kapsaminda yürütmesidir”
(E.2014/4977 K.2014/4573 T.16.10.2014)
NOT : Bu konuda daha genis bilgi edinmek isteyenler
için : Basar Soydan, Vergi Incelemeleri, Istanbul 2015, sf:568 vd.