ZAMANASIMINI DOLANMAK

06.10.2015 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 4618 görüntülenme YAZDIR

ZAMANASIMINI DOLANMAK

 

(6.10.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanmistir)

                                                      

Vergi Usul Kanununun 114. maddesinde “vergi alacaginin dogdugu takvim yilini takip eden yilin basindan baslayarak bes yil içinde tarh ve mükellefe teblig edilmeyen vergiler zamanasimina ugrar” düzenlemesi yer almistir. Bu düzenleme uyarinca vergi incelemelerinin bes yillik söz konusu zamanasimi süresi içerisinde tamamlanmasi, inceleme soncunda bir matrah veya vergi farki görüldü ise vergi tarh ettirilerek ilgili mükellefe teblig edilmesi gerekmektedir.

Ancak anilan maddenin ikinci fikrasinda, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonlarina basvurulmasi halinde zamanasiminin duracagi, ancak bu durma süresinin bir yili asamayacagi hükme baglanmistir.

Uygulamada maalesef bazen idarenin ve bazen de inceleme elemanlarinin söz konusu bes yillik zamanasimi süresini, sözünü ettigimiz ikinci fikrayi devreye sokarak, alti yila çikartmaya çalistigi görülmektedir. Yani, idare bes yillik süreyi bu sekilde dolanmaya çalismaktadir. Kanun hükümlerini hep mükellef dolanacak degil ya, bazen de idare dolanma çabasina girmektedir.

Vergi incelemeleri sonucunda, inceleme elemani bir matrah veya vergi farkina rastlarsa, re’sen tarh edilecek vergiyi kendisi belirlemek ve raporunda göstermek zorundadir. Bir inceleme elemani matrah veya vergi farkini belirleyip, re’sen tarh edilecek verginin hesaplanmasi için dosyanin takdir komisyonuna sevkini – kural olarak - isteyemez.

Kural olarak dedim, çünkü inceleme elemanlari, bulunacak matrah veya vergi farki için, teknik bazi degerlemelerin yapilmasini takdir komisyonundan isteyebilir. Ancak bu istemin sonucuna göre, re’sen tarh olunacak verginin, yine kendilerince belirlenmesi gerekir. Bazen veraset vergisi uygulamasinda oldugu gibi inceleme elemani, raporunda matrahin re’sen takdirini gerektiren nedenleri ve takdire dayanak olabilecek bilgi ve bulgulari saptayarak matrah takdirini gerçeklestirmek üzere dosyanin ilgili takdir komisyonuna havale ettirilmesini de saglayabilir. Ancak bunlar istisnai yollardir. Oysa uygulamada bu istisnai olarak belirttigim yolun, zamanasimi hükümlerini dolanmak amaciyla kullanildigini görmekteyiz.

Takdir komisyonuna sevk islemi zamanasimi süresini – bir yilla sinirli olarak olsa da- durdurdugu için süresinde bitirilemeyen ve zamanasimi süresi dolma durumu olan incelemelerin, inceleme elemanlari tarafindan takdir komisyonlarina sevki saglanmakta; ancak bu arada da incelemeye devam edilmekte, takdir komisyonuna sevkin kazandirdigi ek bir yillik süre içinde inceleme raporlari tamamlanarak takdir komisyonlarinin da gelen bu rapora göre matrah takdiri saglanmaktadir.

Sirf mükellefler aleyhine zamanasimi süresinin durdurulmasi maksadiyla yapilan bu tür takdire sevk islemleri, idari usule ve dolayisiyla hukuka aykiri düsmekte ve mükellef haklarini zedelemektedir.

          Nitekim Danistay 4. Dairesi 14.10 2014 tarih ve E. 2013/3222 K. 2014/5621 sayili Kararinda bu hususu açikça vurgulamistir. “Incelemenin Kanunda sayilan yetkililer tarafindan yapilmasi ve takdir komisyonunca; bunun disinda herhangi bir inceleme yapilmaksizin; bu rapor esas alinarak matrah belirlenmesi halinde de, tarhiyatin vergi alacaginin dogdugu takvim yilini takip eden yilin basindan baslayarak bes yil içerisinde yapilmasi gerekmektedir. Takdire done olmak üzere inceleme elemanlari tarafindan inceleme yapilmasina ve düzenlenen raporlarin takdir komisyonunca done olarak kullanilmasina yasal bir engel bulunmamakta ise de; bu usulün, 114. maddede düzenlenen ve bes yil içinde yapilmasini zorunlu kilan zamanasimi hükmünü asmak amaciyla bir yöntem olarak kullanilmasi, idare hukukunda geçerli olan kanuni idare ilkesi ve hukuki güvenligin korunmasi prensibine, dolayisiyla hukuka aykiridir. (…) Incelemenin takdir komisyonunca degil vergi denetmenince yapilmis olmasi karsisinda, yukarida da açiklandigi üzere, takdire sevk ile zamanasiminin durdugunun kabulüne olanak bulunmadigindan, (…) vergi tarh zamanasimina ugramistir.”

Danistay 9. Dairesi de ayni görüstedir. “…Sirf zamanasimini kesmek amaciyla takdire sevk islemi VUK md.114’te belirtilen zamanasimi süresini durdurmayacagindan ve olayda; davaci hakkinda uyusmazlik konusu husus ile ilgili olarak inceleme yapilmadan zamanasimi gerekçe gösterilerek takdir komisyonuna sevki üzerine, takdir islemlerine esas teskil etmek üzere zamanasimi süresinin dolmasindan sonra düzenlenen basit rapor dikkate alinarak takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden cezali katma deger vergisi tarhiyati yapilmasinda hukuka uyarlik bulunmamaktadir (E.2012/9726, K.2013/5028, T.22.05.2013).

Sahte fatura kullandigi iddia olunan bir mükellef hakkinda hazirlanan vergi teknigi raporundan sonra dosya takdir komisyonuna sevk edilerek ve komisyonca KDV indirimlerinin reddi suretiyle saptanan matraha dayanarak yapilan tarhiyat  aleyhine açilan bir davada Danistay 9. Dairesinin adeta ders niteligindeki karari ile yazimizi bitirelim. “idari islem ve tasarruflarla kisilerin hukukunda haricen degisiklik yapma yetkisine haiz olan idarenin, bu yetkisini kullanirken öncelikle yetkinin kullanilmasina iliskin sekil ve kosullarinin belirlendigi usul kanunlarinin kendi üzerine yükledigi görevler çerçevesinde hareket etmesi gerekir. Zira Anayasada yer alan hukuk devleti ilkesinin dogal bir sonucu olarak da idarenin islem ve eylemlerini, hukuk kurallari çerçevesinde ve yine bu kurallarin yükledigi görev ve yetki kapsaminda yürütmesidir” (E.2014/4977 K.2014/4573 T.16.10.2014)

 

NOT : Bu konuda daha genis bilgi edinmek isteyenler için : Basar Soydan, Vergi Incelemeleri, Istanbul 2015, sf:568 vd.