DEFTERLER VE BELGELERI GIZLEME
(30.6.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde
yayimlanmistir)
Gelir
vergisi, kurumlar vergisi, katma deger vergisi gibi beyan esasina dayali
vergilerin basarisi, bu beyanlarin siki surette denetimine baglidir. Buradaki denetimin
amaci, mükelleflerin ve mükelleflerle hukuki iliskide bulunan üçüncü kisilerin
vergi ile ilgili muamelelerinin, servet, sermaye ve hesap durumlarinin,
faaliyet ve hesap neticelerinin belli edilmesi, incelenmesi ve tespitinin
saglanmasidir. Vergi Usul Kanunu, bu amaçlarin tahakkuku amaciyla mükellefler
için bilgi verme ve defter ve belgeleri saklama ve ibraz yükümlülükleri
öngörülmüstür. Denetim islevinin yerine getirilmesi, ancak defter ve belgelerin
ibrazina ve bazen bunlarin karsit incelemelerle gerçekliginin saptanmasina
baglidir. Kanunda, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar, inceleme usulü,
defter ve belge istenilmesine ve ibrazina, incelenmesine, ibraz edilmeme
halinde izlenecek yol ve müeyyidelere iliskin yöntemler ayrintili olarak yer
almistir.
Defter
ve belgelerin incelenmesinin vergi sisteminin saglikli olarak çalisabilmesi
açisindan haiz oldugu önem dolayisiyla kanun koyucu, ibrazdan kaçinmaya çesitli
hukuki sonuçlar baglamistir. Ibraz etmeme her seyden bir re’sen tarh sebebi
sayilmis, re’sen tarh edilecek vergiye ise bir kat idari para cezasi
uygulanmasini öngörmüstür.
Kanun
koyucu fiilin önemi dolayisiyla ibraz etmeme halini ayrica hürriyeti baglayici
cezayi gerektiren bir suç olarak da düzenlemistir. Vergi Usul Kanununa göre;
vergi kanunlarina göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti
bulunan defter ve belgelerin inceleme sirasinda vergi incelemesine yetkili
kimselere ibraz edilmemesi gizleme fiili olarak suç kabul edilmistir. Bu
yazimizda bu suçu ana hatlari ile irdelemek istiyoruz.
Bu
suçun olusabilmesi için, her seyden önce defter ve belgelerin usulünce
istenilmis olunmasi gerekir. Usulünceden kastim, ibraz talep edenin vergi
incelemesi yapmaya yetkili olmasi, ibraz talep yazisinin kanunun teblig
hükümlerine uygun olarak teblig edilmesi, ilgilisine 15 günlük süre taninmis
olunmasi gerekmektedir. Bu arada ibraz talep edilenin ek süre talep etmesi
halinde onunda degerlendirilmis olmasi gerekmektedir. Bu 15 günlük süre mali
tatilden etkilenir, ancak adli tatilin bu süreye bir etkisi yoktur.
Defter
ve/veya belgelerin ibraz edilmemesi (gizlenmesi) suçunun islenebilmesi için
ibrazi istenilen defter veya belgelerin varliginin noter kayitlari ile veya
sair suretlerle varliginin idarece kanitlanmis olunmasi gerekir. Örnegin noterdeki
defter tasdik kayitlari ile defterin varligi kanitlanabilir. Yine taraflardan
birinin bir ticari dava veya icra takibi dolayisiyla bir sözlesmeye dayanmasi
veya defterlerin ticaret mahkemelerince bilirkisi incelemesine tabi tutulmus
veya bilirkisi raporunda bu sözlesmeye atifta bulunulmus oldugu hallerde idare
bu bilirkisi raporu ile de defter veya belgenin varligini kanitlayabilir. Bu
durumda ibraz talebine ragmen ibraz etmeme, gizleme suçunu olusturacaktir.
Ancak defter tutulmamissa veya belge düzenlenmemis ise ibraz etmeme suçu da
olusmaz. Tutulan defter tasdiksiz ise Vergi Usul Kanununa göre tutulan bir
defter söz konusu olmayacagindan, suç yine olusmaz.
Bu
suçun olusabilmesi için ibrazin vergi incelemesi için talep edilmesi gerekir.
Örnegin isin terk edilmesi veya mükellefiyetin sona ermesi sebebiyle belgelerin
iptal edilmek için vergi idaresine ibraz edilmemesi, bu suçun olusumuna
sebebiyet vermez.
Bu
suçun olusabilmesi için ibrazin saklama süresi içerisinde talep edilmesi
gerekir. Saklama süresi geçtikten sonra da inceleme için ibraz talep
edilebilir. Örnegin 1.1.2015 tarihi itibariyle 2009 yili defterleri için
saklama süresi sona ermistir. Ancak 2009 Aralik ayi devreden KDV’sini 2010 yili
Ocak ayinda indirim konusu yapan bir mükellefin bu devreden KDV ile ilgili
olarak sinirli inceleme amaciyla 2009 defterlerinin ibrazi talep edilebilir.
Mükellef bu talebe uymazsa suç olusmaz. (Ancak bu durumda idarenin Ocak ayinda
indirim konusu yapilan devreden KDV’yi reddedebilecegi de unutulmamalidir.)
Vergi
Usul Kanunu kural olarak vergi incelemesinin mükellefin is yerinde
yapilacagini, ancak mükellefin ölmüs olmasi veya isyerinin saglikli bir
incelemeye elverisli olmamasi gibi istisnai hallerde dairede yapilabilecegini
hükme baglamistir. Defter ve belgelerin daireye getirilmesinin istenilmesi
halinde, inceleme elemaninin bu istisnai hallerden birinin gerçeklestigini de
ispat edebilir durumda olmasi gerekir. Bu da ancak yoklama ile belirlenebilir.
Uygulamada inceleme elemanlari defter ve belgelerin daireye ibrazini talep
etmekte, gönderilen yazida mükellefin is yerinde inceleme talep ediyorsa bunu
bildirmesini istemekte, ibraz edilmemesi halinde de suç duyurusunda
bulunmaktadir. Inceleme elemanlari, bu sekilde is yerinin incelemeye elverisli
olmadigina dair ispat yükünü mükellefe veya sorumluya aktarmaya ve bu suretle
yasayi dolanmaya çalismaktadirlar. Ancak Yargitay bunu dogal ve pek yerinde
olarak geçerli kabul etmemekte, inceleme elemanlarinca isyerinin saglikli
incelemeye elverisli olmadigi ibraz talep tarihi itibariyle kanitlanmadikça,
daireye isteme halinde ibraz etmeme suçunun olusmayacagina karar vermektedir.
Ibraz
süresi içerisinde ibraza engel bir mücbir sebebin varligi veya defter ve
belgelerin mücbir sebep (kisinin elinde olmayan bir sebeple elinden çikmis
olmasi halinde) dolayisiyla ibraz edilememe halinde bu suç yine olusmaz. Ancak
bu gibi durumlardan pek çogunda Ticaret Kanununa göre “zayi belgesi”
alinabilmektedir. Ancak Yargitay bu suça iliskin yargilamalarda zayi belgesini,
çekismesiz yargi sonucu olusmus olmasi ve aksi her zaman kanitlanabilir bir
belge olarak nitelemektedir. Dolayisiyla zayi belgesinin alinmasina sebebiyet
veren maddi olayin ve delillerinin ceza mahkemesi tarafindan tekrar
degerlendirmesini istemektedir.
Bu
suç neticesi harekete bitisik bir suç oldugundan bu suça tesebbüs olmaz. Bu
suçun ihmali hareketle islenebilecek bir suç olmasi dolayisiyla teorik olarak tesebbüse
elverisli oldugunu savunan yazarlar bulunmakla birlikte onlar da pratikte
tesebbüs asamasinin olanaksizligini kabul etmektedirler.
Belli
bir döneme iliskin defterlerin veya bir belgenin ibraz edilmemesi dolayisiyla
suç olustuktan sonra ayni dönem defterlerinin veya ayni belgenin tekrar baska
sebeple de olsa talep edilmesine ragmen ibraz edilmemesi, yeni bir suçu
olusturmaz. Örnegin 2014 yili defterleri kurumlar vergisi incelemesi
dolayisiyla talep edilmesine ragmen ibraz edilmemesi sebebiyle suç olustuktan
sonra bu defterlerin KDV incelemesi dolayisiyla ibrazinin talebinde ibraz
etmeme halinde yeni bir suç olusmaz. Zira kisi 2014 defterini ibraz etmeme
kastini zaten ortaya koymus ve cezalandirilmistir.
Tek
bir ibraz talebi ile birden fazla defterin veya belgenin veya farkli yillara
iliskin defterlerin talep edilmesine karsin ibraz edilmemesi tek bir suçu
olusturur. Çünkü burada tek bir ibraz etmeme iradesi söz konusudur. Bir birini
izleyen veya kisa araliklarla farkli dönem defterlerinin ibrazinin talebi
halinde ise tek bir suç mu yoksa farkli suçlar mi kabul edilecegi konusunda
Yargitay bir kararinda, talep edilenlerin bir defada talep edilme olanaginin
arastirilmasi ve farkli tarihlerde talep edilmenin sebeplerinin arastirilmasi
gerektigine karar vermistir.
Aslinda bu konuda daha çok deginilmesi gereken husus var ama kösemin
siniri bitti, kusura bakmayin.