HAKSIZ ÇIKMA ZAMMININ İPTALİ
NbEkonomi 4.8.2022
Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 58. maddesinin 5. Fıkrasında yer alan ve ödeme emrine karşı dava açıpta davasında
haksız çıkanlardan kamu alacağının, haksız çıktığı (davanın reddolunan) kısmı
üzerinden % 10 zam ile tahsil olunmasını hükme bağlayan düzenlemeyi iptal eden
Anayasa Mahkemesi Kararı nihayet Resmi Gazete’de yayınlandı.
Aslında bu düzenlemenin
iptal edildiğini, köşemizi izleyenler zaten önceden biliyorlardı. 26 Nisan
günlü Dünya Gazetesinde yayımlanan yazım ile bu iptal kararını duyurmuştum.
Gerekçeli kararın yazılıp yayınlanması, demek ki biraz zaman aldı.
Anayasa Mahkemesi iptal
kararında, benim yazımda da değindiğim çok önemli noktalara işaret
etmiştir.
Yüksek Mahkeme Kararında, “ödeme emrine karşı dava açılmasının kural olarak tahsil işlemlerini durdurmadığını,
yürütmenin durdurulması kararı verilmediği sürece ödeme emrinin tebliği üzerine
haciz veya haczedilen malların paraya çevrilmesi gibi cebrî icra işlemleri
devam edildiğini, bu itibarla dava açılmasının, tahsilatın gecikmesine veya
aksamasına neden olmadığına” işaret ederek, haksız çıkma zammının
anlamsızlığına işaret etmiştir. Kararda da belirtildiği gibi “ödeme emrine
karşı dava açılmış olması tahsilat işlemlerini durdurmadığından kamu alacağının
tahsilinin gecikmesi söz konusu olmadığı gibi, bir zarar da oluşmaz. Ödeme
emrine karşı açılan davada yürütmenin durdurulması durumunda da gecikme zammı
borcun vade tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için uygulandığından
tahsilatın gecikmesinden kaynaklanan zararlar karşılanmış olmaktadır”
demektedir. Buradan hareketle de “bu itibarla ödeme emrine karşı dava açılmasını
caydırıcı nitelikteki kuralın tahsilatı hızlandırma etkisi dolaylı ve
sınırlıdır. Böylece kuralın, gereksiz yere dava açılmasının zorlaştırılması
suretiyle kamu alacağının tahsilinin sürüncemede bırakılmaması şeklindeki
amacın gerçekleştirilmesi için elverişli olmadığı sonucuna” varmıştır.
Yüksek Mahkeme ayrıca,
düzenlemede haksız çıkma zammına “tutar olarak ya da borcun aslına oranla bir
üst sınır öngörülmediği”, “bu bağlamda haksız çıkma zammının hesaplanmasında
borcun aslı ve ferîleri birlikte değerlendirildiğinden ferî alacakların
tutarına göre kamu borçluları, kamu alacağının aslına kıyasla önemli bir
tutarda haksız çıkma zammı ödemek durumunda kalabilirler” demektedir. Mahkeme
sınırsız bir haksız çıkma zammı olmayacağını söylemektedir. Nitekim, haksız
çıkma zammının özel hukuktaki izdüşümü icra inkâr tazminatının dahi üst sınırı
vardır.
Yüksek Mahkeme, iptal
olunan kuralın, “mahkemelerin somut durumun özelliklerini değerlendirmesini
sağlamadığına ve hâkime herhangi bir takdir yetkisi de tanımadığına da işaret
etmektedir. Nitekim, haksız çıkma zammının özel hukuktaki izdüşümü icra inkâr
tazminatı, ancak mahkeme kararı ile oluşabilmektedir. Öte yandan icra inkâr
tazminatının mantığı, borca itirazın takibi durdurmasıdır. Bu nedenle kötüniyetle
itiraz edip alacaklının alacağına kavuşmasını engellemenin yaptırımıdır. Haksız
çıkma zammında ise takip işlemlerini durdurmadığı, zaten ortadadır.
Nihayet Yüksek Mahkeme, “gereksiz yere dava açılmasını zorlaştırmak suretiyle kamu alacağının tahsilinin
sürüncemede bırakılmasının önlenmesine yönelik kamusal yarar ile kamu
borçlularına yüklenen külfet arasında orantısızlık bulunduğu” sonucuna ulaşmış
ve “bu itibarla kuralın mülkiyet hakkına ölçüsüz bir sınırlama getirdiği
sonucuna” varmıştır. Mahkeme ayrıca iptal edilen düzenlemenin, “yargı yoluna
başvurmayı zorlaştırdığını ve caydırması nedeniyle hak arama özgürlüğünü
sınırladığı”nı da vurgulamaktadır.
Karar, zaten gerek
benim, gerek diğer bazı yazarların da belirttiği Anayasaya aykırılık gerekçeleri
ile son derece uyumludur. Yıllardır bunlar yazılıyordu. Demek ki kanundaki bu
düzenleme yıllardır düzeltilmeyip veya kaldırılmayıp, bu şekilde uygulanmakla,
ödeme emrine dava açıp davasını kaybedenlerden yıllarca haksız yere (Anayasaya
aykırı) bu mali yükümlülük tahsil edilmiştir. Gerçi Anayasa Mahkemesi 2011
yılında düzenlemeyi Anayasa’ya uygun bulmuşsa da, söz konusu Karar doktrinde
epey eleştiriye uğramıştı.
Anayasa Mahkemesinin
2.8.2022 günlü Resmî Gazete’de yayımlanan kararını değerlendirmek isteyenlerin
bu Kararı, hemen ertesi günkü Resmî Gazete’de yayımlanan Çukurova İthalat
Bireysel Başvuru Kararı ile birlikte okuması gerekmektedir. İptal Kararında yer
almayan pek çok husus ve özellikle icra-inkâr tazminatı ile karşılaştırma, bu
bireysel başvuru kararında yer almaktadır. Köşemin sınırları itibariyle,
zorunlu olarak birlikte değerlendirmeyi artık okurlara ve akademisyenlere
bırakıyorum
Şimdi ne olacak.
İdare artık ödeme emri
aleyhine dava açıp kaybedenler aleyhine haksız çıkma zammı tarhiyatı
yapamayacak.
Bundan önce yapılmış
haksız çıkma zammı aleyhine dava açmış olanların süren davalarında ise, dava
hangi aşamada olursa olsun (ilk derece – istinaf – temyiz), mahkemeler
Anayasa’ya aykırılığı sabit bir düzenlemeyi Kararlarında esas
alamayacaklarından, yapılmış haksız çıkma zammı tarhiyatları iptal
olunacaktır.