YAPILANDIRMADA SÜRE UZATIMININ YARATTIĞI HUKUKİ SORUNLAR
Dr.
A. Bumin Doğrusöz
Dünya
Gazetesi 31.8.2021
7326 sayılı kamu alacaklarının yapılandırılması hakkındaki Kanunla ilgili
süreler, bitimine 5 gün kala, 27 Ağustos günlü Resmi Gazete’de yayınlanan 4420
sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile birer ay uzatıldı.
Uzatma Kanunun 9. maddesinin 16. fıkrasının Cumhurbaşkanına verdiği yetkiye
istinaden yapıldı. Ancak uzatmanın sınırlandırılarak yapılması, beraberinde
sorunları da getirdi. Önce neler uzadı ona bakalım. Sonra sınırlandırmaya ve
sorunlarına geçelim.
Gazetemizin değerli yazarı Abdullah Tolu, Cumartesi günlü DÜNYA’da uzayan
süreler listesini yayınladı. Bizde ondan alalım. “Başvuru ve ilk taksit ödeme
süreleri uzatılan işlemler şu şekilde: Kesinleşmiş borçların yapılandırması (md.
2), kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan borçların yapılandırması (md. 3),
İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler (md. 4), Matrah ve vergi
artırımı (md. 5), işletme kayıtlarının (kasa, ortak cari ve diğer ilgili
hesaplar, stok vs.) düzeltilmesi (md. 6), kesinleşmiş SGK borçlarının
yapılandırılması (md. 7), eksik işçilik prim tutarları ile kesinleşmemiş idari
para cezalarının yapılandırılması (md. 8), bazı aidat ve borçların
yapılandırılması (md. 10)”
Öte yandan Kanunun 7326 sayılı Kanunun 10/7. maddesinde;
Gelir Vergisi Kanunun mükerrer 121. maddesi uyarınca uyumlu mükellef
indiriminden yararlanmakla birlikte, haklarında yüzde 5 indirimin
hesaplanacagˆı beyannamenin ait oldugˆu yıl ile bu yıldan o¨nceki son iki yılda
herhangi bir vergiye ilis¸kin beyanların gerc¸ek durumu yansıtmadıgˆının
indirimden yararlanıldıktan sonra tespiti u¨zerine yapılan tarhiyatların bu
Kanunun 3 ve 4. maddelerine go¨re yapılandırılarak kesinles¸mesi ve
yapılandırmanın ihlal edilmemesi s¸artıyla, ilgili vergilendirme do¨neminde
indirim uygulaması dolayısıyla o¨denmeyen vergilerin aranmayacağı ve bu durumun
yüzde 5 indirimin ihlali olarak değerlendirilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
4420 sayılı süreleri uzatan Cumhurbaşkanı Kararında bu 10/7.
maddenin süre uzatımı dışında bırakıldığı yazılmıştır. Açık anlatımla uyumlu
mükellef indiriminden yararlandıktan sonra tarhiyata muhatap olanlar, söz
konusu tarhiyatlar için 3 veya 4. maddeler kapsamında yapılandırma yoluna, 31
Ağustostan sonra yani uzatılan süre içerisinde müracaat ederlerse
yararlandıkları indirim tutarını cezasız olarakta olsa faizi ile ödemek zorunda
kalacaklardır. Ve belki 2021’de indirim haklarını kaybedecekler.
Her şeyden önce eşitlik ilkesine aykırı olan bu
düzenlemenin, 10/7. fıkrayı süre uzatımı dışında bırakmanın yasal dayanağı olup
olmadığına da bakmak gerekmektedir. Cumhurbaşkanına süre uzatımı yetkisi veren
düzenleme (7326 sayılı Kanunun 9/16. fıkrası); “Cumhurbaşkanı bu Kanunda
öngörülen başvuru ve ilk taksit ödeme sürelerini bir aya kadar (…) uzatmaya
yetkilidir” şeklindedir. Görüldüğü gibi yetki, “başvuru ve ödeme sürelerini
uzatma” konusundadır. Başvuru ve ödeme süreleri dışında, Kanun maddeleri ve
fıkralarının koşulları veya sonuçları üzerinde uzatıp uzatmama veya değişiklik
yapma yetkisi söz konusu değildir.
Öte yandan uyumlu mükellef indiriminden yararlananları
ilgilendiren 10/7 düzenlemesi, başvuru süresi veya ödeme süresi ile ilgili bir
düzenleme içermeyip, söz konusu durumda olanların sadece 3 ve 4. maddelerden
yararlanmış olmasının sonucunu düzenlemektedir. Bu nedenle zaten 10/7. maddenin
uygulanmasının, başvuru süresinin uzatılması veya uzatılmamasına yahut 3 ve 4.
maddeye göre müracaatın hangi tarihte yapıldığına bağlanması mümkün değildir.
Söz konusu durumda olanlar, ister normal süresinde isterse uzatılan sürede 3
veya 4. maddeye göre yapılandırma yapmaları ve ödemelerini aksatmamaları
halinde kendiliğinden 10/7’den yararlanmaları gerekir ve mümkündür.
Bu nedenle söz konusu Kararda, 10. maddenin 7. fıkrasının
kapsam dışı bırakılması yasal dayanağa sahip değildir. (6. fıkra da kapsam
dışında olmakla birlikte bu fıkradan zaten 31.12.2021 tarihine kadar yararlanma
olanağı var olduğundan burada bir sorun yoktur)
Bu durumda, uzatma süresi içerisinde 3 veya 4. maddeye göre yapılandırmaya
müracaat edecek söz konusu durumda olanlar, yararlandıkları uyumlu mükellef
indirimi tutarının tarhiyat konusu yapılması halinde (veya 2021 yılı
beyannamesini verirken indirimden yararlandırılmaları gerektiği yolunda
ihtirazi kayıtla) beyanda bulunmak suretiyle konuyu yargıya taşıyabilirler.
Ancak burada dava konusu bir genel düzenleyici işlemin –Kararın 1. maddesinin
parantez içi hükmünün- iptaline bağlı olacağından bu davanın doğrudan
Danıştay’da açılması gerekmektedir (Danıştay Kanunu md. 24).
Burada adeta, işini vaktinde yapmayıp, uzatılan süreye bırakanlara Kanunda
olmayan bir yaptırım ihdas edilmektedir. Oysa Kanunda normal sürede müracaat
ile uzatılan sürede müracaatın farklı sonuçlara bağlanmasına yönelik veya
elverişli hiçbir düzenleme yoktur.
Burada bir de taksit vadesi sorunu doğmuştur. Söz konusu durumda olanlar
yapılmış tarhiyatlar için uzatılan sürede müracaat ederlerse indirimden
yararlanamayacaklarına göre, uzatılan süre öncesinden (31.8’e kadar) müracaat
edenlerin indirim hakkını kullanmamaları için ödemelerini de uzatmayı dikkate
almadan yapmaları gerekmektedir. Yoksa onlarda uzatılan ödeme sürelerine göre
ödeme yapacaklarsa, uzatılan sürede müracaat edenlerden bir farkları
kalmayacaktır. O halde 31.8’e kadar söz konusu tarhiyatlar için yapılandırma
yapanların, indirim haklarını muhafaza etmeleri için taksit sürelerinin
uzamadığının da kabulü gerekmektedir.
Galiba en iyisi sorunlar çıkmadan ve davalar oluşmadan anılan Karar’da düzeltme
yapılmasıdır.
Bu vesile ile bir konuya daha değineyim. 7326 sayılı Kanun diyor ki, “daha
önce yapılmış tarhiyatlar dolayısıyla uyumlu mükellef indiriminden kendiliğinden
yararlanmamış olanlar, bu tarhiyatlar için 3 ve 4. madde düzenlemesine göre
yapılandırma yoluna gittikleri takdirde düzeltme yolu ile indirimden
yararlandırılmalarını isteyemez”. Bu düzenleme de eşitliğe ve dolayısıyla
Anayasa’ya aykırıdır. Burada da düzeltme hükümleri veya İdari Yargılama Usulü
Kanununun 10. maddesine dayanılarak konu yargıya taşınabilir ve Anayasa’ya
aykırılık iddia edilebilir. Zira indirim uygulamasından yararlandıktan sonra
hakkında tarhiyat yapılanlar, yapılandırma ile ödüllendirilerek indirdikleri
tutar kendilerinden istenmezken, önce tarhiyata uğradığı için indirimden
yararlanamayanlar indirim tutarı kadar eşitliğe aykırı olarak zarara uğramış
durumdadırlar.