EMISYON
PRIMLERI DAGITILIRSA
(3,12.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde
yayimlanmistir)
Emisyon primi konusunu ve kurumlar vergisi
kanununda bu konuda yer alan istisnayi daha önce bir yazimda irdelemistim. Yine
de kisaca tekrarlayayim.
Anonim Sirketler kurulusunda veya
sermaye artirimlarinda hisselerini, ana sözlesmelerinde belirtilen itibari
degerle (nominal bedelle) ihraç edilebilecegi gibi, itibari degerlerinin
üzerinde bir bedelle de ihraç edilebilirler. Hisselerin itibari degerinin
üzerinde bir bedelle ihraç edilmesi halinde, ihraç degeri ile itibari deger
arasinda olusan olumlu fark, Vergi Hukukunda emisyon primi (Ticaret Hukukunda
agio, Tek Düzen Hesap Planinda ihraç primi) olarak adlandirilmaktadir. Hisse
senetlerinin emisyon primli olarak ihraç edilebilmesi, sirketin ana
sözlesmelerinde hüküm bulunmasi veya genel kurulda karar alinmasi ile
mümkündür.
Bana göre, bu istisna olmasaydi da,
bu kazanç yine vergiye tabi tutulamazdi. Çünkü kurumlar içinde geçerli olan
Gelir Vergisi Kanununun 38. maddesine göre ticari kazanç; tesebbüsteki öz
sermayenin hesap dönemi sonunda ve basindaki degerler arasindaki müspet
farktir. Ancak kazanç hesaplanirken, dönem içinde isletmeye isletme
sahiplerince ilave edilen degerler nazara alinmaz. Dolayisiyla emisyon primi de
isletmeye ilave edilen bir deger oldugundan kazanç hesaplamasinda dikkate
alinmayacakti.
Ticaret Kanunumuza göre, emisyon
primi yedek akçe niteligindedir. Nitekim 519. maddede, "her yil safi karin yüzde besi, ödenmis sermayenin yüzde yirmisine
ulasincaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrilir" denildikten sonra,
belirtilen sinira ulasilsa dahi bu yedek akçelere, "yeni paylarin çikarilmasi dolayisiyla saglanan primin çikarilma
giderleri, itfa karsiliklari, ve hayir amaçli ödemeler için kullanilmamis kismi"nin
eklenecegi hükme baglanmistir.
Istisnanin eski KVK’daki ilk seklinde,
bu istisnadan yararlanabilmek için hisse senetlerinin borsaya kaydettirilmesi ve
bu kazancin dagitilmamasi gibi sartlar aranmaktaydi. Ancak yapilan mevzuat
degisiklikleri ile bu kosullar yürürlükten kaldirilmisti ve nitekim bu kosullar
mer’i KVK’da da aranmamaktadir. Dolayisiyla emisyon pirimi olarak yedek
akçelere eklenen kismin daha sonra dagitilmasina, vergi hukuku açisindan bir
engel yoktur. Dagitim konusundaki sinirlamalar vergi hukukunun disinda, Ticaret
Kanunundadir.
Ticaret Kanununa göre emisyon primi
de bir tür kanuni yedek akçe olduguna göre, emisyon priminin dagitilip
dagitilamayacagi sorusunu, kanuni yedek akçelerin dagitilip dagitilamayacagi
seklinde anlamak ve cevaplamak gerekmektedir. Ticaret Kanununa göre, genel kanuni
yedek akçelerin ödenmis sermayenin yarisina kadar olan kismi, sadece geçmis yil
zararlarinin kapatilmasinda, islerin iyi gitmedigi zamanlarda isletmeyi devam
ettirmeye veya issizligin önlenmesine yahut sonuçlarinin hafifletilmesine
elverisli önlemler alinmasinda kullanilabilir. Sirket genel kurulu ancak,
kanuni yedek akçelerin ödenmis sermayenin yarisini asan kismi üzerinde tasarruf
edebilir. Bir baska deyisle genel kurul bu asan kismin dagitilmasina veya sermayeye
eklenmesine karar verebilir. Bu nedenle emisyon priminin dagitilip
dagitilamayacagi sorusunun, kanuni yedek akçe tutarinin ödenmis sermaye ile
karsilastirilmasi sonucu olusacak duruma göre yanitlamak gerekmektedir.
Yazimizda bunlari söyledikten sonra,
emisyon priminin bu kosullara dagitilmasi veya önce sermayeye eklenip daha
sonra sermaye azaltilmasi yoluyla dagitilmasi halinde, bize göre, burada
ortaklar tarafindan isletmeye konulan deger iade edildiginden, stopaja gerek
olmadigini belirtmis, ancak idari anlayis burada stopajin yapilmasi gerektigi
yönünde oldugunu söylemistik.
Nitekim
Istanbul Vergi Dairesi
Baskanligi geçtigimiz günlerde verdigi 62030549-125[6-2014/105]-88462
sayi ve 20.10.2015 tarihli Özelgesinde “kurumlar
vergisinden istisna edilen ve sermayeye eklenmemis olan emisyon primlerinin
Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarinca ortaklara dagitilmasinin mümkün olmasi
halinde, bu islem kar payi dagitimi sayilacak olup dagitilan emisyon primi
tutarlari üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar
Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddelerinde yer alan hükümler
çerçevesinde kâr dagitimina bagli vergi kesintisi yapilacaktir.” seklinde
görüs açiklamistir.
Bu durumda emisyon
primini dagitacak olanlara yapabilecegim en iyi öneri, söz konusu stopaji yapip
ihtirazi kayitla beyanda bulunarak ceza ve faiz riskini berteraf edip yargi
yoluna müracaat etmeleridir.