KUR
KORUMALI MEVDUAT HESABI İSTİSNASINDA YMM TASDİKİ ZORUNLULUĞU
Dr. A. Bumin Doğrusöz
Dünya
/ 24.5.2022
Ekonomist ve
maliyecilerinin günümüzde en çok izledikleri ve ilgilendikleri konulardan
birisi de kur korumalı mevduat hesapları. Tabi onların ilgilenme ve izleme
nedenlerinin başında kurlara ve bütçeye etkisi gelmekte. Konu aslında muhasebe
ve vergi ile uğraşanları da yakından ilgilendiriyor. Bilindiği gibi, döviz
bozmak suretiyle bu statüde hesap açma hakkı başlangıçta sadece gerçek kişilere
tanınmış iken sonradan bu hesapların tüzel kişiler tarafından da açılabileceği kabul
edildi ve hatta sermaye şirketlerini dövizlerini bozdurarak kur korumalı
mevduat hesaplarına yönelmelerini teşvik maksadıyla vergi istisnası da ihdas
edildi.
Kurumlar Vergisi
Kanununa 7352 sayılı Kanunla eklenen geçici 14. madde ile Türk lirası mevduat
ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru
üzerinden Türk lirasına çevrilen hesaplar ile ilgili olarak; kurumların
31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici
vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına
çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan
en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında
değerlendirmeleri durumunda; bu kapsamdaki kapsamındaki yabancı paraların dönem
sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 1/10/2021 ila
31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmı ile 2021 yılı dördüncü
geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına
çevrilen hesaplarla ilgili oluşan kur farkı kazançları ve söz konusu
hesaplardan dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade
sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar
vergisinden istisna edildi.
Ayrıca aynı madde ile
yukarıda aktardığımız kapsama girmemekle birlikte, kurumların 31/12/2021
tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 2022 yılı sonuna kadar Türk
lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında
dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk
lirası varlığı en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında
değerlendirmeleri durumunda oluşan kur farkı kazançlarının, geçici vergi dönemi
sonu değerlemesiyle Türk lirasına çevrildiği tarih arasına isabet eden kısmı
ile dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda
elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar da kurumlar vergisinden istisna
tutuldu.
Anılan madde de ayrıca
kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan altın hesabı ile bu
tarihten sonra açılacak işlenmiş ve hurda altın karşılığı altın hesabı
bakiyelerini 2022 yılı sonuna kadar Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarına
dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm fiyatı üzerinden Türk lirasına
çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı en az üç ay vadeli
Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda Türk
lirasına çevrildiği tarihte oluşan kazançlar ile dönem sonu değerlemesinden
kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr
payları ile diğer kazançlar da kurumlar vergisinden istisna tutuldu.
Bu maddenin
uygulamasına ilişkin idari anlayış 19 seri no’lu Kurumlar Vergisi Genel tebliği
ile açıklandı. Tebliğ pek çok tartışmayı beraberinde getirdiyse de pek çok
kurum 2021 yılı son dönemi Geçici vergi Beyannamesinde ve Yıllık
Beyannamelerinde bu istisnadan, kimi uyarak kimi ihtirazi kayıtla beyanda
bulunarak yararlandı. Ben bu yazımda söz konusu istisnayı irdelemeyeceğim ve
bir başka konuya geçeceğim.
Vergi Usul Kanunu mük.
227. maddesinde “vergi kanunlarında yer alan muafiyet, istisna, yeniden değerleme,
zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılmasını (…) yeminli mali
müşavirlerce düzenlenmiş tasdik raporu ibraz edilmesi şartına bağlama”
konusunda Maliye Bakanlığını yetkili kılınmıştır. Bakanlıkta bu yetkisine dayanarak 1990
yılında “Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri
Belgeler, Tasdik Konuları ve Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında
Yönetmelik”i yayınlamıştır.
Anılan
Yönetmeliğin 7/G maddesinde, yatırım indirimi, döviz kazandırıcı
işlemlerde vergi istisnası, yeniden değerleme, stok değerlemesi, eğitim, spor
ve sağlık yatırımlarından elde edilen kazanç istisnası, dernek, tesis, vakıf ve
kooperatiflere muafiyet tanınması gibi istisna ve muafiyetler tasdik
zorunluluğu kapsamına alındıktan sonra, “diğer teşvik, indirim, istisna ve muafiyetlerle
ilgili işlemler” şeklinde bir torba düzenleme ile tüm istisnalar da tasdik
zorunluluğu kapsamına dahil edilmiştir.
Daha
sonra 1992 yılında yayınlanan 5 Seri No’lu SM, SMM VE
YMM Kanunu Genel Tebliği ile sayılan bazı kurumlar vergisi istisnaları ile bu
istisna ve indirimler dışında kalan veya bu istisna ve/veya indirimler
kapsamında olup da yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde yararlanılan
istisnalar veya indirim konusu yapılan tutarlar toplamı belli tutarı aşan
mükellefler için vergiden müstesna tutulan ve/veya indirim konusu yapılan
işlemlerini yeminli mali müşavirlere tasdik ettirme zorunluluğu getirilmiştir.
Dolayısıyla kurumlar vergisinden müstesna tutulan ve/veya indirim konusu
yapılan tutarların; kurum kazancından indirilmek suretiyle yararlanılabilmesi;
yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen "Kurumlar Vergisi İstisna ve
İndirim Tasdik Raporları" ile belgelenmesine koşuluna bağlanmıştır. Burada
anılan sınır 2021 yılı için 483.000 Liradır.
Dolayısıyla kur
korumalı mevduat istisnasından sınırın üstünde yararlanan kurumlar vergisi mükelleflerinin,
bu konuda yeminli mali müşavirlerden tasdik raporu almaları, zorunlu
gözükmektedir.
41 sayılı Tebliğe
göre söz konusu Raporların, Bakanlıkça süre uzatılmadıkça, Haziran ayı sonuna
kadar vergi dairelerine verilmesi gerekmektedir. Aksi halde mükellefe asgari
68.000 Lira ceza kesilerek ibraz için 60 günlük ek süre verilecektir. Bu sürede
de rapor ibraz edilmezse, mükellefin istisnadan yararlanma hakkı ortadan
kalkacaktır.