UYUMLU MÜKELLEFLERDE VERGİ İNDİRİMİ ÖZELGELERİ VE TORBA KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

28.11.2019 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 1850 görüntülenme YAZDIR

UYUMLU MÜKELLEFLERDE VERGİ İNDİRİMİ ÖZELGELERİ VE TORBA KANUNLA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

Dr. A. Bumin Doğrusöz

Dünya Gazetesi 28.11.20109

6824 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 4. maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun yeniden canlandırılan mülga mükerrer 121. maddesinde yer alan vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin usul ve esaslara ilişkin Hazine ve Maliye Bakanlığı görüşü, 301 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliği ile açıklanmıştır.

Ancak uygulama karşımıza pek çok özel durumu da çıkartabilmektedir. Bu gibi durumlarda ise idari anlayış ve yorum ancak özelgeler aracılığı ile belirlenebilmektedir. Nitekim özelgeler pek çok olayda mükelleflerin yorumunu kolaylaştırmakta veya onlara yol gösterici olmaktadır.

Vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi uygulamasına ilişkin özelgeleri, Haziran ayında liste olarak yayınlamıştım. Önce bu listeyi, müessesenin daha iyi anlaşılabilmesi için güncelleyerek tekrar aktarıyorum. Sonra da değişikliklere değineceğim. 

> İlgili vergi mevzuatı uyarınca tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesi halinde terkin edilecek vergilerin, söz konusu şartların sağlanamaması durumunda, kanunlarında öngörülen tecil süresinin bitiminden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi halinde, tahakkuk eden vergilerin kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması şartı ihlal edilmiş sayılmayacaktır.

> Adi ortaklığın borçlarından ortakların müteselsilen sorumlu olmaları nedeniyle; adî ortaklığın ilgili yıllarda kanuni süresinde verilen beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergileri süresinde ödememesi durumunda, ortaklarının vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan vergi indiriminden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

> Özel Kanunlar ile yapılan matrah artırımı kapsamındaki ödemelerin kanuni süresinden sonra yapılması bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinde ödenmiş olması şartının ihlali sayılmaz.

> Vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen vergilerin ve kesilen cezaların 6736 sayılı Kanundan faydalanılarak (yapılandırılarak) ödenmiş olması halinde vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan %5'lik vergi indiriminden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır.

> 2013 hesap dönemine ilişkin olarak 2016 yılında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen vergilerin ve kesilen cezaların, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesi kapsamında kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya 213 sayılı Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmaksızın, 6736 sayılı Kanundan faydalanılarak ödenmiş olması nedeniyle, ilgili dönemlerde vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan %5'lik vergi indiriminden yararlanma mümkün değildir.

> Öngörülen şartları taşımadığının sonradan tespiti hâlinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir.

> Şartları taşımayan indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler açısından zamanaşımı, yapılan tarhiyatın kesinleştiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar.

> Kanunî süresinde sorumlu sıfatıyla verilmesi gereken 2 no’lu KDV beyannamesinin kanuni süresinden sonra verilmesi de Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 121 inci maddesinde yer alan %5'lik vergi indirimden yararlanma olanağını ortadan kaldırır.

> Kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmez. Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması gerekmektedir. Kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla verilmiş muhtasar beyannamede tahakkuk eden vergilerin kanuni süresinden sonra ödenmesi halinde, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan indirimden yararlanmak mümkün değildir.

> Uluslararası trafikte gemi işletmeciliği faaliyeti ile uğraşan ve Türkiye'de dar mükellef olarak vergilendirilen Şirketin, Türkiye’de A.Ş. şeklinde bir acentesinin bulunması ve Şirketin tüm vergi ve yasal yükümlülüklerini yerine getirmesi, Şirket adına tespit edilen tüm eksik yükümlülüklere ilişkin ceza ve ihbarnamelerin ise Türkiye’deki acente A.Ş. adına düzenlenmiş olması, Şirketin herhangi bir vergi borcunun bulunmaması durumunda; Şirketin tüm vergi ve yasal yükümlülükleri ile Şirket adına tespit edilen tüm eksik yükümlülüklere ilişkin ceza ve ihbarnamelerde acente durumundaki A.Ş.’nin  muhatap olarak alınması Kurumlar Vergisi Kanununun 28 inci maddesi hükmü gereği bu işlemlerin tamamı Şirket hesabına yapıldığından ve verginin mükellefi de Şirket olduğundan, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan şartların sağlanamaması halinde Şirketin söz konusu vergi indiriminden yararlanması mümkün bulunmamaktadır.

> Mevcut bir kurumun başka bir kurumu devralması suretiyle gerçekleşen birleşmelerde devralan kurumun Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan indirim hükmünden faydalanabilmesi için devralan ve devrolunan kurumların her ikisinin de maddede yer alan şartlan sağlaması gerekmektedir. Buna göre, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 121 inci maddesinde yer alan "İndirimin hesaplanacağa beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş olması" şartı, birleşme neticesinde devir alınan ve devralan A.Ş. açısından sağlanamadığından kurumlar vergisi beyannamesinde söz konusu vergi indiriminden faydalanmak mümkün bulunmamaktadır.

> Bir limitet şirketin anonim şirkete dönüşmesi durumunda  limited şirkete ait kıst dönem beyannamesi de dahil olmak üzere dönüşüm öncesi limitet şirketin son iki yıla ilişkin tüm vergi beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması, ayrıca 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 121 inci maddesinde yer alan diğer şartların da bulunması halinde kurumlar vergisi beyannamesinde %5 vergi indirimi uygulamasından yararlanmak mümkün bulunmaktadır.

>Avukatlık ortaklığı ortağının %5 vergi indirimi hakkından yararlandığı, bu şekli ile beyannameden doğan bir alacağın doğduğu, bu alacağın Avukatlık Ortaklığının vergi borçlarına mahsup edilip edilmeyeceğine ilişkin bir soruya vergi idaresi, Kanunda bu konuda bir açık düzenlemenin bulunmaması sebebiyle olumsuz görüş bildirmiştir.

7193 sayılı Kanunla bu müessesede yapılan değişiklikleri aşağıdaki şekilde özetleyebilirim.

> “İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait vergi beyannamelerinin kanuni süresinde verilmiş (Kanuni süresinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler bu şartın ihlali sayılmaz.) olması” koşulu aynen korunmakla birlikte bu beyannamelerden doğan borçların kanuni süresinde ödenmiş olması koşulu kaldırılmıştır.

> Beyannamelerden doğan borçların kanuni süresinde ödenmiş olması koşulu kaldırılmakla birlikte indirimden yararlanılacak dönem yıllık beyannamesinin verildiği tarih itibariyle, bu beyannamelerden doğarak tahakkuk etmiş vergilerin tamamının ödenmiş olması koşulu getirilmiştir.

Ancak aşağıdaki haller borç mevcut olsa bile “vergilerin tamamının ödenmiş olması” koşulu ihlal edilmiş sayılmayacaktır.  

- Ödemenin, ilgili mevzuatı gereği istenilen bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmiş olması koşuluyla, vergi kanunları gereği doğan iade alacaklarından mahsuben yapılmış olması ve indirimden yararlanıldıktan sonra söz konusu iade alacağı tutarının mahsuben ödemesi talep edilen vergi borcu tutarının altına düşmesi hâlinde, eksik ödenmiş duruma gelen vergilerin mahsuben ödenmek istenilen tutarın %10’unu aşmaması kaydıyla, eksik ödenmiş vergiler

- vergi kanunları gereğince, tecil edilerek belirlenen şartların gerçekleşmesine bağlı olarak terkin edilecek vergilerin, şartların sağlanamaması hâlinde kanunlarında belirlenen tecil süresinin sonunu takip eden onbeşinci günün bitimine kadar ödenmesi hali

- vergi aslı (vergi cezaları ile fer’i alacaklar dâhil) 1.000 Türk lirasının altındaki vadesi geçmiş borçlar”

> Madde kapsamına giren ve süresinde verilmesi gereken beyannameler, yeni düzenlemeyle açıklamaya kavuşturulmuştur. Yeni düzenlemeye göre bu maddede geçen vergi beyannameleri ibaresi, “yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannameleri, geçici vergi beyannameleri, muhtasar, muhtasar ve prim hizmet beyannameleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine verilmesi gereken katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi beyannamelerini” ifade edecektir.

Bu değişikliğin gerekçesi, “bu indirim açısından dikkate alınacak beyannamelerin sınırlanması” olarak açıklanmışsa da, getirilen düzenlemenin ne sınır getirdiğini veya mevcut düzenlemeye göre hangi beyannameleri dışarıda bıraktığını, düzenlemeden anlamak mümkün değildir.   

Uyumlu mükelleflere vergi indirimini düzenleyen maddede yapılan değişiklikler, 1.1.2020 tarihinden sonra verilecek yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri için de uygulanacaktır.