NAKİT SERMAYE ARTIRIMLARINDA 2019 YILI İNDİRİM
ORANI
Dr.
A. Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya
gazetesi / 9.1.2020
6637 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi
Kanununun “diğer indirimler” başlıklı 10. maddesine eklenen (ı) bendi ile
şirketlerin nakit yoluyla sermaye artırımlarını teşvik etmek, bu yolla yabancı
kaynak yerine özkaynağa yönelmelerini özendirmek amacıyla bir teşvik
düzenlemesi getirilmiş ve 1.7.2015 tarihinden sonra uygulanmaya başlanılmıştır.
Bu düzenlemeye göre; “sermaye şirketleri,
ticaret siciline tescil edilmiş olan
ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya
yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan
kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden
yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden
ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate
alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın % 50’si” kurumlar vergisi beyannamesinde kurum kazancından indirileceklerdir.
Bu % 50 oranı, Kanunun yayımından sonra
Bakanlar Kurulu Kararı ile bazı haller için yükseltilmiş, bazı haller için ise
sıfıra indirilmiştir. Anılan Bakanlar Kurulu Kararı 30.6.2015 günlü Resmî
Gazete’de yayınlanmıştır. Daha sonra
Maliye Bakanlığı gerek Kanun düzenlemesinin gerek Bakanlar Kurulu Kararının
uygulamasına ilişkin görüşlerini 9 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile
açıklamıştır.
Daha sonra yayımlanan 10 sayılı Kurumlar
Vergisi Genel Tebliğinde sermaye avansları konusu da açıklığa kavuşturulmuştur.
Bu düzenlemeye göre; “İleride gerçekleştirilecek sermaye
artırımından kaynaklanan sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinde kullanılmak
amacıyla, sermaye artırımına ilişkin karardan önce ortaklar tarafından sermaye avansı
olarak şirketin banka hesabına yatırılan tutarların; a) Banka hesabına
yatırıldığı tarihten itibaren şirketin bilançosunda öz sermaye kalemleri
arasında yer alan “Diğer Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmesi ve b) Banka
hesabına yatırıldığı tarihin içinde bulunduğu hesap döneminin sonuna kadar bu
tutarlarla ilgili sermaye artırımına ilişkin kararın ticaret siciline tescil
ettirilmesi şartıyla, söz konusu kararın ticaret siciline tescil ettirildiği
tarih esas alınarak indirim uygulamasında dikkate alınması mümkündür.”
Bu açıklamaya göre; şirketin banka hesabına
yatırıldığı tarihi kapsayan hesap döneminde sermayeye eklenmeyen sermaye avansı
niteliğindeki tutarların, indirim uygulamasında dikkate alınması idari
anlayışta mümkün değildir. Ancak bu açıklamanın yasal bir dayanağı olmadığı
kanaatindeyim.
Ayrıca, şirketin banka hesabına yatırıldığı
tarihten itibaren bilançoda öz sermaye kalemleri arasında yer alan “Diğer
Sermaye Yedekleri” hesabında izlenmeyen tutarlar için, ilgili hesap döneminde
bu tutarları kapsayan sermaye artırımı gerçekleştirilse dahi indirim
uygulamasından faydalanılması mümkün bulunmamaktadır. Ortak tarafından sermaye
avansı bankaya yatırıldığında, önce ortaklara borçlar hesabına alınsa, sonra
“diğer sermaye yedekleri” hesabına aktarılırsa, Tebliğe göre uygulamadan
yararlanmak yine mümkün olmayacaktır. Çünkü 9 sayılı Genel Tebliğ’de, bilanço
içi kalemlerin birbiri içinde mahsubu şeklinde gerçekleştirilen sermaye
artışlarının indirim tutarının hesabında dikkate alınmasının mümkün olmadığı
açıklanmıştır. Bu anlayışta ortak tarafından şirkete nakden verilmiş borçların
daha sonra sermayeye eklenmesinde de bu müesseseden yararlanmak mümkün
gözükmemektedir. Ancak bu düşünüşün de yasal dayanağı olmadığı inancındayım.
İndirim uygulamasında dikkate alınacak faiz
oranı Kanunda “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl
için en son açıklanan bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan
ağırlıklı yıllık ortalama
faiz oranı" olarak düzenlenmiştir. Konuyu açıklayan 9 sayılı Genel
Tebliğ’de “bankalarca açılan TL cinsinden ticari
kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” olarak, TCMB
tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca Açılan
Kredilere Uygulanan Ağırlıklı Ortalama Faiz Oranlarından ‘Ticari Krediler (TL
Üzerinden Açılan) (Tüzel Kişi KMH ve Kurumsal Kredi Kartları Hariç)’ faiz
oranının” dikkate alınması gerektiğini açıklamıştır. (md.10.6.1)
Söz konusu oran Merkez
Bankası verilerine göre 2019 yılı sonu itibariyle % 12,02 olarak açıklanmıştır.
(Bu oran 2015 yılında % 14,65, 2016 yılında % 13,57, 2017 yılında % 17,06 ve
2018 yılında % 27,04 şeklinde oluşmuştu) (Bu oranın
Gelir İdaresi Başkanlığınca da bir Sirküler ile ayrıca duyurulması gerektiğini
düşünüyoruz.)
Dolayısıyla sermaye
şirketleri 1.7.2015 tarihinden sonra gerçekleştirdikleri sermaye artırımlarının
nakden ve fiilen ödenen kısımları üzerinden – daha sonra sermaye azaltımları
ile geri çekilen tutar hariç olmak üzere % 12,02 oranını esas alarak
hesaplayacakları indirim tutarını 2019 son dönem geçici vergi ve nisanda
verecekleri yıllık kurumlar vergisi beyannamelerinde kurum kazancından
indirebileceklerdir.