KDV’DE
INDIRIM HAKKININ IZLEYEN YIL KULLANILMASI
Dr. A.
Bumin DOGRUSÖZ
Dünya
Gazetesi 28.2.2019
Bilindigi gibi Katma Deger Vergisi Kanununun
29/3 maddesinde indirim hakkinin, “vergiyi
doguran olayin vuku buldugu takvim yili asilmamak sartiyla, ilgili vesikalarin
kanuni defterlere kaydedildigi vergilendirme döneminde” kullanilabilecegi
hükme baglanmisti. Bu düzenlemeye göre, 2018 yilina iliskin bir harcama
faturasinin KDV’si, bu faturanin 2018 yilinda defterlere yazilmasi kaydiyla
indirim konusu yapilabilmekteydi. Katma Deger Vergisi Kanununda 7104 sayili
Kanunla (1.1.2019 tarihinden geçerli olmak üzere) yapilan bir degisiklik ile bu
kural yerinde olarak esnetildi.
7104 sayili Kanunla söz konusu düzenlemeye,
buldugu kelimesinden sonra “takvim yilini takip eden” ibaresi eklenerek,
harcama belgelerinde yazili KDV’nin, vergiyi doguran olayin vuku buldugu takvim
yili veya izleyen yil kanuni defterlerine kaydedilmesi durumunda da indirilmesi
olanagi saglanmistir. Bu düzenleme 1.1.2019 tarihinde yürürlüge girmistir. Bu
düzenlemeye göre, vergiyi doguran olayin vuku buldugu takvim yilini takip eden
takvim yili içinde kaydedilen belgeler, gelir veya kurumlar vergisi açisindan
söz konusu belgelerin defterlere kaydedildigi vergilendirme dönemleri için
dönemsellik ilkesi geregi kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alinsa
dahi bu belgelerde gösterilen KDV indirim konusu yapilabilecektir. Örnegin, 2018
takvim yilina iliskin mal ve hizmet alimlarina (vergiyi doguran olayi 2018
yilinda gerçeklesen) ait belgelerin 2019 yilinda ilgili defterlere kaydedilmesi
halinde, bu belgelerde gösterilen KDV tutarlari yine indirim konusu
yapilabilecektir.
Hazine Ve Maliye Bakanligi, bu konuda (22 seri
no’lu KDV Genel Teblig Taslaginda), bu düzenlemenin 1.1.2019’da yürürlüge
girecek olmasi dolayisiyla, vergiyi doguran olayi 2018’de gerçeklesen belgeler
için bu olanaktan yararlanilamayacagini, bu yeni düzenlemenin ancak 1.1.2019
tarihinden sonra düzenlemis belgeler için uygulanabilecegini açiklamis ve
dolayisiyla düzenlemenin geçerliligini 1.1.2020 sonrasina tasimisti.
Bende bunun üzerine 27.12.2018 günlü DÜNYA
Gazetesinde yayinlanan köse yazimda, bu görüsün yanlis oldugunu, ihtilaflara
yol açacagini gerekçeleri ile yazmistim. Nihayet Bakanlik bu hatali görüsünden
dönmüs ve 23 no’lu KDV Uygulama Genel Tebliginde 2018 yilinin tarihini tasiyip
da 2019 yilinda deftere kaydedilen belgelerdeki KDV’nin de, deftere kaydin
yapildigi dönemde indirim konusu yapilacagini kabul etmistir.
Faturanin geç olarak izleyen yilda gelmesi
dolayisiyla gelir veya kurumlar vergisi açisindan fatura bedeli kanunen kabul
edilmeyen gider kabul dahi, bu yeni düzenleme dolayisiyla, KDV Kanununun 30/d
maddesi devreye girmeyecek, bu faturanin deftere kaydedildigi dönemde indirim
konusu yapilabilecektir.
Aslinda faturanin geç ulastigi veya geç tanzim
edildigi hallerde KDV’nin yine de indirim konusu yapilabilecegi, 7104 sayili
Kanun öncesinde de bazi hallerde kabul edilmekteydi. Bu haller, 11 no’lu KDV
Uygulama Genel Tebliginde su sekilde sayilmistir.
“- Düzenlenen
faturanin alici tarafindan dava konusu yapilmasi nedeniyle ilgili takvim
yilinda indirim konusu yapilamayan KDV, davanin sonuçlandigi yil içinde alici
tarafindan kanuni defterlere kaydedilmesi sartiyla indirim konusu yapilabilir.
-
Sorumlu sifatiyla KDV beyaninin hiç yapilmadiginin veya eksik yapildiginin
tespiti üzerine veya mükellefin kanuni süresinden sonra sorumlu sifatiyla verdigi
beyanname üzerine bu vergilerin tarh edilmesi halinde, tarh edilen KDV'nin
vergi dairesine ödenmesi ve ödemenin gerçeklestigi takvim yili asilmamasi
sartiyla, ödenen KDV'nin indirim konusu yapilmasi mümkündür.
-
KDV'ye tabi islemi yapan satici tarafindan zamaninda düzenlenmeyip, alici
tarafindan en geç fatura düzenleme süresinin son gününü takip eden
vergilendirme dönemi içinde noterden ihtarname gönderilmesi üzerine satici
tarafindan düzenlenen faturada gösterilen KDV, alici tarafindan faturanin düzenlendigi
takvim yili içinde kanuni defterlere kaydedilmek sartiyla indirim konusu
yapilabilir."
Bu düzenlemeler
vergi adaleti açisindan mükellef magduriyetini gidermeye yönelik olarak olumlu
karsilanmasi gereken düzenlemelerdir