SAHTE
BELGE DÜZENLEYİCİLERİ – KULLANICILARINA CEZASIZLIK OLANAĞI
Dr. A.
Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya
Gazetesi / 19.4.2022
Vergi
Usul Kanununun hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren fiiller ile cezalarını
düzenleyen 359. maddesinde 7394 sayılı Kanunla çeşitli değişiklikler yapıldı.
Bu
değişikliklerin başında cezaların üst sınırının arttırılması gelmektedir. Maddenin,
uygulamada en çok karşılaşılan ibraz etmeme veya yanıltıcı belge düzenleme
yahut kullanma fiilini kapsayan (a) bendinde cezanın üst sınırı üç yıldan beş
yıla, yine uygulamada en çok rastlanılan sahte belge kullanma veya düzenleme
fiilini de kapsayan (b) bendinde cezanın üst sınırı beş yıldan sekiz yıla,
ayrıca anlaşmasız matbaaların belge basması ile ödeme kaydedici cihazların
programlarıyla oynamayı cezalandıran (c) ve (ç) bentlerinde yazılı suçların
cezasında da üst sınır beş yıldan sekiz yıla çıkartıldı. Bu güne kadar üst
sınırdan ceza alanı hiç duymadığım için bu artırımın cezaların etkinliğini
arttıracağını hiç düşünmüyorum. Bu değişikliğin bir diğer sonucu da (b), (c) ve
(ç) bentlerine giren fillere ilişkin dava zamanaşımını uzatmasıdır.
Getirilen bir önemli değişiklikte,
-kanunun gerekçesinde kullanılan ifade ile- suç teşkil eden fiiller için “etkin
pişmanlık” müessesesinin kabul edilmesidir. Bu düzenlemeye göre; Vergi Usul
Kanununun 359. maddesinde hürriyeti bağlayıcı ceza ile yaptırımlanmış fiileri
işleyenlerden; verginin ziyaa
uğratıldığının tespit edilmesine bağlı olarak tarh edilen verginin, gecikme
faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet
eden gecikme zammının; soruşturma evresinde ödenmesi halinde verilecek ceza yarı
oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi halinde ise
verilecek ceza üçte bir oranında indirilecektir. Tarh edilen vergi ve vergi
aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda ise verilecek ceza
yarı oranında indirilecektir.
Burada
soruşturma aşaması Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin
öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi, kovuşturma evresi ise
iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade
etmektedir (CMK md. 2/1-e,f).
Ancak bu şekilde belirlenmiş ceza
indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa
feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa
vazgeçilmesi de şarttır. Ancak bu şartın Anayasa’ya aykırı olduğunu, zaten daha
önce yazmıştım.
Bu ceza indirimlerinin en
önemli sonucu, cezanın ertelenme veya hükmün açıklanmasının ertelenmesi
sınırlarının altında belirlenmesine ve dolayısıyla faillere bu olanaklardan
yararlanma olanağının sağlanmasıdır. Zira iki yıl veya daha az hapis cezasına
mahkûm olan kişinin cezası ertelenebilir (TCK. Md. 51) veya hakkındaki hüküm
açıklanmayabilir (CMK md. 231/5). Örneğin bu düzenlemelere göre; bir kişinin
defter ve belgesini ibraz etmemesi halinde alacağı 18 aylık ceza 9 aya
inebilecek veya bir takvim yılı içerisinde sahte belge düzenleyen yahut
kullanan bir kişinin cezası 1,5 yıla inebilecektir (iyi hal indirimi de
uygulanırsa caza daha da düşecektir). Bu cezalar ertelenebilecek veya hükmün
açıklanmasının ertelenmesi olanağından yararlanabilecektir.
CMK’ya göre hükmün
açıklanmasının ertelenmesi halinde sanık hakkında beş yıl denetimli serbestlik hükümleri
uygulanır. Sanığın denetim süresi içinde suç işlemesi veya
yükümlülüklere aykırı davranması halinde hükmün aynen açıklanmasına karar
verilir. Bu beş yıllık sürede, sanığın sabıka kaydı açısından bir olumsuz kayıt
olmaz. Beş yıllık sürede kasıtlı bir suç işlemeyen ve denetim hükümlerine
riayet eden sanığın beşinci yılın sonunda kararı veren mahkemeye müracaatı ile
davanın düşmesine karar verilir.
Görüldüğü gibi vergi suçlarında, yapılan
düzenlemelerle bırakın cezaların etkinliğinin arttırılması, tamamıyla aksine
bir sonuç doğmuştur, sahte belge düzenleyicilerde sabıka kaydı oluşması
ihtimali dahi zayıflamıştır. Bu düzenlemelerle sahte belge düzenleme veya
kullanma fiillerinin önüne geçilmesi olanağı zaafiyete uğratılmış, adeta bu
fiilleri işleyenler için cezasızlık hali yaratılmıştır.