KAMU ALACAKLARININ TAHSIL KANUNUNUN
SÜRELERI VE TORBA TASARI
Dünya
Gazetesi / 17.10.2017
27
Eylül’de Meclise sunulmus ve halen Plan ve Bütçe Komisyonunda görüsülmekte olan
Torba Kanun Tasarisinin 6183 sayili Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkinda
Kanun’da yapmasi öngörülen degisiklikleri de bu yazimizda irdelemeye
çalisacagiz.
Yapilmasi
öngörülen degisikliklerin en önemli olanlari sürelerle ilgili degisikliklerdir.
Ihtiyati
hacze iliskin dava açma süresi 7 günden 15 güne çikartilmaktadir. Buna bagli
olarak (6183 sayili Kanunun 20. maddesinin 15. maddesine atfi dolayisiyla)
ihtiyati tahakkuka karsi – tahakkuk sebep ve miktarina karsi - dava açma süresi
de 15 güne çikmaktadir. Ancak burada ihtiyati tahakkuka karsi dava
açilabilmesinin bu kararin icra edilmis olmasi kosulunu da unutmamak gerekir.
Ödeme
emirlerine karsi açilacak davalarda da süre 7 günden 15 güne çikartilmaktadir.
Buna bagli olarak da kendilerine ödeme emri gönderilenlerin ödeme veya -dava
açmadiklari takdirde- mal beyaninda bulunma süresi de 15 güne uzamaktadir. Dava
açanlarin ise davanin reddi halinde mal beyaninda bulunma süresi de red
kararinin tebliginden itibaren 15 güne çikmaktadir.
Kamu
alacaklarinin teminatla güvencelendirilmis oldugu hallerde kamu alacagi
vadesinde ödenmedigi takdirde, “borcun ödenmesi yoksa teminatin paraya
çevrilecegine iliskin ihtar yazisini” müteakip borçluya taninacak ödeme süresi
de 15 gün olarak belirlenmektedir.
Yine
ayni sekilde borcunu vadesinde ödemeyenlere ait mallari ellerinde bulunduran
üçüncü sahislarin bu mallari idareye bildirme süresi de 7 günden 15 güne
çikmaktadir.
Bütün
bunlar olumludur. Hele ülkemizde artik 9 veya 10’ar günlük bayram tatillerinin
iyice siklastigi da dikkate alinirsa, 7 günlük sürelerin yetersizligi daha iyi
anlasilacaktir. Örnegin 2018 yilinda da kurban bayraminin dokuz gün olacagi
simdiden kesindir. Çünkü arefe günü, 20 Agustos pazartesidir ve sonraki dört
gün bayramdir. Bu gibi tatiller, davaya hazirlanma süresini yetersizlestirerek
kisilerin yargiya basvuru haklarini olumsuz etkilemektedir.
Öte
yandan sürelerin standartlastirilmasi, çesitli yazilarimizda da belirttigimiz
gibi hak kayiplarinin önlenmesi açisindan önemlidir.
Ancak
Torba Kanun Tasarisi standartlastirma konusunda tam basarili sayilamaz. Keske
Kanun bu yönden taranarak standartlastirilma saglansaydi. Örnegin borçlu elinde
haczedilen mallara karsi üçüncü sahsin istihkak iddiasinin düzenlendigi 66.
maddedeki süreler veya üçüncü sahsa borçlunun hak ve alacaklarinin tespiti ve
haczi amaciyla gönderilen ihbarnamelere karsi basvuru yollarini düzenleyen 79.
maddedeki süreler de uzun bayram tatillerinden olumsuz etkilenen sürelerdir.
Ancak buralardaki ve diger süreler, maalesef uzatilmamistir.
Bu
nedenle ögrenciler, muhasebeciler, müsavirler ve avukatlar, yine bir sürü
süreyi bilmek, izlemek ve hafizlarinin bir bölümünü bu hususa ayirmak
zorundadir. Serbest meslek erbabi bosuna “beyin amortismani” diye tutturmuyor.
Vergi
mevzuatimizin bu karmasikligi karsisinda, bence serbest meslek erbabina beyin
amortismanini hizlandirilmis amortisman olarak tanimak gerekmektedir.
Bu
arada anlamsiz ve uygulanma olanagi hukuken ve fiilen olmayan hükümler de keske
bu Tasari ile kaldirilsa idi. Örnegin, ödeme
emirleri aleyhine açilan davalarin mahkemelerce 7 gün içinde
sonuçlandirilacagini hükme baglayan 58/3. madde gibi.