SERBEST
BÖLGELERDE ÜCRET VERGISININ AIDIYETI
Dünya Gazetesi /
20.11.2018
3218 sayili Serbest
Bölgeler Kanununda bu bölgelerde çalisanlarin ücretleri Gelir Vergisinden muaf
tutulmusken önce 5084 sayili Kanunla bu muafiyet süre yönünden sinirlandirilmis,
daha sonra 5810 sayili Kanunla, bu bölgelerde ürettikleri ürünlerin FOB
bedelinin en az % 85'ini yurtdisina
ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretlerin,
isletme maliyetlerini düsürebilmek amaciyla, gelir vergisinden müstesna
tutulmasina devam edilmesi hükme baglanmistir.
Maliye Bakanligi da Serbest Bölgeler
Kanununun 5810 sayili Kanunla degisik geçici 3. maddesinde yer alan “Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB
bedelinin en az % 85’ini yurtdisina ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri
personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadir.” hükmündeki
% 85 kosulunun gerçeklesip
gerçeklesmedigini izleyebilmek maksadi ile 12.3.2009 tarihli Resmi Gazete’de
yayimladigi 1 SERI NO'LU 3218 sayili
Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebligi ile bazi açiklama ve düzenlemelerde
bulunmustur. Bu düzenlemelerle getirilen uygulama sekillerini daha önce
yazmistim.
Ancak daha sonra 24.2.2017 günlü Resmi Gazete’de yayimlanan 6772 sayili
Kanunla, Serbest Bölgeler Kanununun konumuza iliskin geçici 3. maddesi tekrar degistirilerek,
yeni bir uygulamaya geçilmistir. Yeni düzenlemeye göre, bu
bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az %85’ini yurt disina ihraç
eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler üzerinden
hesaplanan gelir vergisi, verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden
vergiden indirilmek suretiyle terkin edilecektir. Yillik satis tutari bu oranin
altinda kalan mükelleflerden zamaninda tahsil edilmeyen vergiler daha sonra cezasiz
olarak, gecikme zammiyla birlikte tahsil edilecektir.
Ancak serbest bölgelerdeki imalatçi ihracatçilar üzerindeki mali yükleri
hafifletmeyi amaçlayan bütün bu tesvik düzenlemeleri, vergi hukukunun
incelikleri dikkate alinmadan yapildigi için, Maliye Bakanliginin ve zamanin
Hazine Müstesarliginin açiklamalarina ragmen, önceki uygulamalar zamanin da tecil-terkin yoluyla
ödenmemis veya ödenip geri alinmis verginin yahut yeni uygulamada terkin olunan
ücretlilerden kesilmis verginin kime ait oldugu sorunu ortaya çikmistir.
Bu konuda yargiya intikal eden ihtilaflarda ilk derece yargi kararlari
çesitli yönlerde olmakla birlikte geçtigimiz günlerde Yargitay 9. Hukuk
Dairesi, tecil yahut ödememe veya terkin yolu ile isverinin uhdesinde kalan bu
stopajlarin ücretlilere ait olduguna karar vermistir.
Yargitay 9. Hukuk Dairesi E.2015/6509 K.2018/486 sayi ve 17.1.2018
günlü Kararinda, söz konusu istisnanin serbest bölgelerdeki imalatçi
ihracatçilarin maliyetlerindeki yükü hafifletme amaçli bir tesvik unsuru oldugunu
dikkate almamis, dogrudan Vergi Kanunlarina göre, söz konusu vergi
kesintilerinde ücretlilerin mükellef, isverenlerin vergi sorumlusu olduguna ve
kesintilerin ücretlilerin malvarligini ilgilendirdigine hükmederek vergi
idaresi tarafindan isverenin uhdesinde birakilan stopaj tutarlarinin isverenlerce
isçilere verilmesi gerektigi sonucuna ulasmistir.
Serbest Bölgeler Kanunundaki düzenlemenin vergi kanunlari ile birlikte
yorumlanmasi hakli bu sonucu dogurmustur. Ancak bu durumda serbest bölgelerdeki
imalatçi ihracatçilarin maliyetlerindeki yükü hafiflememekte, bu sirketlerde
çalisanlar tesvik edilmis olmaktadir. Bu sonucun ise kanun koyucunun istedigi
sonuç oldugunu düsünmüyorum. Bu nedenle konunun yasama organi tarafindan acilen
degerlendirilmesinde ve amaca uygun yeni bir düzenleme yapilmasina ihtiyaç vardir.