Vergi barisi ve kapsami
Dünya Gazetesi / 26.07.2016 01:00
Nihayet
Vergi Barisi’ni öngören Kanun Tasarisi hazirlandi ve Meclis’e sunuldu. Ancak bu
günkü kosullar içerisinde Tasariyi Bakanlar Kurulu’ndan öncelikle geçirmek
zaman alacagi için milletvekilleri Süreyya Sadi Bilgiç ve Mustafa Elitas’in
kanun teklifi olarak, “Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin
Kanun Teklifi” adi altinda Meclis’e sunuldu. Görünüse göre agustos ayi
içerisinde de yasalasacak.
Yazima
“nihayet” diye baslamamin nedeni, “Yatirim Ortaminin Iyilestirilmesi Amaciyla
Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Iliskin Kanun Teklifi” içerisinde yer
alan “varlik barisi” düzenlemesinden sonra yazdigim, “Varlik Barisindan Önce
Vergi Barisi Gerekli” baslikli yazimda mevcut (30.6.2016 tarihli DÜNYA
Gazetesi). Yazimda da vurguladigim gibi öncelikli ihtiyaç varlik barisi degil,
vergi barisi idi. Zaten bir önceki yazimda da Teklifte yer alan varlik barisini
elestirmis (28.6.2016 DÜNYA Gazetesi) ve hatali/eksik yönlerine deginmistim.
Sonuçta varlik barisi, simdilerde kanunlasmis bulunan belirttigim teklifin
kapsaminda çikartildi ve vergi barisi tasarisi düzenlenerek varlik barisi oraya
dahil edildi.
Yeni vergi
barisinin içerisinde neler var? Kisaca bakalim.
- Vergi Usul
Kanunu’na tabi bütün vergiler ile vergi aslina bagli olmaksizin kesilmis vergi
cezalarindan 30.6.2016 tarihi itibariyle kesinlesmis olanlarla bu tarih
itibariyle ihtilafli halde bulunanlar,
- Emlâk
Vergisi (ve bu vergi ile birlikte tahsil edilen tasinmaz varliklarini koruma
katki payi) ve motorlu tasit vergileri (Bu vergilerde 2. Taksitler hariç),
- 2016
Haziran dönemi dahil, damga vergisi, özel islem vergisi ve egitime katki payi
borçlari
- Gümrük
vergilerini ve Gümrük Kanunu’na göre kesilmis cezalar,
- Sosyal
Güvenlik Kurumu’na olan prim borçlari,
- Sosyal
Sigortalar ve Genel Saglik Sigortasi Kanunu uyarinca dogmus prim borçlari,
Sosyal Güvelik Destek Primi Borçlari, Topluluk Sigortasi Borçlari, asgari
Isçilik Hesaplamasindan kaynaklanan borçlari
- Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafindan kesilmis idari para cezalari
“Bazi
Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin Kanun Teklifi” kapsaminda
yeniden yapilandirmaya tabi tutulacak.
Ayrica söz
konusu teklifin yasalasma tarihinden önce baslamis, ancak söz konusu tarih
itibariyle devam etmekte olan vergi incelemesi sonucu tarh edilebilecek vergi
ve cezalar için de kanundan yararlanmak mümkün olabilecektir.
Kanun
teklifinde ayrica, 30 Haziran tarihli yazimda da artik gelmesi gerekli dedigim,
“matrah artirimi” müessesesi de yeniden ihdas edilmekte. Gelir ve kurumlar
vergileri ile katma deger vergisi için mükellefler matrah artirimlarinda
bulunarak 2011-2015 yillari hesaplarini inceleme disi tutabilecekler. Ayrica
matrah artiriminin, sahte belge kullanma fiili için de geçerli olmasi Teklifte
benimsenmis. Bu sekilde belki pek çok haksizligi, pesinen –ancak bedel
ödeyerek- önleme olanagi da mükelleflere sunuluyor.
Teklifle
ayrica isletmede bulundugu halde kayitlarda olmayan veya kayitlarda olmasina
ragmen isletmede bulunmayan mallarla ilgili kayitlarin düzeltilmesi olanagi da
saglaniyor. Ayrica kasa hesaplarindaki tutarsizliklarla, ortaklardan alacak
hesaplarinin giderilmesi olanagi da teklifte mevcut. Yapilandirilan borçlarin
yine 2’ser aylik vadelerle 18 taksitte, yani 36 ayda ödenmesi olanaginin
sunuldugu teklifte, daha önceki kanunlara göre yapilandirilmis borçlarin kalan
taksit borçlarini da yeniden yapilandirma yolu açiliyor.
Bir genel
degerlendirme yapacak olursak, simdilik su dört hususa isaret edebilirim.
1) Teklif,
dürüst mükellefler, borçlarini vadesinde ödemis mükellefler, kayitlarinda
hiçbir usulsüzlük olmayan ve incelenmekten korkmayan mükellefler açisindan, bir
haksizliktir.
2) Borçlu
mükellefler, kayitlarina güvenemeyen mükellefler için bir nimettir.
3) Kanun
sonrasi yarginin is yükü hafifleyecektir. 4. Kanun, eski vergi barislarinin
aynisi gibidir.
Önceki aflar
zamaninda da yazmistim. Vergi ve sosyal güvenlik mevzuatinin gri alanlari
giderilmedikçe, vergi mevzuati gözden geçirilmedikçe, mevzuatlarin haksiz ve
agir ceza sistemleri yeniden kurulmadikça, bu af kanununa kimse “son” demesin.
Öncekilerde de yazdigim gibi, sistem ayni kaldikça, ben bu yaziyi her dört –
bes senede bir yazarim.
Bu yazimda
teklifi kisaca aktardim. Konulara göre ayrintilar ise gelecek
yazilarimda.