VERGI USUL KANUNU TASARISI -
2
MALI TATIL TATILE ÇIKIYOR
(14.1.2016 tarihli Dünya Gazetesinde yayimlanmistir)
Ülkemizde mali tatil, ki bildigim kadari ile dünyadaki tek
mali tatildir, TÜRMOB tarafindan verilen büyük mücadele sonrasinda 5604 sayili
Mali Tatil Ihdas Edilmesi Hakkinda Kanun ile düzenlenmistir. Kanunun 1.
Maddesine göre “her yil Temmuz ayinin birinden (Haziran ayinin son gününün
tatil olmasi halinde Temmuz ayinin ilk is gününü izleyen günden) itibaren ayin
yirmisine (yirmisi dahil) kadar mali tatil uygulanir”.
Yine anilan Kanuna göre son günü mali tatile rastlayan;
beyanname verme süreleri, ikmalen, re’sen veya idarece yapilmis tarhiyatlarda
mali tatile rastlayan ödeme süreleri, devamli bilgi verme yükümlülüklerine
iliskin süreler, muhasebe defterlerinin kayit süreleri mali tatilin bitimini
izleyen yedinci günün sonuna kadar uzamaktadir. Yine bu tatil süresi içerisinde
mükelleflere defter ve belge ibraz talebinde bulunulamayacagi, mükellefler
hakkinda isyerinde inceleme yapilamayacagi Kanunda hükme baglamistir. Yine
vergi tarhi veya ceza tarhina iliskin islemler aleyhine uzlasma veya indirim
talep etme hakkina iliskin sürenin ve vergilendirme islemlerine karsi dava açma
süresinin sonunun mali tatile rastlamasi halinde sürenin duracagi, kalan
sürenin 7 günden az olmasi halinde 7 gün olarak uygulanmasi da Kanunda
düzenlenmistir.
Maliye Bakanliginca hazirlanan Vergi Usul Kanunu Tasarisi
Taslagi ile 5604 sayili Kanunun vergi ödevi ile ilgili olan ve yukarida özetle
aktardigimiz hükümleri kaldirilmakta (sadece sosyal güvenlikle ilgili 2. Madde
düzenlemesi yürürlükte birakilmakta) ve söz konusu düzenlemeler Vergi Usul
Kanununun içerisine aktarilmaktadir.
Bu sekilde bir düzenleme dogrudur. Vergi ödevine iliskin
süreleri yakindan ilgilendiren mali tatil konusunun, ayri bir kanunda degil de
Vergi Usul Kanunu içerisinde düzenlenmesi düsüncesi, bizim de katildigimiz bir
düsüncedir.
Ancak mali tatile iliskin düzenlemeler, Taslaga aktarilirken
bazi önemli degisiklikler yapilmistir. Örnegin özel tüketim vergisine iliskin
beyannameler kapsam disinda birakilmistir.
Öte yandan Taslak’da “mali tatilin her yil yirmi günü
asmamak üzere” uygulanacagi da seklen ve nezaketen belirtilmistir. Seklen ve
nezaketen diyorum çünkü Taslak’da mali tatilin zamani yoktur. 5604 sayili
Kanunun 1. maddesi de yürürlükten kalktigina göre, 3568 sayili Kanununa göre
çalisan meslek mensuplarinin tatil zamanlari belli degildir.
Peki sorun nasil çözülmüstür. Konu tamamen Bakanlar
Kurulunun takdirine birakilmistir. Bakanlar Kurulu meslek mensuplarina isterse
tatil zamanini belirleyerek tatil yaptirir, isterse belirlemez tatil yaptirmaz.
Isterse on güne kadar kisaltabilir. Ha, on gün uzatabilir de. Isterse hangi
vergilerin tatilden yararlanacagini belirler. Örnegin bu yil tatil Aralik’da,
sadece gelir vergisi mükellefleri için uygulanacaktir diyebilir.
Bakanlar Kurulu bunlari ne zaman söyleyecektir. Bu da belli
degildir. Örnegin 30 Eylül günlü mükerrer Resmi Gazetede kararname yayinlanip
bu yil mali tatil 1 Ekim – 20 Ekim arasi olacak diyebilir.
Bakanlar Kurulunun yetkisi Taslakda su sekilde belirlenmis
(Taslak md. 29): “Bakanlar Kurulu bir
takvim yili içerisinde hangi tarihler arasinda mali tatil uygulanacagini
belirlemeye, mali tatil uygulanacak yirmi günlük süreyi on günü geçmeyecek
sekilde uzatmaya veya on günden az olmamak üzere kisaltmaya, mali tatil
kapsamina dâhil olacak vergileri belirlemeye, beyanname verme ve ödeme süreleri
ile bildirimlerin verilme usullerini ve malî tatil uygulamasi nedeniyle süre
verilecek is ve islemlerin kapsami ile malî tatil uygulamasinin usul ve
esaslarini belirlemeye yetkilidir. Bakanlar Kurulu bu yetkisini bölge, il,
ilçe, mahal veya is yerleri itibariyla farklilastirarak kullanabilir.”
Bakanlar
Kuruluna taninan yetkiler az görülmüs olsa ki, maddede ayrica “Maliye Bakanligi, malî tatil uygulamasina
iliskin usul ve esaslari belirlemeye yetkilidir.” hükmüne de yer
verilmistir.
Yani
tatilin, uygulanma usulünü degil, esasini yürütme organi belirleyecektir.
Dava
açma sürelerini ve vergi ödevine iliskin sürelerin, Bakanlar Kuruluna
birakilmasi, bence Anayasa hükümleri karsisinda mümkün degildir. Haklarin
bizzat Kanunda düzenlenmesi ve yürütme organinin etkisinin olmamasi gerekir. Umarim
Taslakda bu konu bu sekli ile yasalasmaz.
Neyse
ben simdiden meslek mensuplarini ve örgütlerini uyarayim, uslu durun, fazla ses
çikartmayin, Bakanlar Kurulunu ve tabii üyesi olan Maliye Bakanini kizdirmayin,
yoksa size tatil yok. Mali tatil, her an tatile çikiverir.