Gelir
Vergisi Yazıları 1 :
2019 YILI KONUT
KİRA GELİRLERİNDE İSTİSNA
Dr.
A. Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya
Gazetesi / 5.3.2020
Mart ayı gelir vergisi açısından,
bir önceki yıl gelirlerinin yıllık beyanname ile beyan olunarak
vergilendirildiği aydır. Gelir vergisinin pek çok kişiyi ilgilendirmesi
dolayısıyla bu ayki yazılarımın büyük çoğunluğunun konusu doğal olarak gelir
vergisi konularından oluşacak. Bu konudaki ilk yazımda ise “konut kira geliri
elde edenlerin yararlanabilecekleri vergi istisnası” konusunu irdeleyeceğim.
Gelir Vergisi Kanununun 21 inci
maddesiyle, binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılında elde
edilen hasılatın belli bir kısmı gelir vergisinden istisna edilmiş, ancak söz
konusu istisnanın uygulanması da belli koşullara bağlanmıştır.
Bu koşullara geçmeden önce
belirtilmesi gereken husus, kira gelirlerinin vergilendirilmesine ilişkin
olarak gelecek yazımda aktaracağım kazanç tespitinde dikkate alınacak
giderlerin tespitine ilişkin yöntemler ile istisna uygulamasının bir ilişkisi
olmadığıdır. Bir başka anlatımla kazanç tespiti bakımından gerçek gider
yönteminin seçilmiş olması veya götürü gider yönteminin seçilmiş olmasının
istisnadan yararlanma açısından bir önemi yoktur.
Ancak istisnanın giderlere karşı
önceliği vardır. Bu nedenle, aşağıda aktaracağımız koşulların gerçekleştiği
hallerde önce istisna düşülür, kalan istisna sonrası kazançtan giderler (% 15
götürü gider veya istisnaya tekabül eden kısım ayıklandıktan sonraki gerçek
giderler) düşülür.
Söz konusu istisnadan yararlanmanın
ilk koşulu, kiraya verilenin mesken
olmasıdır. İş yeri olarak kiraya verilen yerler için istisna hesaplaması
yapılamaz.
İkinci koşul ise kira gelirini elde
eden mükellefin gerçek usulde
vergilendirilen ticari, zirai veya mesleki kazancının olmamasıdır. Bu
kapsamda basit usulde vergilendirilen ticari kazançların da gerçek usulde elde
edilmiş kazanç olduğunu, genç girişimcilere tanınan kazanç istisnasından
yararlanılması dolayısıyla kazanç beyan edilmemesinin de bu istisnadan
yararlanmaya engel olduğunu unutmamak gerekir.
Üçüncü koşul ise, Gelir Vergisi
Kanununun 21. maddesinde 6322 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle ihdas
olunmuştur. Bu düzenlemeye göre; istisna haddinin üzerinde konut kirası hasılatı
elde edenin, anılan Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin üçüncü
diliminde ücret gelirleri için yer alan tutarının (2019 yılı gelirlerinin
vergilendirilmesinde esas alınmak üzere 148.000,-
TL) üzerinde ücret, menkul sermaye iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer
kazanç ve irat elde etmemiş olması gerekmektedir.
Mesken kira gelirine istisna
uygulanıp uygulanmayacağına yönelik söz konusu 148.000 liralık sınırla karşılaştırmada ücret, menkul sermaye
iradı, gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratların, ayrı ayrı veya
birlikte elde edilmesine bakılmaksızın, elde edilen kazanç ve iratların brüt tutarlarının toplamı dikkate
alınacaktır. Söz konusu tutarın tespitinde, sayılan bu kazanç ve iratların
beyan edilip edilmemesinin ya da bu kazanç ve iratlara herhangi bir istisna
uygulanıp uygulanmamasının da önemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu hesaplamada
beyannameye girmeyen gelirler de, örneğin mevduat veya repo faizi, tek
işverenden elde edilen ücret, emekli aylığı, kıdem tazminatı, istisna haddi
içinde kalan kâr payı da dikkate alınacaktır.
Ancak burada, istisna haddinin
altında elde edilen mesken kira gelirlerinin, ücret, menkul sermaye iradı,
gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratları toplamının 148.000
Lirayı aşıp aşmadığına bakılmaksızın yıllık gelir vergisi beyannamesine dahil
edilmeyeceği de unutulmamalıdır.
Bu kadar koşullara bağlanmış konut kira gelirleri istisnasının tutarı
ise 2018 yılı gelirleri için 5.400,- TL’dir.
İstisna mükellefe, bir başka deyişle
şahsa tanınmıştır. Bu nedenle mükellefin birden fazla konut kira gelirinin
bulunması hali, istisnadan birden fazla defa, bir başka deyişle her bir konut
kira geliri için yararlanma hakkını vermez. Aynı şekilde hisseli bir taşınmazın
konut olarak kiraya verilmesi halinde ise her bir hissedar malik, diğer
koşulların da var olması durumunda istisnadan tam olarak yararlanır; burada
istisna tutarının hisse oranında dikkate alınması söz konusu değildir. Miras
kalan taşınmazların konut olarak kiraya verildiği hallerde, koşulları taşıyan
her bir mirasçı, istisnadan ayrı ayrı yararlanırlar.
İstisna haddi üzerinde hasılat elde
edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi durumunda bu istisnadan
yararlanılamayacaktır. Örneğin beyan olunan kiranın eksik beyan olunduğunun
saptanması halinde sadece eksik beyan edilen tutar değil, daha önce
yararlanılmış istisna tutarı da re’sen tarhiyata konu edilecektir.
Mükellefler, idarece herhangi bir
tespit yapılmadan önce, süresinde beyan etmedikleri veya süresinde verdikleri
beyannamede yer almayan mesken kira gelirlerini, pişmanlık ve ıslah hükümleri çerçevesinde
kendiliklerinden süresinden sonra verecekleri beyanname ile beyan etmeleri
halinde ise söz konusu istisnadan yararlanabileceklerdir.
Daha önce bu konuda yazdığım bir
yazıda da belirttiğim gibi, son söz
olarak; gelir vergisi hasılatı açısından kamu gelirini önemsenmeyecek
derecede olumsuz etkileyen bir istisnanın uygulanma koşullarını bu kadar
karmaşık hale getirmek, başkaca istisnalardan yararlananları veya beyannameye
girmeyecek gelirleri elde edenleri bu istisnadan yararlandırmayarak adeta
yaptırıma tâbi tutmak, hangi vergicinin aklının eseri ise, tekrar kutluyorum.