İLAVE GÜMRÜK VERGİSİ
Dr.
A. Bumin Doğrusöz
Dünya
Gazetesi / 11.8.2020
Bilindiği gibi ülkeye mal ve hizmet ithalinde
gümrük vergisi söz konusudur. Ancak 2011’den bu yana bazen uzun süreli bazen
daha kısa süreli olarak ilave gümrük vergisi adı altında bir mali yükümlülüğün
de ödenmesi gerekmektedir. İlk olarak 2011/2203 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile karşımıza çıkan bu yükümlülük, daha sonra çeşitli aralıklarla yenilenmiş,
2020 yılında ise 2423, 2424, 2429, 2430, 2514 ve 2565 sayılı Cumhurbaşkanı
Kararı ile yüzlerce ürüne uygulanır hale gelmiştir.
Bu ilave yükümlülük A.TR dolaşım belgesi
eşliğinde ithal edilen Avrupa Birliği ve Türk menşeli olmayan eşyadan “Diğer
Ülkeler” sütununda yer alan oran üzerinden alınmaktadır. Burada, A.TR
belgesini, Avrupa Birliğine dahil ülkeler ile Türkiye arasındaki doğrudan
ticarette sanayi ürünleri ve işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımda
olduğunu belirten, ihracatçı ülke tarafından düzenlenmiş belge şeklinde
açıklayabiliriz. Bu yükümlülük açısından
eşyanın menşei önem taşımaktadır. Menşe belirlenmesinde ise menşe şahadetnamesi
veya ithalatçı beyanı ile tespit edilmektedir.
Bu ilave gümrük vergisinin nasıl bir
yükümlülük olduğu, Anayasal dayanağının ne olduğu konuları tartışmalıdır. Bir
tür “ek mali yükümlülük” olan ilave gümrük vergisi Anayasal dayanak olarak,
Anayasanın 73. maddesine uymamaktadır, verginin yasallığı ilkesi ile
bağdaşmamaktadır. Öte yandan dış ticaret üzerine yükümlülükler ihdasına dayanak
olan Anayasanın 167. Maddesine de uymamaktadır. Çünkü bu madde de vergi adı
altına bir yükümlülük ihdasına izin vermemektedir.
Neyse bu teorik tartışmalar veya ilave
bu yükümlülüğün uygulama sorunları, bu yazının konusu değildir. Ben bu
yükümlülüğü bir başka açıdan ele alacağım.
İlave gümrük vergisi, acaba bir gümrük
vergisi niteliğinde midir?
İlave gümrük vergisi, gümrük idarelerince
gümrük vergisinin tabi olduğu usul ve hükümlere göre tahsil edilmekte ve genel
bütçeye gelir yazılmaktadır. Bu saptamalara bakıp, “gümrük vergisinden ayrı bir
yükümlülük olmayıp, bir oran artışı niteliğindedir” diyebilirsiniz. Ancak bu
konudaki Kararname veya Kararlarda, “ithalatta alınan gümrük vergileri ve diğer
mali yükümlülüklerden ayrı olarak tahsil olunur” demektedir. O halde “ilave
gümrük vergisi, gümrük vergisi değildir” de diyebilirsiniz.
Mevzuat, tüm sonuçları ile dikkate
alınmayınca böyle farklı yorumlar doğabiliyor. Ancak bunun acısını, bürokratlar
değil, yatırımcılar çekiyor. Nasıl mı?
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında
Karar uyarınca yatırım teşvik belgesi kapsamında gümrük vergisinden muaf olarak
ithal edilecek makine ve teçhizat üzerinden gümrük vergisi -muafiyet uyarınca-
alınmazken ilave gümrük vergisi alınıp alınmayacağı belirsizliğini koruyor.
İşte bu noktada, ilave gümrük vergisi gümrük vergisi midir tartışması, bir
başka deyişle gümrük vergisi muafiyetinin ilave gümrük vergisini de kapsayıp
kapsamadığı tartışması ortaya çıkıyor ve çok sayıda cezalı tarhiyat
yapılıyor. Ancak böylesi bir basit
sorunun cevabı konusunda Devletin kafası karışık olunca, sorun büyüyor.
Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama ve
Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü Gümrükler Genel Müdürlüğüne 21.9.2017 tarih ve
101468 sayı ile yazı yazıyor ve “yatırım teşvik belgesi kapsamında gümrük
muafiyeti sağlanan ürünlerin ithalatında ilave gümrük vergisine ilişkin bir
tahsilatın yapılamayacağı” yönünde görüş bildiriyor. Bunun üzerine Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü 5.10.2017 tarihinde 28447926 sayılı
yazı ile, Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine “ilave gümrük vergisinin
müstakil bir vergi olmadığı, Bakanlar Kurulu Kararı ile gümrük vergisi
oranlarında artış yapılması niteliğinde olması dolayısıyla teşvik belgesi
kapsamında gümrük muafiyeti sağlanan ürünlerin ithalatında ilave gümrük vergisi
tahsilatının yapılamayacağını” bildiriyor.
Geliyoruz 2019 yılına. Ticaret
Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü 13.11.2019 tarih ve 48900138 sayılı yazısı
ile Gümrük Müşavirleri Derneklerine “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından bilgi
istenildiğini, Bakanlığın kendilerine 6.9.2018 tarih ve E.9 sayılı yazı ile
Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararda sadece gümrük vergisi ve KDV
muafiyetinin düzenlendiğini ek mali yükümlülükler konusunda bir düzenleme
bulunmadığını bildirdiğini, bu sebeple ek mali yükümlülüklerin gümrük vergisi
olarak nitelendirilemeyeceğini, yatırım teşvik belgesi kapsamında ithal
işlemlerinde sadece gümrük vergisi muafiyetinin uygulanacağını, ancak ek mali
yükümlülüklerde muafiyet uygulanmasının mümkün olmadığını” bildiriyor.
Son olarak Ticaret Bakanlığı Gümrükler
Genel Müdürlüğü 29.6.2020’de 55276730 sayılı yazısı ile Gümrük ve Dış Ticaret
Bölge Müdürlüklerine, bu defa Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 18.6.2020 gün ve
E.1660664 sayılı yazısına atıfla, aynı yönde görüş bildirmiştir.
Bütün bu yazışmalar bu konuda bir
karmaşanın olduğunu göstermekte, ilave gümrük vergisi ve diğer ek mali
yükümlülüklerin aynı potada toplanmasının sakıncaları ortaya çıkmaktadır. Ancak
bu konunun ilave gümrük vergilerini ihdas eden Kararlar veya Teşvik Mevzuatı
bazında açıklığa kavuşturulması, yatırımcılar açısından öngörülebilirliğin
temin edilmesi büyük önem taşımaktadır.