MUHASEBECI TAZMINAT ÖDERSE
(25.8..2015
tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanmistir)
Gelir
Vergisi Kanunu'nun (GVK) 40/3. maddesine göre "Isle ilgili olmak sartiyla mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine
istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar" gider olarak yazilabilir.
Buna karsilik ayni Kanunun "kanunen kabul edilmeyen giderler"i
düzenleyen 41/6. maddesine göre "tesebbüs
sahibinin suçlarindan dogan tazminatlar" gider yazilamaz.
Bu
düzenlemelerin irdelemesini, önceki bir yazimizda, “Tazminatlarin Giderlestirilmesi” basligi altinda, özellikle ticari
kazanç agirlikli olarak irdelemistik. Bu
yazimizda “Bu maddelere göre, ticari faaliyetle ilgili olmak ve suç
olusturmamak kosulu ile sözlesmeye, mahkeme kararina veya kanun emrine
istinaden ödenen tazminatlar gider yazilabilecek; buna karsilik tazminata yol
açan fiilin kanunlarla suç kabul edildigi hallerde tazminat, sözlesmeye,
mahkeme kararina veya kanun emrine istinaden ödense dahi gider yazilamayacaktir.”
demistik.
Yine
yazimizda “Kanun metninde ‘suç’ kavrami
kullanilmasina ragmen, gerekçede ‘kusurdan dogan tazminatlardan’ söz
edildigini, oysa suç ve kusur kavramlarinin birbirlerinin yerine geçemeyecek
derecede ayri kavramlar oldugunu, lafzin açik oldugu yerde gerekçeye
bakilamayacagini, ancak idari anlayisin gerekçeyi esas aldigini, buna karsilik
yargi anlayisinin kanun metnine itibar ettigini” söylemistik.
Yukarda
aktardigim düzenlemelerin benzeri, GVK’da serbest meslek erbabi ile ilgili
olarak da yer almistir. Kanunun 68/10. maddesi, mesleki faaliyetler dolayisiyla
tazminatlarin gider yazilabilecegini hükme baglarken, meslek erbabinin
suçlarindan dogan tazminatlarin gider yazilamayacagini da belirtmistir. Bir özelge dolayisiyla bu defa da konuyu
serbest meslek erbabi açisindan irdelemek istiyoruz.
Bir
serbest muhasebeci mali müsavirin (SMMM), mesleki
faaliyeti çerçevesinde çalisanlari tarafindan yapilan hatalar sonucu
müsterilerine kesilen cezalari kendisinin ödedigini belirterek, söz konusu
cezalara iliskin olarak ceza bedelleri ve dava konusu yapilmasi durumunda her
türlü mahkeme masrafi ve avukatlik ücretinin meslek kazancin tespitinde gider
olarak indirim konusu yapilip yapilamayacagi sormasi üzerine Istanbul Vergi Dairesi Baskanliginin
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlügünün) 52161 sayi ve 04/05/2015 tarihli
Özelgesinde; GVK’nin “Mesleki
Giderler” baslikli 68 inci maddesinin onuncu fikrasinda yer alan “Mesleki
faaliyetle ilgili olarak kanun, ilam ve mukavelenameye göre ödenen
tazminatlar”in gider yazilabilecegi hükmü, “her türlü para cezalari ve vergi
cezalari ile serbest meslek erbabinin suçlarindan dogan tazminatlar gider
olarak indirilemez.” hükmü ile birlikte yorumlanmis ve “ödenen tazminatin gider
yazilabilmesi için mesleki faaliyetle ilgili olmasi ve sözlesmeye, ilama ve kanun
emrine bagli bulunmasi sarttir. Mesleki faaliyetle ilgili olmayan ve mesleki
faaliyetle ilgili olsa dahi serbest meslek erbabinin sahsi kusuru nedeniyle
ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar ise mesleki kazancin tespitinde gider olarak
yazilamayacaktir” sonucuna varmistir. Netice olarak mükellefe “mesleki faaliyetiniz kapsaminda
çalisanlarinizin hatasi sonucu müsterilerinize kesilen ve tarafinizca ödenen
cezalarin Gelir Vergisi Kanununun 68 inci maddesi kapsaminda mesleki
kazancinizin tespitinde gider olarak dikkate alinmasi mümkün bulunmamaktadir”
seklinde görüs verilmistir.
Pek
çok açidan bu özelgeye katilmak mümkün degildir.
Her
seyden önce SMMM, bir sözlesme ile müsterisine defter tutma, mükellefiyetlerini
izleme, uyarma, beyannameleri verme gibi hizmetler sunmaktadir. Bu hizmetleri
ile ilgili özen borcu, hem sözlesmesinden, hem de Borçlar Kanununun sözlesmeler
hukukundan dogan ve derecesi yine Borçlar Kanunu ile belirlenmis bir borçtur. Bu
borcun yanlis veya eksik ifa edilmesini, “mesleki faaliyetle ilgili degildir”
seklinde yorumlamak, büyük bir haksizliktir. SMMM’ler müsterilerinin
beyannamelerini zevk olsun diye veya kisisel hobileri olarak vermezler. Mesleki faaliyetleri kapsamindaki
sözlesme yükümlülükleri sonucu verirler ve bu yükümlülüklerinin ifasindaki
hatalari, sözlesmeye aykirilik teskil eder ve tazmin borcu sonucunu dogurur. Dolayisiyla
“mesleki faaliyetle ilgili olmayan tazminat” gerekesi, geçerli degildir.
SMMM’lerin
müsterilerinin beyannamelerini yanlis veya eksik vermeleri, gerekli özeni
göstermediklerini ifade eder ve bu kusurlari onlari müsterinin zararini tazmin
borcu altina sokar. SMMM’nin yaninda çalisanlarinin bu hatalarindan ise Borçlar
Kanununa göre yine kendileri sorumludur. Üstelik bu kusurlu hareket,
müsterisini zarara ugratmak gibi bir kasta dayanmadikça ve pek çok halde suç
teskil etmez. Bu nedenle, Kanunun “suç teskil eden tazminatlar gider yazilamaz”
hükmü, burada uygulama alani bulmaz.
Burada
müsterinin ugradigi zarar, ödedigi cezadir. SMMM’nin bunu tazmin etmesi
gerekir. Tazmin ettiginde de ödedigi tutar, kendisi açisindan vergi cezasi
degil, artik tazminattir. Zaten cezanin muhatabi SMMM degildir. Bu nedenle
“vergi cezasi gider yazilamaz” hükmü de burada geçerli olmaz. Çünkü ödenen ve
SMMM tarafindan gider yazilacak olan tutar, tazminat tutaridir.
Bu
nedenle, bu gibi olaylarda müsteri adina ödenen tazminat tutarinin SMMM
tarafindan yatirilmasi ve tevsik edilmesi halinde gider yazilabilecegi, buna
engel bir yasal düzenlemenin olmadigi kanaatindeyim.
Önerim,
ileride gider yazilan bu tazminat tutarlarinin elestiri konusu yapilmasini
önlemek için ihtirazi kayitla beyanname verilerek, dava yoluna gidilmesidir. Emsal
olarak kullanilabilecek kararlar ise, bahsettigim önceki yazimdadir.
Olmasi
gereken ise, tazminatlarin giderlestirilmesi konusundaki idari anlayisin, hem
ticaret hem de serbest meslek erbabi açisindan gözden geçirilmesidir.