DÜZELTME TALEPLERINDE YARGIYA BASVURU
(20.10.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanmistir)
Geçen
yazimizda Vergi Usul Kanunda idari ihtilaflarin yargi öncesi çözümüne ve/veya
idarenin hatali islemlerinin düzeltilmesine hizmet etmek üzere öngörülmüs bulunan
“hata ve düzeltme” müessesesini aktarmis ve sorunlardan söz etmistik.
Hiç süphesiz ki idare, idari islemde (ki genellikle tarh
islemi seklinde karsimiza çikmaktadir) hata bulundugu iddiasiyla yapilan
basvurulari kabul ile sonuçlandirmak durumunda degildir ve zaten basvurularin
çogunlugu “ret” islemi ile sonuçlanmaktadir.
Idarenin bu ret islemleri de hiç süphesiz yargi
denetimine açiktir. Bu ret islemine karsi ilgililer tabii ki dava açabilirler.
Ancak burada yargiya geçis, özellikle dava açma süresi bakimindan bazi
özellikler tasimaktadir.
Bu noktada önem tasiyan husus, hata ile sakat oldugu savi
ile idareye yapilan basvurunun, basvuruya konu isleme karsi dogrudan dava açma
süresi içerisinde yapilip yapilmadigidir. Örnegin, bir tarh islemine karsi, bir
baska deyisle teblig edilen vergi ceza ihbarnamesinin düzeltilmesi için yapilan
basvurunun bu isleme karsi 30 günlük dava açma süresi içerisinde yapilip
yapilmadigi, dava yolu ve dava açma süresinin belirlenmesinde önem
tasimaktadir.
Eger hata ve düzeltme basvurusu, 30 günlük dava açma
süresi içerisinde yapilmis ise ilgililer vergi dairesinin ret isleminden sonra
bu ret isleminin iptali için dava açabilirler. Burada idareye basvuru, dava
açma süresini durdurucu niteliktedir. Bu nedenle dava açma süresi, 30 günlük
süreden idareye basvuru için harcanan zaman düsülerek hesaplanir ve kalan süre
kadardir. Örnegin mükellef kendisine 1 Haziran günü teblig edilen vergi ceza
ihbarnamesinin hata ile malül oldugu savi ile 18 Haziran günü vergi dairesine
müracaat etmisse, ret cevabinin kendisine tebliginden sonra dava açma süresi 12
gün olacak ve 12. günün mesai saati bitiminde sona erecektir. Vergi dairesinin 60 gün içerisinde cevap
vermemesi halinde ise bu 12 günlük süre, vergi dairesine müracaati izleyen 60 günlük
zimni ret süresinin bitiminden itibaren baslayacaktir.
Hata
ve düzeltme basvurusunun, 30 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra
yapilmasi halinde vergi dairesinin ret islemine karsi dogrudan dava açilip
açilamayacagi tartismalidir. Tartismanin sebebi ise Vergi Usul Kanununun 124. maddesidir.
Maddeye göre, “vergi mahkemesinde dava
açma süresi geçtikten sonra yaptiklari düzeltme talepleri reddolunanlar sikâyet
yolu ile Maliye Bakanligina müracaat edebilirler”. Mahkemeler bu
düzenlemeye göre dava açma süresi geçtikten sonra yaptiklari düzeltme talepleri
ret olunanlarin dava açmadan önce Maliye Bakanligina müracaat etmeleri
gerektigi, oradan da ret cevabi alinmasi veya 60 gün içinde cevap verilmemesi
durumunda 30 gün içerisinde dava açilabilecegi görüsünde. Bu yolu izlemeden
önce dava açilmasi halinde Mahkemeler genellikle ön inceleme asamasinda “idari merci tecavüzü” kararlari vererek dava
dilekçesini müracaat dilekçesi olarak Maliye Bakanligina göndermektedirler. Bu
durumda dava dilekçesi, Maliye Bakanligina müracaat dilekçesi olarak kabul
edilmektedir.
Ancak
az da olsa bir kisim mahkemeler, yukarida aktardigimiz maddenin son kelimesinin
“edebilirler” seklinde olmasi dolayisiyla ilgililerin burada bir seçimlik hakka
sahip oldugu, bu yola gitmenin zorunluluk olmadigi ve dogrudan dava
açilabilecegi görüsü ile açilan davayi dogrudan inceleme yoluna
gitmektedirler.
Bu davalarda dikkate edilmesi gereken husus, dava
konusunun hatali islem olmadigi, ret islemi oldugudur. Bu nedenle mahkemenin
karari sadece ret islemini iptal olacaktir. Ret isleminin iptalinden sonra
idarenin asil islemle ilgili yeni bir islem olusturmasi gerekmektedir. Bu
islemin ne yönde olacagini ise büyük ölçüde mahkeme karari belirler. Eger
mahkeme, ret islemini asil islemde hata oldugu ve düzeltilmesi gerektigi
gerekçesi ile iptal etmisse idare, asil islemi (örnegimizde vergi ceza
ihbarnamesini) düzeltmek zorundadir. Ancak mahkeme ret islemini usul yönünden
de iptal edebilir. Örnegin ret isleminin yetkili memurun imzasini tasimadigi, gerekli
incelemeyi içermedigi gibi bir gerekçe ile iptal edildigi bir durumda, idare bu
eksikliklerini gidererek talebi tekrar reddedebilir. Bu durumda bu yeni ret
islemi aleyhine tekrar dava açmak gerekecektir.