DEFTER
VE BELGELERI IBRAZ ETMEME
Dünya
Gazetesi / 1.6.2017
Öte
yandan Vergi Usul Kanununun 139. maddesine göre vergi incelemesinin kural
olarak mükellefin is yerinde yapilmasi gerektiginden, inceleme elemanlarinca is
yerinin incelemeye elverisli olmadigi saptanmadikça, dairede ibrazinin
istenmesi ve ibraz etmeme halinde yine suç olusmaz. Çünkü talep, usule
aykiridir.
Defter
ve belgeleri saklama ve ibraz yükümlülügü mükellefe (veya vergi sorumlusuna)
aittir. Bu yükümlülügün sözlesme ile devredilmesi, örnegin muhasebeciye
aktarilmasi söz konusu olamaz. Bu nedenle, bu konuda açilan ceza davalarinda
genellikle, “defterler muhasebecideydi, ulasamadim, muhasebeciyi bulup
defterleri getiremedim veya muhasebeci kaybetmis” seklinde yapilan savunmalar
pek itibar görmemektedir.
Ibraz
talebinde mükellefe taninan sürenin en az 15 gün olmasi gerekir. Bu süre mali
tatilden etkilenir. Adli tatilin ise bu süreye bir etkisi yoktur. Mükellefin
ibraz için ek süre talep etmesi halinde, bu talep olumlu veya olumsuz
cevaplanmadan, ibraz etmeme fiilinin gerçeklestiginden söz edilemez.
Tek
bir ibraz talebi ile birden fazla defterin veya belgenin veya farkli yillara
iliskin defterlerin talep edilmesine karsin ibraz edilmemesi tek bir suçu
olusturur. Çünkü burada tek bir ibraz etmeme iradesi söz konusudur.
Ayni
dönem defter ve belgelerinin ister ayni sebeple olsun ister farkli sebeple
olsun tekrar ibrazinin talebi halinde, ibraz etmeme fiili artik yeni bir suçu
olusturmaz.
Burada
sorun bir birini izleyen yazilarla veya kisa araliklarla gönderilen yazilarla
farkli dönem defterlerinin ibrazinin talebi halinde ise tek bir suçun mu
olusacagi, yoksa her talep sonucu farkli suçlarin mi olusacagi konusundadir. Bu
konuda Yargitay bir kararinda, talep edilenlerin bir defada talep edilme
olanaginin arastirilmasi ve farkli tarihlerde talep edilmenin sebeplerinin
incelenmesi gerektigine, her tümünün bir defada ibrazinin talep edilebilmesi
mümkün ise tek bir suçun olusacagina karar vermistir.
Defter
ve belgeleri gizleme suçu, kasten islenebilen suçlardandir. Kastin olmamasi
suçu kaldirir. Kastin degerlendirilmesi konusunda yetki ise ceza
mahkemesindedir. Bu konuda bir kisim defter ve belgeler için zayi belgesi
alinmis olunmasi, tek basina kasti ortadan kaldirmaz. Zayi belgesi alinmasini
saglayan kosullarin degerlendirmesi, ceza mahkemesi yargicina aitdir.
Ibrazi istenilen defter ve
belgelerin tam olarak ibraz edilmesi gerekir. Ancak bir kisim defter ve
belgelerin ibraz edilmesine karsilik bir kisminin ibraz edilememesi de
mümkündür. Örnegin tasinma sirasinda bazi faturalarin kaybolmasi veya arsivdeki
tadilat sebebiyle kayitlara esas alinan ve vergiyi doguran olayi olusturan kira
yahut kredi sözlesmesinin bulunamayarak ibraz edilememesi sik karsilasilan bir
durumdur. Bu durumda, ibraz edilemeyen belgelerin içerdigi vergi ile iliskili bilgilerin
baska belgelerden elde edilip edilemedigi veya bu bilgilere defter kayitlarindan
ulasilip ulasilamadigi, ibraz edilemeyen faturalarin idare tarafindan sahte
fatura olarak nitelendirilip nitelendirilmedigi veya inceleme sebebini
olusturup olusturmadigi, ibraz edilemeyen belgelerin karsi tarafindan saglanan
suretlerinin ibraz edilip edilmedigi veya ibraz edilemeyen belge muhteviyati
bilgilere karsit incelemelerle ulasma olanaginin bulunup bulunmadigi gibi pek
çok unsura bakilarak ibraz etmeme kasdinin bulunup bulunmadiginin
degerlendirilmesi gerekmektedir. Örnegin bir mükellefin bir kredi sözlesmesini
ibraz edememesi durumunda, inceleme elemaninin bu sözlesmeye her zaman
sözlesmenin diger tarafi bankadan ulasmasi mümkündür ve bu sebeple mükellefin
inceleme elemaninin her zaman ulasabilecegi bir belgeyi gizleme kasdindan söz
edilemez.
Ibraz etmeme suretiyle olusan
gizleme suçlarinda suç tarihi, ibraz için taninan sürenin son günüdür. Bu tarih
dava ve ceza zamanasimi sürelerinin hesabi bakimindan önem tasimaktadir. Ayrica
yasa degisikliklerinde uygulanacak hükmün ve/veya lehe cezanin saptanmasi
açisindan da suç tarihi önem tasimaktadir.
Bu suçla ilgili pek çok Anayasaya
aykirilik iddiasi söz konusudur. Ayrica IHAM Kararlarindan hareketle ibraz
etmemenin, “susma hakki” kapsaminda degerlendirilmesi gerektigi yönünde
görüsler de mevcuttur. Bu iddialarin pek çoguna katiliyoruz. Ancak Anayasa
Mahkemesi E.2004/31 K.2007/11 sayi ve 31.1.2007 tarihli Karari ile bu konuda
yapilan bir basvuruyu esastan reddetmis ve bu suça iliskin düzenlemeyi iptal
etmemistir.
Defter ve belgeleri yetkililerin
talebine ragmen ibraz etmeme fiili, sadece Vergi Usul kanununda degil ayni
zamanda Ticaret Kanunu, Sermaye Piyasasi Kanunu ve Sosyal Güvenlik Kanununda da
suç olarak kabul edilmistir. Her bir Kanun, fiili farkli yaptirimlara
baglamistir.