GENÇ GIRISIMCILERDE ISTISNANIN BAZI ÖZELLIKLERI

16.05.2017 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3861 görüntülenme YAZDIR

GENÇ GIRISIMCILERDE ISTISNANIN BAZI ÖZELLIKLERI

Dünya Gazetesi / 16.5.2017

Gelir Vergisi Kanununa, 6663 sayili Kanunla eklenen mükerrer 20. maddede düzenlenen “genç girisimcilerde kazanç istisnasi”na iliskin idari anlayisi ifade eden Gelir Vergisi Genel Tebliginin yayimindan bu yana konuya iliskin çesitli özelgeler de yayinlanmistir. Ben de bu yazimda, maddeye iliskin idari anlayisi ifade eden bu metinlerden hareketle istisnanin bazi kosul ve özelliklerini aktarmak istiyorum.

Söz konusu istisnadan; 10.2.2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle mükellefiyet tesis edenler yararlanacaklardir. Bu tarihten önce mükellefiyet tesis edenlerin bu tesvik istisnasindan yararlanmalari mümkün degildir (Trabzon Vergi Dairesi Baskanliginin 29.12.2016 tarih ve 105 sayili Özelgesi).

10.2.2016 tarihinden itibaren ticari, zirai veya serbest meslek faaliyeti nedeniyle mükellefiyet tesis edenlerin, mükellefiyet tesis tarihi itibariyle 29 yasini doldurmamis olmasi gerekmektedir. Dogum günü itibariyle mükellefiyet tesis tarihinde 29 yasini doldurmus olanlarin bu tesvik istisnasindan yararlanmalari mümkün degidlir (Mugla Vergi Dairesi Baskanliginin 27.2.2017 gün ve 19431 sayili Özelgesi)

            Tesis edilen mükellefiyetin tam mükellefiyet seklinde olmasi gerekmektedir. Çünkü bu istisna dar mükelleflere taninmamistir.

Öte yandan tesis edilen mükellefiyetin, söz konusu kazançlar dolayisiyla ilk defa tesis edilmis olunmasi gerekmektedir. Dolayisiyla söz konusu mükellefin daha önce baska gelir unsurlarindan gelirinin olmasi ve hatta bu gelirleri dolayisiyla mükellefiyet tesis etmis olmasi, tesvik istisnasindan yararlanmaya engel degildir. Örnegin daha önce bir sirkette yönetim kurulu üyeligi yapan ve bu suretle huzur haklari veya sirketten alinan kâr paylari dolayisiyla mükellefiyeti bulunan bir kisinin, 29 yasini tamamlamadan serbest avukatlik yapmak amaciyla serbest meslek mükellefiyetini ilk olarak tesis etmesi halinde, diger kosullari da tasimak kaydiyla bu istisnadan yararlanmasi mümkündür (Istanbul Vergi Dairesi Baskanliginin 23.1.2017 gün ve 21838 sayili Özelgesi)

Bu istisnadan yararlanilabilmek için ise baslama bildiriminin kanuni süresi içinde verilmesi gerekmektedir. Söz konusu bildirimi süresinde yapmamis olanlar için böylece usulsüzlük yaptiriminin disinda istisnadan yararlanma hakkini kaybetme seklinde bir yaptirim daha ortaya çikmis olmaktadir. Mükellefiyet tesisi için gerekli islemlerin yerine getirilmesinden sonra istisnadan yararlanmak için vergi dairesine ayrica bir basvuru yapilmasina veya talepte bulunulmasina gerek yoktur (Sanliurfa Vergi Dairesi Baskanliginin 7.4.2017 gün ve 10978 sayili Özelgesi)

Istisnadan yararlanacak olanlar için aranan bir diger kosul,  iste bilfiil çalismak ya da is bizzat sevk ve idare etmektir. Burada “sevk ve idarenin bizzat yapilmasi”, isin sevk ve idaresinin mükellefin elinde tutulmasi, isin yürütülmesiyle ilgili kararlarin alinmasi, planlanmasi veya denetiminin yapilmasi gibi durumlari ifade etmektedir. Bu kosul mükellefin yaninda çirak, kalfa veya yardimci yahut sekreter çalistirmasina engel degildir.  Ayrica mükelleflerin zaruri sebeplerle veya geçici sebeplerle fiilen isin basinda bulunulmamasi kosulun ihlali olarak kabul edilmeyecektir.

Faaliyete adi ortaklik, sahis sirketi veya avukatlik ortakligi seklinde baslanilmasi halinde de bütün ortaklarin bütün kosullari tasimasi kaydiyla bu istisnadan yararlanmasi mümkündür. Bir isletmenin veya mesleki faaliyetin devralinmasi halinde ise, istisnadan yararlanilabilmesi için isletmenin ya da mesleki faaliyetin devralindigi kisinin es veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayin hisimlarindan olmamasi gerekmektedir.

Istisnanin diger ayrintilari ise 3.5.2016 günlü Dünya Gazetesinde yayimlanan yazimda yer aldigindan kösemin sinirlari dolayisiyla burada tekrar etmiyorum.