EKSIKLIGI DUYULAN DAVA TIPI: “YORUM DAVASI”
Dr. A. Bumin DOGRUSÖZ
Dünya Gazetesi 20.8.2019
2576 sayili
“Bölge Idare Mahkemeleri, Idare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kurulus ve
Görevleri Hakkinda Kanun”un, “Vergi Mahkemelerinin Görevleri” baslikli 6.
maddesi ile vergi mahkemelerinin görev alani, “Genel Bütçeye, Il Özel
Idareleri, belediye ve köylere ait, vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler
ve bunlarin zam ve cezalari ile tarifelere iliskin davalarla, bu konularda 6183
sayili Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkinda Kanunun uygulanmasina iliskin
davalar” seklinde belirlenmistir.
Ancak
bu hükme bakarak, vergi konularinin sadece vergi yargisinin alaninda oldugu ve sadece
vergi mahkemelerinde tartisildigini düsünmek yaniltici olacaktir. Zira kisiler
arasinda çikan pek çok uyusmazlikta, vergi düzenlemeleri veya idarenin vergi
hukukuna iliskin idari nitelikteki islemleri tartisma konusu olabilmekte, bazen
de adli yarginin karari, söz konusu düzenleme ve islemlerin yorumuna göre
olusmaktadir. Hatta bazi uyusmazliklarda adli yargi, idarenin isleminin hukuka
uygunluk denetimini dahi yapmak zorunda kalabilmektedir. Böyle bir durumda ise
bazen hazinenin alacagi zarara ugrayabilmekte, bazen de vergi hukuku adli
yarginin ihtisas alani disinda kaldigindan vergi hukuku ile bagdasmayan yorum
ve sonuçlar olusabilmektedir. Bu gibi hallerde ise dava sonucu pek çok dosyada
vergi hukukunun özelliklerine vakif olmayan bilirkisilerin yorumlarina
kalmaktadir.
Oysa ülkemiz gibi, “idari rejim”i benimsemis
ülkelerde, idareyi ve idari faaliyetleri basli basina düzenleyen ve özel
hukuktan ayri ve bagimsiz bir “idare hukuku” mevcuttur(2). Bu ülkelerde, idari
uyusmazliklarin idari yargi mercileri tarafindan çözümlenmesi prensibi
dolayisiyla, adli mahkemelerin idari islemler hakkinda bir karar vermeye ve bu
mahkemelerin görevli olduklari bir uyusmazligin çözülmesi ile ilgili olsa bile,
idari islem ve kararlari yorumlamaya yetkileri yoktur(2).
Geçmiste
Türk Hukukunda da, idari – adli yargi düzenlerinin ayriliginin geregi olarak,
adli yarginin önüne gelen uyusmazliklarin idari unsurlar içermesi halinde
sorunun idari yargiya aktarilarak, idari yargi merciinin yorum ve
nitelendirilmesinin alinmasini saglayacak “yorum davasi”na yönelik düzenlemeler
vardi. Ancak daha sonra bu düzenlemeler, bu yola fazla basvurulmadigi ve adli
yarginin isini uzattigi gibi bilimsel olmayan gerekçelerle kaldirilmistir.
Mevzuatimizdaki
idari dava türleri arasindan “yorum davasinin” çikartilmasindan dolayi dogan sikintilari
ve sakincalari gidermek amaciyla Adalet Bakanliginca geçmiste hazirlanan bir
tasarida yorum davasinin yeniden ihdas olunmasi öngörülmüsse de maalesef
yasalasamamistir.
521 sayili ve
önceki Danistay Kanununda yer alan düzenlemeden hareketle yorum davalari,
“Adliye Mahkemelerinde bakilmakta olan bir davada bu dava ile ilgili idari bir
islemin anlam, kapsam ve geçerliliginin belirlenmesi hususunda çikacak
uyusmazliklarin çözümlenmesi için mahkeme karari üzerine açilacak davalar”
seklinde izah edilebilir.
Yorum davasi uygulamasinda, adli yargi mercileri
önündeki davanin çözümünün ilgili idari islemin anlam veya kapsaminin
belirlenmesine bagli oldugu kanaatine varmasi ve bu hususu davanin çözümü için
bir ön mesele (bekletici sorun) olarak
kabul etmesi halinde, verecekleri bir ara karari ile davanin davacisindan veya
davalisindan, ilgili idari yargi merciine (idare veya vergi mahkemesine)
müracaatla oradan yorum karari almalarini istemekte ve ihtilafi ilgili idari
yargi merciinin idari islemle ilgili kararina göre çözümlemektedirler.
Yorum
davalarinin diger davalardan ayrilan bir özelligi de idare veya vergi
mahkemelerinin verebilecekleri kararlarin taleple sinirli olmalaridir. Bu
nedenle bir idari islemi anlami, kapsami veya geçerliligi noktasinda ve yorum davasi
yoluyla incelemek mevkiinde olan idare veya vergi mahkemesi, idari islemi
hukuka aykiri görse bile iptaline veya tam yargi davasindaki gibi idareye
tazmin borcu yüklenmesine karar veremez. Ayrica bu davada idari islemin
incelenmesi, adli yargi merciine verilmis ara karari çerçevesinde
yapilacagindan, idari islemi tümüne degil, sadece ara kararinin konusu olan
kismi üzerinden yapilabilir. Yorum davasinda idari veya vergi yargi
mercilerince verilecek hüküm, adli yargi mercileri için baglayici nitelik
tasiyacak ve adliye mahkemesi veya hakimi davayi artik bu yorum kararina göre
neticelendirmek zorunda olacaktir.
Yorum
davasinin kabul edilmesiyle adli yargi, önüne gelen idari islemleri
bilirkisilere yorumlatip veya davaya etkisini inceletip karar vermekten
kurtulacaklardir. Özellikle konusu vergi hukukunu ilgilendiren pek çok ticari
ihtilaf bu yolla daha adil çözüme ulasacaktir.
Adalet
Bakanligi yargi reformu konusunda bir tasari üzerinde çalisirken, ben de daha
önce ele aldigim bu konuyu tekrar hatirlatmak istedim.
-------------------------------
(1). Lütfi DURAN, Idare
Hukuku Ders Notlari, Istanbul 1982, sh:16
(2). Ali Sitki GÖKALP, Yorum
(Tefsir) Davalari,(in) Yüzyil Boyunca Danistay, Ankara 1968, sh:596
Not : Bu yazimiz
Vergi Dünyasi Dergisinin 279. sayisinda (Kasim 2004) yayimlanan yazimizin bir
özetidir. Genis bilgi edinmek isteyenler, anilan yazimizdan yararlanabilirler.