VERGI YARGISINDA SÜRE
KARMASASI
(19.11.2015 tarihli DÜNYA Gazetesinde
yayimlanmistir)
Vergi
ihtilaflari, idari yargi manzumesi içerisinde vergi mahkemelerinde
görülmektedir. Vergi mahkemeleri, idari yarginin özel görevli, idare
mahkemeleri ise genel görevli yargi mercileridir.
Vergi mahkemelerinin görev alani, 2576 sayili Kanunun 6.
maddesinde, “Genel
bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile
benzeri mali yükümler ve bunlarin zam ve cezalari ile tarifelere iliskin
davalar ile bu konularda 6183 sayili Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkinda
Kanunun uygulanmasina iliskin davalar ve çesitli kanunlarla özel olarak görev
verilen davalar” seklinde belirlenmistir.
Idari Yargilama Usulü Kanununa göre, vergi mahkemelerinde dava açma süresi otuz gün olarak belirlenmistir.
Dolayisiyla genel süre, otuz gündür. Ikmalen, re’sen veya idarece yapilacak
tarhiyatlarla, idarece düzeltme yoluyla re’sen yapilan tarhiyatlara, ihtirazi
kayitla yapilan beyanlara veya tahakkuklara yahut kesilen cezalara karsi
açilacak davalarda bu süre uygulanir.
Ancak Kanun, vergi mahkemelerinde açilacak davalarda süreyi
belirlerken özel kanunlarda yer alan düzenlemeleri sakli tutmustur. Nitekim pek
çok kanunda konumuzu ilgilendiren sürelere rastlamak mümkündür. Iste örnekleri:
6183 sayili Kanunda ödeme
emrine karsi açilacak davalar, 7 günlük süreye tabi tutulmustur.
Yine 6183 sayili Kanunda, haklarinda ihtiyati haciz
uygulanan kisilerin ihtiyati hacze karsi
dava açma süresi 7 gün, haklarinda ihtiyati tahakkuk uygulanan kisilerin ihtiyati tahakkuka karsi dava açma süresi
ise 15 gündür.
Aleyhlerine tarhiyat yapilanlarin uzlasma yoluna gitmeleri
ve uzlasmanin vaki olmamasi halinde, uzlasmanin vaki olmadigina dair tutanagin
kendilerine tebliginden itibaren dava açabilirler. Burada dava açma süresi,
uzlasmaya konu olan ihbarnamenin tebliginden itibaren uzlasmaya müracaat için
harcanan gün sayisinin düsülmesi suretiyle hesaplanir. Ancak bu sürenin 15
günden az kalmasi halinde, uzlasmanin
vaki olmamasi üzerine açilacak davalarda dava açma süresi olarak 15 gün esas
alinir (VUK. ek madde 7).
Dava açma süresi
içerisinde dava
açmak yerine –kosullari varsa- düzeltme
talep eden mükelleflerin, düzeltme
taleplerinin açikça veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zimnen
reddedilmesi halinde dava açma süresi,
30 günlük dava açma süresinden düzeltme talep etmek için harcanan gün sayisinin
düsülmesi suretiyle hesaplanir. Örnegin 1 Mart günü teblig edilen bir
vergi-ceza ihbarnamesine karsi 28 Martta düzeltme talep eden mükellefin
talebinin reddedilmesi halinde, dava açma süresi sadece 2 gündür.
Dava açma süresi içerisinde dava açmak yerine, dava açma
süresi de geçtikten sonra –kosullari
varsa- düzeltme talep eden mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açikça veya 60
günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zimnen reddedilmesi halinde, red
islemine karsi sikayet yolu ile Maliye Bakanligina müracaat etmeleri ve taleplerinin Maliye Bakanliginca da açikça
veya 60 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zimnen reddedilmesi halinde
dava hakki dogar. Düzeltme talebinin
reddi dolayisiyla açilacak bu gibi davalarda ise dava açma süresi 30 gündür.
Vergi hukuku ile ilgili Bakanlar Kurulu Karari veya Genel
Teblig gibi genel düzenleyici islemlere karsi dogrudan açilacak davalarda
görevli mahkeme, Danistay’dir. (Danistay Kanunu md. 24) Danistay’da görülecek bu
tür soyut veya objektif iptal
davalarinda dava açma süresi ise 60 gündür. (IYUK md. 6)
Bu sürelerin son gün, resmi tatil gününe denk gelirse süre,
tatili izleyen ilk is gününün mesai saati bitimine kadar uzar.
Bu
sürelerin son günün adli tatile rast
gelmesi halinde, Idari Yargilama Usulü Kanunda belirlenmis olanlarinda süre,
ara vermenin sona erdigi günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamis sayilir
(IYUK md.8/3). Diger kanunlarda yazili süreler ise uzamaz. Ancak aksi yönde
içtihatlarda vardir.
Adli
tatil gibi mali tatil de dava açma
sürelerini uzatmaktadir. Teblig tarihi itibariyle mali tatil birlesirse, 30
günlük dava açma süresi 99 güne çikmaktadir. Örnegin 1 Haziran da teblig edilen
bir ihbarnameye karsi dava açma süresi 7 Eylül tarihine kadar uzamaktadir. Bu
ihbarname bir gün önce teblig edilse idi dava açma süresi 30 gün sonra
dolacakti.
Bu
sürelerin son günün idari tatil veya idari
izin olarak adlandirilan günlere gelmesi halinde ise, sürenin tatili
izleyen ilk is günü mesai saati bitimine kadar uzayip uzamayacagi net degildir.
Her iki yönde de içtihatlar mevcuttur.
Görüldügü
gibi basit bir süre konusunu dahi mevzuatta ne kadar karmasik hale getirmisiz.
Bu süreler, hak düsürücü sürelerdir. Kisilerin
bu süreleri kaçirmasi halinde hem dava haklari ortadan kalkmakta ve aleyhlerine
yapilan islemler kesinlesmekte, hem de idare üzerinde yargi denetimi bu yüzden
kurulamamis olmaktadir.
Adalet
Bakanligi idari yargida is yükünü hafifletme amaci ile idari yargiyi yeniden düzenleyen bir tasari taslagi hazirlamis ve
çesitli kurum ve kuruluslarin görüslerine sunmustur. Ancak bu tasari taslaginda
da bu süre karmasasi giderilmemekte, karmasayi giderme adina sadece idare
mahkemeleri, vergi mahkemeleri ve Danistay da dava açma süresi
yeknesaklastirilmakta ve 30 gün olarak belirlenmekte, ancak diger kanunlardaki
süreler sakli tutulmakla yukaridaki karmasa sürdürülmektedir. Bence “diger
kanunlarda aksi yazili olsa da” denilmek suretiyle gerçek yeknesaklik
saglanmali ve bu konudaki hak kayiplarina yol açan haller ve süre karmasasi tamamen
ortadan kaldirilmalidir.
Ancak
bu tasari taslaginin konumuzla ilgili tek olumlu tarafi, sürenin sonunun idari
tatil gününe gelmesi halinde de dava açma süresinin izleyen ilk is günü mesai
saati kadar bitimine kadar uzayacagini açikliga kavusturarak içtihat
uyusmazliklarindan kaynaklanan hak kayiplarina son vermesidir.
Bu nedenlerle, Adalet Bakanliginin bu tasari taslaginin sürelere iliskin
hükmünü gözden geçirmesinde yarar vardir. Taslagin diger hükümlerini ise
gelecek yazilarimiza biraktik.