Ticaret Kanunu degisiyor (2)
Dr. Bumin DOGRUSÖZ / HUKUKA
GÖRE
Dünya Gazetesi /14.4.2015
6102 sayili
Türk Ticaret Kanunu'nda yeniden degisiklik yapilmasi amaciyla Gümrük ve Ticaret
Bakanligi'nca “Türk Ticaret Kanunu ile Bazi Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Tasarisi Taslagi”
hazirlandigini ve çesitli kurum ve kuruluslardan bu konuda görüs istenildigini
geçen yazimda yazmis ve Taslak ile yapilmasi düsünülen degisikliklerin bir
kismini aktarmistim. Geri kalan degisiklikleri de bu yazima aktariyorum.
Halen
yürürlükte olan kanuna göre anonim sirketlerde, müdürler ve ayni isleve sahip
kisiler ile imza yetkisini haiz bulunanlarin atama ve görevden alima yetki ve
görevi yönetim kuruluna aittir. Gerekçeye göre yönetim kuruluna verilen bu
genis atama yetkisi anonim sirketlerin isleyisini yavaslatmaktadir. Bu gerekçe
kurumsallasmis ve büyük yahut çok subeli sirketler için belki geçerli olabilir.
Taslakta bu yetki sinirlandirilmakla yönetim kurulunun is yükü azaltilmaktadir.
Taslak ile simdi yönetim kurulu, sadece “ticari vekil veya tacir yardimcisi
olarak atanacaklar ile bir subenin isleriyle ilgili olarak temsile yetkili
kilinacak olanlar hariç müdürler ve ayni isleve sahip imza yetkililerini atama
ve görevden alma” konusunda yetkili kilinmaktadir. Ancak bu degisikligin çok da
anlamli olmadigini düsünüyorum.
Anonim sirketlerde
(TTK md.456), iç kaynaklardan yapilan artirimlar hariç olmak üzere paylarin
nakdi bedellerinin tamamen ödenmis olmasi, sermaye artirimi için aranan bir
temel kuraldir. Ayrica anilan maddede, bu kurala, “sermayeye oranla önemli
sayilmayan tutarlarin ödenmemis olmasinin sermaye artirimini engellemeyecegi”
seklinde bir esneklik getirilmistir. Maddedeki “sermayeye oranla önemli
sayilmayan tutar”in ne oldugu konusundaki belirsizlik Taslakla “ödenmis
sermayenin %5’i” olarak açikliga kavusturulmaktadir.
TTK md.
462’ye göre; anonim sirketlerin bilançolarinda sermayeye eklenmesine mevzuatin
izin verdigi fonlarin bulunmasi halinde, bu fonlar sermayeye dönüstürülmeden
nakdî sermaye artirimi yapilamayacagi hükme baglanmistir. Düzenlemeye göre, bu
sekilde fonlari bulunan sirketleri bu fonlari sermayeye eklemekle birlikte ayni
tutarda da nakdî sermaye artirimi da yapabilmektedirler. Ancak bu düzenleme
uygulamada bu sekilde fonlari bulunan, ancak bu fon tutarlarindan daha yüksek
miktarda nakdî sermaye artirimi yapmak isteyen sirketler için sikinti
yaratmakta ve iki asamada sermaye artirimi yapmak zorunlulugu dogmaktadir. Bu
sakincanin giderilebilmesi için Tasari ile genel kurulda bütün pay sahiplerinin
oy birligi ile alacaklari kararla bu sinirlamalara bagli olmaksizin nakdî
sermaye artirimi yapma olanagi getirilmektedir.
Tasari ile
getirilen bir baska ve önemli degisiklik ise pay senedi veya ilmühabere
baglanmamis, uygulamada çiplak pay olarak adlandirilan nama yazili paylarin
devrinde, devir sözlesmesinin notere onaylattirilmasi zorunlulugu
getirilmesidir. Bu düzenleme islem taraflarina ek bir maliyet getirecek olmakla
birlikte pay sahipliginin belirlenmesi ve ispat hukuku bakimindan olumlu bir
düzenlemedir. Bilindigi gibi anonim sirketlerde, hamiline paylarin aksine, nama
yazili pay senetlerinin azligin talebi olmaksizin bastirma zorunlulugu yoktur.
Bu düzenleme ayni zamanda sirketleri nama yazili pay senetlerini de bastirmak
ve pay sahiplerine teslime de zorlayacaktir. Öngörülen düzenleme bu açidan da
yerinde kabul edilebilir.
Tasari,
anonim sirketler hukukunda pek fazla itibar görmeyen, genel kurulda organ
temsilcisi, bagimsiz temsilci ve kurumsal temsilci gibi uygulamalara olanak
veren düzenlemeler yürürlükten kaldirilmaktadir. Bu mevcut düzenlemelerin zaten
orta ölçekli ve /veya aile sirketi olarak adlandirilan sirketlerde uygulanma
olanagi, islem prosedürü, gecikmelere yol açma çesitli külfetler dolayisiyla
uygulanma olanagi pek yoktu. Halka açik sirketlerde belki bir anlam ifade
edebilecek bu düzenlemelerin orada uygulanma olanagi da yasa ile zaten
kapatilmisti. 6102 sayili Kanunun 428. maddesinde yer alan ve Türk sirketler
dünyasi açisindan bir anlam tasimayacagi zaten bastan belli olan bu
düzenlemelerin kanundan çikartilmasi, kanaatimce yerindedir.
Diger
degisikliklerle sirketler toplulugunun en az üç sirketten olusmasi zorunlulugu
yasada açikliga kavusturulurken kismi bölünme isleminde bölünülen sirketin
hisselerinin bölünen sirket ortaklarina verilmesinde dolayli temsilci sifati
ile paylari elinde bulunduranlara söz konusu paylarin verilmeyecegi konusu,
birlesme düzenlemeleri ile paralel, açikliga kavusturulmaktadir. Ayrica taslak
bölünmede, devralan sermaye sirketinin bölünen sermaye sirketinin bütün
paylarina sahipse bölünme sözlesmesinin bölünen sirketin genel kurulundan
geçirilmesi zorunlulugunu da kaldirarak uygulama açisindan islem kolayligi
saglamaktadir.
NOT: 1.
Ticaret Kanununda degisiklikler öngören Tasari Taslagi sitemizin ana sayfasinda
yer almaktadir.
2. Taslagin
genis bir degerlendirmesi için; Soner ALTAS’in “Türk Ticaret Kanunu Yine
Degisiyor” adli makalesine bakabilirsiniz [Lebib Yalkin Mevzuat Dergisi, s: 148
(Nisan 2016), sf: 231 vd.]