TICARET KANUNU DEGISIYOR (2)

14.04.2016 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 4322 görüntülenme YAZDIR

Ticaret Kanunu degisiyor (2)

Dr. Bumin DOGRUSÖZ / HUKUKA GÖRE      

Dünya Gazetesi /14.4.2015

 

6102 sayili Türk Ticaret Kanunu'nda yeniden degisiklik yapilmasi amaciyla Gümrük ve Ticaret Bakanligi'nca “Türk Ticaret Kanunu ile Bazi Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Tasarisi Taslagi” hazirlandigini ve çesitli kurum ve kuruluslardan bu konuda görüs istenildigini geçen yazimda yazmis ve Taslak ile yapilmasi düsünülen degisikliklerin bir kismini aktarmistim. Geri kalan degisiklikleri de bu yazima aktariyorum. 

Halen yürürlükte olan kanuna göre anonim sirketlerde, müdürler ve ayni isleve sahip kisiler ile imza yetkisini haiz bulunanlarin atama ve görevden alima yetki ve görevi yönetim kuruluna aittir. Gerekçeye göre yönetim kuruluna verilen bu genis atama yetkisi anonim sirketlerin isleyisini yavaslatmaktadir. Bu gerekçe kurumsallasmis ve büyük yahut çok subeli sirketler için belki geçerli olabilir. Taslakta bu yetki sinirlandirilmakla yönetim kurulunun is yükü azaltilmaktadir. Taslak ile simdi yönetim kurulu, sadece “ticari vekil veya tacir yardimcisi olarak atanacaklar ile bir subenin isleriyle ilgili olarak temsile yetkili kilinacak olanlar hariç müdürler ve ayni isleve sahip imza yetkililerini atama ve görevden alma” konusunda yetkili kilinmaktadir. Ancak bu degisikligin çok da anlamli olmadigini düsünüyorum.

Anonim sirketlerde (TTK md.456), iç kaynaklardan yapilan artirimlar hariç olmak üzere paylarin nakdi bedellerinin tamamen ödenmis olmasi, sermaye artirimi için aranan bir temel kuraldir. Ayrica anilan maddede, bu kurala, “sermayeye oranla önemli sayilmayan tutarlarin ödenmemis olmasinin sermaye artirimini engellemeyecegi” seklinde bir esneklik getirilmistir. Maddedeki “sermayeye oranla önemli sayilmayan tutar”in ne oldugu konusundaki belirsizlik Taslakla “ödenmis sermayenin %5’i” olarak açikliga kavusturulmaktadir. 

TTK md. 462’ye göre; anonim sirketlerin bilançolarinda sermayeye eklenmesine mevzuatin izin verdigi fonlarin bulunmasi halinde, bu fonlar sermayeye dönüstürülmeden nakdî sermaye artirimi yapilamayacagi hükme baglanmistir. Düzenlemeye göre, bu sekilde fonlari bulunan sirketleri bu fonlari sermayeye eklemekle birlikte ayni tutarda da nakdî sermaye artirimi da yapabilmektedirler. Ancak bu düzenleme uygulamada bu sekilde fonlari bulunan, ancak bu fon tutarlarindan daha yüksek miktarda nakdî sermaye artirimi yapmak isteyen sirketler için sikinti yaratmakta ve iki asamada sermaye artirimi yapmak zorunlulugu dogmaktadir. Bu sakincanin giderilebilmesi için Tasari ile genel kurulda bütün pay sahiplerinin oy birligi ile alacaklari kararla bu sinirlamalara bagli olmaksizin nakdî sermaye artirimi yapma olanagi getirilmektedir. 

Tasari ile getirilen bir baska ve önemli degisiklik ise pay senedi veya ilmühabere baglanmamis, uygulamada çiplak pay olarak adlandirilan nama yazili paylarin devrinde, devir sözlesmesinin notere onaylattirilmasi zorunlulugu getirilmesidir. Bu düzenleme islem taraflarina ek bir maliyet getirecek olmakla birlikte pay sahipliginin belirlenmesi ve ispat hukuku bakimindan olumlu bir düzenlemedir. Bilindigi gibi anonim sirketlerde, hamiline paylarin aksine, nama yazili pay senetlerinin azligin talebi olmaksizin bastirma zorunlulugu yoktur. Bu düzenleme ayni zamanda sirketleri nama yazili pay senetlerini de bastirmak ve pay sahiplerine teslime de zorlayacaktir. Öngörülen düzenleme bu açidan da yerinde kabul edilebilir. 

Tasari, anonim sirketler hukukunda pek fazla itibar görmeyen, genel kurulda organ temsilcisi, bagimsiz temsilci ve kurumsal temsilci gibi uygulamalara olanak veren düzenlemeler yürürlükten kaldirilmaktadir. Bu mevcut düzenlemelerin zaten orta ölçekli ve /veya aile sirketi olarak adlandirilan sirketlerde uygulanma olanagi, islem prosedürü, gecikmelere yol açma çesitli külfetler dolayisiyla uygulanma olanagi pek yoktu. Halka açik sirketlerde belki bir anlam ifade edebilecek bu düzenlemelerin orada uygulanma olanagi da yasa ile zaten kapatilmisti. 6102 sayili Kanunun 428. maddesinde yer alan ve Türk sirketler dünyasi açisindan bir anlam tasimayacagi zaten bastan belli olan bu düzenlemelerin kanundan çikartilmasi, kanaatimce yerindedir. 

Diger degisikliklerle sirketler toplulugunun en az üç sirketten olusmasi zorunlulugu yasada açikliga kavusturulurken kismi bölünme isleminde bölünülen sirketin hisselerinin bölünen sirket ortaklarina verilmesinde dolayli temsilci sifati ile paylari elinde bulunduranlara söz konusu paylarin verilmeyecegi konusu, birlesme düzenlemeleri ile paralel, açikliga kavusturulmaktadir. Ayrica taslak bölünmede, devralan sermaye sirketinin bölünen sermaye sirketinin bütün paylarina sahipse bölünme sözlesmesinin bölünen sirketin genel kurulundan geçirilmesi zorunlulugunu da kaldirarak uygulama açisindan islem kolayligi saglamaktadir. 

NOT: 1. Ticaret Kanununda degisiklikler öngören Tasari Taslagi sitemizin ana sayfasinda  yer almaktadir. 

2. Taslagin genis bir degerlendirmesi için; Soner ALTAS’in “Türk Ticaret Kanunu Yine Degisiyor” adli makalesine bakabilirsiniz [Lebib Yalkin Mevzuat Dergisi, s: 148 (Nisan 2016), sf: 231 vd.]