VERGİ YARGISINDA DAVA
AÇMA SÜRELERİ
Dr. A. Bumin
Doğrusöz
Dünya / 17.5.2022
Vergi
mahkemeleri, idari yargının özel görevli, idare mahkemeleri ise genel görevli
yargı mercileridir. Bir başka deyişle; vergi ihtilafları, idari yargı manzumesi
içerisinde vergi mahkemelerinde görülmektedir. Vergi mahkemelerinin görev
alanı, 2576 sayılı Kanunun 6. maddesinde, “Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait
vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları
ile tarifelere ilişkin davalar ile bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davalar ve çeşitli
kanunlarla özel olarak görev verilen davalar” şeklinde belirlenmiştir.
İdari Yargılama Usulü Kanununa göre, vergi mahkemelerinde dava açma süresi otuz gün olarak belirlenmiştir.
Dolayısıyla genel süre, otuz gündür. İkmalen, re’sen veya idarece yapılacak
tarhiyatlarla, idarece düzeltme yoluyla re’sen yapılan tarhiyatlara, ihtirazi
kayıtla yapılan beyanlara veya tahakkuklara yahut kesilen cezalara karşı
açılacak davalarda bu süre uygulanır.
Ancak Kanun, vergi mahkemelerinde açılacak davalarda süreyi
belirlerken özel kanunlarda yer alan düzenlemeleri saklı tutmuştur. Nitekim pek
çok kanunda konumuzu ilgilendiren sürelere rastlamak mümkündür. İşte örnekleri:
6183 sayılı Kanunda ödeme
emrine karşı açılacak davalar, 15 günlük süreye tabi tutulmuştur. Yine 6183
sayılı Kanunda, haklarında ihtiyati haciz uygulanan kişilerin ihtiyati hacze karşı dava açma süresi 15 gün,
haklarında ihtiyati tahakkuk uygulanan kişilerin ihtiyati tahakkuka karşı ihtiyati hacizle brlikte dava açma süresi de 15
gündür.
Aleyhlerine tarhiyat yapılanların uzlaşma yoluna gitmeleri
ve uzlaşmanın vaki olmaması halinde, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın
kendilerine tebliğinden itibaren dava açabilirler. Burada dava açma süresinin
kısaca, 15 gün olduğunu söyleyebilirim (VUK.
ek madde 7).
Dava açma süresi içerisinde dava açmak yerine –koşulları
varsa- düzeltme talep eden mükelleflerin,
düzeltme taleplerinin açıkça veya 30
günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde dava açma süresi, 30 günlük dava açma süresinden
düzeltme talep etmek için harcanan gün sayısının düşülmesi suretiyle
hesaplanır.
Buna karşılık dava açma süresi de geçtikten sonra –koşulları varsa- düzeltme talep eden
mükelleflerin, düzeltme taleplerinin açıkça veya 30 günlük sürede cevap
verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde, red işlemine karşı şikayet
yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat etmeleri ve taleplerinin Maliye Bakanlığınca da açıkça
veya 30 günlük sürede cevap verilmemek suretiyle zımnen reddedilmesi halinde
dava hakkı doğar. Düzeltme talebinin
reddi dolayısıyla açılacak bu gibi davalarda ise dava açma süresi yine 30
gündür.
Vergi hukuku ile ilgili Cumhurbaşkanı Kararı veya Genel
Tebliğ gibi genel düzenleyici işlemlere karşı doğrudan açılacak davalarda
görevli mahkeme, Danıştay’dır. (Danıştay Kanunu md. 24) Danıştay’da görülecek bu
tür soyut veya objektif iptal
davalarında dava açma süresi ise 60 gündür (İYUK md. 7).
Süre düzenlemeleri, bu kadar değildir. İstihkak iddiası,
üçüncü şahıs haciz ihbarnamesine karşı dava süresi, emlâk vergisi ile ilgili
bina m² değerleri ile arsa değerleri ile ilgili itiraz / temyiz süreleri hep
özel süreler içermektedir.
Tatil günleri sürelere dahildir. Ancak bu sürelerin son gün,
resmi tatil gününe denk gelirse süre, tatili izleyen ilk iş gününün mesai saati
bitimine kadar uzar. Bu
sürelerin son günün adli tatile rast
gelmesi halinde, İdari Yargılama Usulü Kanunda belirlenmiş olanlarında süre,
ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır
(İYUK md.8/3). Diğer kanunlarda yazılı süreler ise uzamaz. Ancak aksi yönde
içtihatlarda vardır.
Adli tatil gibi mali tatil de dava açma sürelerini uzatmaktadır. Tebliğ tarihi
itibariyle mali tatil adli tatille birleşirse, 30 günlük dava açma süresi 99
güne kadar çıkabilmektedir. Örneğin 2 Haziran da tebliğ edilen bir ihbarnameye
karşı dava açma süresi 7 Eylül tarihine kadar uzayabilmektedir. Bu ihbarname iki
gün önce tebliğ edilse idi dava açma süresi 30 gün sonra dolacaktı.
Bu sürelerin son günün idari tatil veya idari izin olarak
adlandırılan günlere gelmesi halinde ise, sürenin tatili izleyen ilk iş günü
mesai saati bitimine kadar uzayıp uzamayacağı net değildir. Ancak genelde
uzamadığı kabul edilmektedir.
Bu süreler genelde yazılı bildirimin
yapıldığı tarihi, elektronik ortamda yapılan tebliğlerde bildirimin yapıldığı
tarihi izleyen 5. günü izleyen günden itibaren işlemeye başlamaktadır. Tahakkuku
tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın, tevkif yoluyla alınan vergilerde
istihkak sahiplerine ödemenin yapıldığı, tescile bağlı vergilerde tescilin
yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren dava açma süreleri başlamaktadır.
Görüldüğü gibi basit bir süre konusu mevzuatta
bir hayli karmaşık hale getirilmiştir. Bu süreler, hak düşürücü sürelerdir. Bu
süreleri saptayan kanunlarda bu sürelerin nasıl belirlendiğine ilişkin hiçbir
gerekçe açıklaması da yoktur. Bu sürelerin hak kaybına yol açmaması için rastgele
belirlenmiş süreler olmaktan çıkartıp, olabildiğince standartlaştırılması
gerekmektedir.