GENÇ GIRISIMCILERE VERGI TESVIKI
(11.2.2016/
DÜNYA Gazetesi)
Geçtigimiz
günlerde Mecliste kabul edilen önemli bir düzenlemeyi aktarmak üzere, Vergi
Usul Kanunu Tasari Taslagini degerlendirmeye bu gün de ara veriyorum. Izleyen
yazilarda yine devam edecegim. Çünkü Vergi Usul Kanunu düzenlemeleri, idarenin
vergilendirme islemlerindeki usulü düzenlemesi, gümrük vergisi hariç bütün
vergileri ilgilendirmesi, mükelleflerin hak ve ödevlerini ve yaptirim hukukunu
belirlemesi dolayisiyla vergi hukukunun temel düzenlemeleridir.
Bu
günkü yazimda, geçtigimiz günlerde Yasama Organinca kabul edilen 6663 sayili “Gelir Vergisi Kanunu Ile Bazi Kanunlarda Degisiklik
Yapilmasina Dair Kanun” ile Gelir Vergisi Kanununa eklenen mükerrer 20. maddeyi
aktarmak ve irdelemek istiyorum.
“Genç girisimcilerde kazanç istisnasi” basligini tasiyan madde, kanuna daha
önce yürürlükten kaldirilmis bulunan “mükerrer 20”nci maddenin yerine
gelmistir. Oysa hocalarimizin bize ögrettigi ve halen kitaplarda yazan tedvin
teknigine göre, bir madde yürürlükten kaldirildiktan sonra, yani öldükten sonra
asla canlandirilamaz. Bu nedenle yeni maddenin numarasi yanlistir. “2. Mükerrer
madde” olmasi gerekirdi. Demek ki hukuk da zamanla degisiyor. Ilerliyor mu,
geriliyor mu, takdir okuyucunundur. Simdi
makalelerde veya kitaplarda “mükerrer 20. maddeye göre” denildigi zaman, bu
belirlemenin hangi maddeye isaret ettigini vurgulamak için her halde
“diriltilmis mükerrer 20. madde” diye yazmak gerekecek.
Yeni ihdas olunan “genç girisimcilerde kazanç
istisnasi” ile ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarina ilk defa
gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunanlarin kazançlarinin 75.000 Türk
lirasina kadar olan kismi, gelir vergisinden istisna edilmektedir.Bu istisna
yalniz tam mükelleflere taninmis olup, dar mükelleflerin bu istisnadan
yararlanmalari mümkün degildir.
Bu istisna, faaliyete baslanilan
yil dâhil olmak üzere, faaliyete baslamayi izleyen üç yil uygulanacaktir.
Örnegin 2016 yilinin kasim ayinda mükellefiyet tesis ettirerek büro açan bir
avukatin, 2016, 2017 ve 2018 kazançlarinin 75 biner lirasi vergiden istisna
olacaktir. Bu avukata tavsiyemiz, iki ay daha bekleyip 2017 Ocak ayinda
mükellefiyet tesis ettirmesi ve/veya faaliyete baslamasi olacaktir. Çünkü bu
durumda büyük bir olasilikla (2016 yilinin son iki ayinda 75.000 liradan fazla
kazanç elde edemeyecekse) daha fazla istisnadan yararlanacaktir.
Yasa hükmü, “mükellefiyeti
tesis olunan (…) gerçek kisilerin, faaliyete basladiklari takvim yilindan
itibaren” dedigi için istisnanin, faaliyete baslanilan yildan itibaren
uygulanmasi gerekmektedir. Örnegin, 2016 Kasim ayinda bir büro kiralayan, ancak
kira ödemelerinden veya çalistirmaya basladigi büro elemaninin ücretinden
stopaj yapmak için mükellefiyet tesis ettiren, buna karsilik 2017 Ocak ayinin
ortasina kadar hiç faaliyette bulunmayarak sadece bürosunu tefris ettiren bir
mali müsavirin, bu istisnadan 2017 yili itibariyle yararlanmaya baslamasi ve
2018 ile 2019 yillarinda da yararlanmasi gerekecektir. Ancak bu durumda
olanlarin, mükellefiyet tesislerinde, faaliyet göstermeyeceklerini, sadece büro
tefrisi ile ilgileneceklerini, faaliyete baslama tarihini ayrica idareye
bildireceklerini dilekçelerinde vurgulamalari, daha sonra faaliyete baslama
tarihlerini ayrica vergi dairesine bildirmeleri yararli olacaktir.
Bu istisnadan
yararlanabilmek için ticari, zirai veya mesleki mükellefiyeti tesis ettirenin,
mükellefiyetin baslangiç tarihi itibariyla yirmi dokuz yasini doldurmamis olmasi
gerekmektedir. Ancak bu kosula uygun olarak mükellefiyet tesis ettirenler için,
istisna süresince bu kosulun varligi aranmayacaktir. Yani 29 yasinin içinde
mükellefiyet tesis ettiren bir tacir, 30 ve 31 yaslarinda da bu istisnadan
yararlanacaktir. Yas kosulu, faaliyetin
adi ortaklik veya sahis sirketi bünyesinde yapilmasi hâlinde tüm ortaklar için
aranacaktir.
Istisnadan yararlanabilmek için ise baslama bildiriminin kanuni
süresi içinde yapilmis olmasi, yasanin aradigi bir baska kosuldur. Ancak burada
bir kavram karmasasi vardir. Ise baslama bildirimi ile ifade edilmek istenen
sanirim, faaliyete baslamanin degil, mükellefiyet tesisinin kanuni sürede
yapilmis olmasidir.
Istisnadan yararlanabilmek için,
mükellefiyet tesis ettirenin, kendi isinde bilfiil çalismasi veya isin kendisi
tarafindan sevk ve idare edilmesi gerekmektedir. Ancak bu kosul, çirak, kalfa
veya yardimci isçi çalistirmaya engel olmadigi gibi, seyahat, hastalik,
askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri geçici ayrilmalar halinde de
ihlal edilmis kabul edilmeyecektir.
Kanun koyucu, kanunun
amacinin dolanilmasini engellemek amaciyla bir de olumsuz kosul öngörmüstür. Ölüm
nedeniyle faaliyetin es ve çocuklar tarafindan devralinmasi hâli hariç olmak
üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir isletmenin ya da
mesleki faaliyetin es veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya
kayin hisimlarindan devralinmasi, istisnadan yararlanma hakki saglamayacaktir.
Bu sinirlama, peçelemeli devirlerle, kosullar olusmamasina ragmen istisnadan
yararlanmaya engel olmayi amaçlamaktadir. Yine ayni sekilde mevcut bir
isletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmasi yoluyla da istisnadan
yararlanmak mümkün degildir. Örnegin 29 yasini doldurmamis ve daha önce
mükellefiyet tesis ettirmemis bir avukat, çok daha önce kurulmus bir avukatlik
ortakligina Mart 2016’da ortak olursa, bu istisnadan yararlanamayacaktir.
Bu istisnanin, kapsama
giren kazançlara uygulanacak stopaja bir etkisi yoktur. Öte yandan istisnanin,
defter ve belge düzenine de bir etkisi yoktur. Söz konusu kazanç sahipleri, her
durumda yine geçici ve yillik beyannamelerini verecekler, istisnadan beyanname
üzerinde yararlanacaklardir.
Istisna, madde basliginda
da söylendigi gibi, genç girisimcileri tesvik adina olumlu bir adimdir.