VERGI ALACAKLARINDA TEMINAT

19.02.2019 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3078 görüntülenme YAZDIR

VERGI ALACAKLARINDA TEMINAT

 

Dr. A. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi 19.2.2109

Kamu alacaklarinin cebri takip ve tahsil usullerini düzenleyen 6183 sayili Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkinda Kanun, içeriginde ayni zamanda tahakkuk etmemis veya vadesi gelmemis vergi alacaklarini güvence altina almak amaciyla bazi müesseseleri de düzenlemistir. Bunlardan biriside “teminat istenilmesi” müessesesidir. Bu müessese ile ilgili tartismalarin son günlerde yeniden yogunlasmasi dolayisiyla bu konudaki önceki bir irdelememi, bu gün içinde geçerliligini korumasi dolayisiyla, tekrar okurlarimizin bilgisin sunmak istedim.

Vergi idaresi tarafindan zaman zaman sinirlari zorlanarak uygulanmaya çalisilan ve teminat müessesesini düzenleyen 6183 sayili Kanun’un 9. maddesinde biri genel (1. fikra) digeri Türkiye’de ikâmetgahi bulunmayanlarla (2. fikra) ilgili olmak üzere iki düzenleme yer almistir.

Bizim bu yazimizda irdelemek istedigimiz genel, yani bütün mükellefler için geçerli 1. fikra düzenlemesine göre, “Vergi Usul Kanunu’nun 344. maddesine göre, vergi ziyai cezasi kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayilan hallere temas eden bir amme alacaginin salinmasi için gerekli islemlere baslanildigi takdirde vergi inceleme elemanlarinca yapilan ilk hesaplamalara göre belirtilen miktar üzerinden tahsil dairesince teminat istenir”.

Bu fikraya göre teminat sadece Vergi Usul Kanunu’na tabi kamu alacaklari için istenebilir, 6183 sayili Kanun’a göre takip edilen diger kamu alacaklari için teminat istenemez. Öte yandan bu düzenlemenin kilit kavrami, “vergi inceleme elemanlarinca yapilan ilk hesaplamalara göre” ibaresidir.

Bir mükelleften bu fikraya göre teminat istenebilmesi için, hakkinda bir veya üç kat vergi ziyai cezasi kesilmesini gerektiren bir fiili dolayisiyla hakkinda vergi salinmasi için gerekli islemlere baslanilmis olunmasi gerekir.

Vergi salinmasinin ön islemleri, “tarh isleminin hazirlik islemleri” olup bunlar, “yoklama”, “(normal veya aramali) inceleme”, “takdir komisyonuna sevk” ve “bilgi isteme” gibi islemlerdir. Kanun, “vergi inceleme elemanlarinca yapilan ilk hesaplamalara göre” teminat istenilmesinden söz ettiginden, bu yollardan sadece “inceleme” halinde teminat istenebilir. Bu nedenle yoklama veya takdir komisyonuna sevk gibi islemler, teminat istenilmesine yol açmaz.

Öte yandan, vergi inceleme elemanlarinin yapacaklari ilk hesaplamalara dayali talebi olmadan vergi dairesi kendiliginden teminat isteyemez. Bu hesaplamanin ise inceleme elamaninca bir gerekçeli “ön rapor” ile yapilarak vergi dairesine ve bu yolla da teminat isteme yazisi ile birlikte mükellefe tebligi gerekir. Uygulamada ise ön rapor yerine “üç dört satirlik gerekçesiz yazi” ile yetinilmektedir. Böyle bir uygulama ise ileride giderek keyfilik veya kamu yarari disinda baska amaçlarla da hareket edebilme yolunu açabileceginden son derece sakincalidir.

Teminat istenilmesi vergi inceleme elemaninin takdirindedir. Ancak inceleme elemaninin bu konuda takdir hakkini kullanirken ve konuya iliskin ön raporunu hazirlarken, vergi kayip ve kaçagi hakkinda fikir sahibi olabilecek ve bir ön rapor hazirlayabilecek durumda olmasi gerekir. Bu nedenle, örnegin defter ve belgelerin ibrazi için mükellefe verilen süre daha dolmadan teminat istenilemez (Danistay 9. Daire E.2002/358 K.2004/5373 T.4.11.2004)

Inceleme elemani takdirini teminat istenmesi yönünde kullandiginda ve vergi dairesinden teminat alinmasini talep ettiginde, artik vergi dairesi bu taleple baglidir ve bu konuda bir takdir hakki yoktur.

Teminat istenilmesine iliskin islemler, kisilerin haklarini ve malvarliklari üzerindeki tasarruf haklarini etkilediginden dava konusu edilebilir (Danistay Vergi Dava Daireleri Kurulu E.2005/148 K.2005/255 T.18.11.2005; Danistay 9. Daire E.2004/770 K.2006/333 T.15.2.2006)
Inceleme elemaninin raporunu vergi dairesine teslim ederek isten el çekmesinden sonra vergi dairesi artik kendiliginden teminat isteyemez. Çünkü vergi dairesinin teminat talebinin arkasinda, inceleme elemaninin talebinin olmasi gerekir. Dolayisiyla incelemenin tamamlanmasi ile artik inceleme elemaninin yetkisi de sona ereceginden, tespit edilen matrah farki üzerinden cezali tarhiyat yapildiktan sonra artik teminat istenemez.

Nitekim Danistay 3. Dairesi E.2011/3698 K.2015/547 sayi ve 9.2.2015 tarihli kararinda “Türkiye’de ikâmetgâhi bulunan mükelleflerden vergi inceleme elemaninin talebi bulunmadan kendiliginden teminat istenemeyecegi, olayda vergi inceleme elemaninin önerisi olmaksizin incelemenin sonuçlanmasi ve tarhiyatlarin tebliginden sonra teminat istenmesinde hukuka uyarlik bulunmadigina”, Danistay 4. Dairesi E.2005/1452 K.2005/5238 sayi ve 22.12.2005 tarihli kararinda “inceleme sonuçlanip tarhiyat yapildiktan sonra kesinlesmis vergi borcu dolayisiyla teminat istenilemeyecegine ve teminat verilmedigi gerekçesi ile ihtiyati haciz yapilamayacagina”, Danistay 7. Dairesi de E.2006/1290 K.2007/3914 sayi ve 3.10.2007 tarihli kararinda “daha önce ödeme emri ile takip asamasina gelmis vergi ve buna bagli kamu alacaklari için artik teminat istenemeyecegine” Danistay 9. Dairesi E.2010/7036 K.2013/12263 sayi ve 17.12.2013 tarihli kararinda “inceleme sonuçlandirilarak cezali tarhiyatlar yapilip teblig edildikten sonra teminat talep edilmesine hukuken olanak bulunmadigina” hükmetmistir.