VERGİ ÖDEME VERGİSİ ARTTI
Dr. A. Bumin Doğrusöz
DÜNYA / 2.2.2021
Anayasal ödev ve mali yükümlülüklerin yerine
getirilmesi, mali yükümlülüğe bağlanabilir mi? Beni uzun zamandır düşündüren
bir konu. Örneğin Anayasanın 75. maddesine vatan hizmeti (askerlik görevi) her
Türk’ün ödevidir. Şimdi acaba askerlik görevini yapmak, kanun koyucu tarafından
belli bir bedel ödemek şartına bağlanabilir mi? Yasa koyucu, “askere gidenler
askerlik ödevlerini yaptığı için 500 TL ödemek zorundadırlar” diye bir yasa
yapabilir mi? Hemen herkes, eminim bu soruya “olmaz”, ödevi yerine getirmek
mali yükümlülüğe bağlanamaz” şeklinde cevap verecektir.
Peki, o zaman başka bir konuya geçelim. Vergi
ödemek de herkes için bir Anayasal ödev. Her iki ödev de Anayasa’da “siyasi
haklar ve ödevler” bölümünde, biri 72. maddede diğeri 73. maddede düzenlenmiş.
Şimdi sorumuzu yineleyelim: Anayasal ödevi yerine getirmek, bir başka mali
yükümlülüğe bağlanabilir mi? Yukarıdaki soruya hayır diyorsanız, bu soruya
vergi ödevi için de hayır demek durumundasınız.
Ancak Damga Vergisi Kanunu, hayır demiyor. Kanun,
vergi idaresinin matrahı belirleyip tarh işlemini yapıp alacağını tespit etmesi
için beyanname vermeyi, bu vergiyi de tarh ettirme koşuluna bağlıyor. Beyanname
veren mükellef matrahı bildirerek, aslında idarenin alacağını kolaylaştırıyor.
Mükellef idarenin işini zorlaştırıp beyanname vermese, idare uğraşacak, matrahı
belirlemeye çalışacak, ikmalen veya re’sen tarhiyat yapacak, ama uğraşmasına
karşılık damga vergisi tarhiyatı yapamayacak. Bu durumda her beyanname vermeme
hali, özünde damga vergisinden kaçınma halini oluşturmaktadır. Kaçırma
diyemiyorum, çünkü ikmalen ve re’sen tarhiyatlarda beyanname verilmemesi
sebebiyle cezalı damga vergisi tarhiyatı yapılması mümkün değil.
Beyannameler üzerinden hesaplanan damga
vergilerinin 2021 yılı tutarlarına bir bakalım.
Beyanname Türü |
Damga Vergisi (TL) |
Yıllık
Gelir Vergisi Beyannamesi |
97,20 |
Yıllık
Kurumlar Vergisi Beyannamesi |
129,80 |
KDV
Beyannameleri |
64,10 |
Muhtasar
beyanname |
64,10 |
Diğer
Vergi Beyannameleri (Damga Vergisi hariç) |
64,10 |
Gümrük
İdarelerine Verilen Beyannameler |
129,80 |
SGK’ya
Verilen Sigorta Prim Bildirgeleri |
47,60 |
SGK
Prim Bildirgesi ile Muhtasar Beyannamenin Birleştirilmiş Şekline göre
Beyanname |
76,-
|
Beş ortaklı bir anonim şirketi ele alalım. 2021’de,
2020 gelirleri için kurumlar vergisi beyannamesi verecektir (129,80). Bu şirket
kirası ve çalışanları dolayısıyla her ay SGK-muhtasar beyanname (12x76=912) ve
faaliyetleri dolayısıyla her ay KDV beyannamesi verecektir(12x64,10=769,20).
Kâr dağıtırsa beş ortağı da muhtemelen yıllık gelir vergisi beyannamesi (5x97,20=486,-)
verecektir. Bu şirket dolayısıyla yılda toplam 2.297,-TL damga vergisi
ödenecektir. Gümrük beyannamesi, belediye vergileri için beyanname vermesi
halinde bu yük daha da artacaktır. Niçin? Dürüst davrandı, Anayasal
yükümlülüğünü yerine getirdi “Beyanname verdi” diye.
Bu şirket damga vergisi beyannamesi de
verebilir. Ancak her halde ayıp olur diye, damga vergisi beyannamesi vermek,
damga vergisi de ödemek koşuluna bağlanmamış. Ama bu sefer de damga vergisine
ayıp olmuş.
Buradaki, üstelik bir kısmını da gider
yazdırmadığımız mali yük, bana biraz haksız ve Anayasaya aykırı gibi
geliyor. Bu yük her yıl artıyor. Geçen
yılda yazdım. Bu yıl da yazıyorum. Belki birilerinin dikkatini çeker de
düzeltilir veya birileri Anayasa Yargısının denetimine götürür diye.
Öte yandan mükelleflerin yasalar gereği
istihdam etmek zorunda olduğu kişiler de var. SMMM, YMM, avukat, iş yeri hekimi
gibi çoğu serbest meslek erbabı olan bu kişilere de ayrıca hizmet bedellerinin
üzerinden % 18 KDV ödenmektedir. Bu yük de iş kesimine yüklenmiş bir yüktür.
Burada bu ödenen KDV’nin işletmeler için aynı zamanda indirilecek KDV’yi
oluşturduğu düşünülebilir. Ancak bu yük devreden KDV’si bulunan işletmeler için
önem taşımaktadır. Bu gün teorik olsa da iadesi gereken devreden KDV tutarı 250
milyar lira civarında olduğu söylenmektedir. Bir başka deyişle bu tutar,
mükelleflerin alacağıdır. Alacağına kavuşamayan, sürekli devreden KDV ile
hazineyi finanse eden mükelleflerin sırtından bu yük, hiç olmazsa zorunlu
istihdam edilen serbest meslek erbabı açısından % 1’e indirilmesi suretiyle
alınmalıdır.