YAPILANDIRMADA
YENİ BAŞVURU SÜRESİ
Dr. A. Bumin Doğrusöz
Dünya Gazetesi
26.10.2021
7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden
Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun
müracaat süreleri geride kaldı. Süreler doldu. Tren kaçtı.
Ancak bu Kanunun uygulamasına ilişkin
müracaat yöntemleri Kanunun uygulanmasına ilişkin Genel Tebliğ’de çok çeşitli
şekillerde ve karmaşık olarak belirlenmişti. Vergi dairelerine olan kesinleşmiş
borçlar için Kanundan yararlanmak isteyen borçluların, başvurularını GİB
internet adresinden ya da e-Devlet üzerinden yapabilecekleri gibi bağlı
bulundukları vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla ya da diğer vergi
daireleri aracılığıyla yapabilecekleri, birden fazla vergi dairesine olan
borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları halinde, her bir vergi
dairesi için ayrı ayrı başvurmaları gerektiği açıklandı. İhtilaflı borçlar için
ise vergi idaresine bizzat başvuru koşulu getirildi.
Basit ve tek yol ile müracaatı kafalarda
karışıklığa yol açmayacak şekilde belirlemek yerine, müracaatı artırmak ve para
toplamak amacıyla çoğaltmak, borçluların da hatalı işlemler yapmasına ve
neticede Kanundan yararlanamamalarına yol açtı. Bu yöntem yanlışlığı, umarım
bundan sonraki aflar için dikkate alınması gereken bir örnek olur.
Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığı da 2021/2 seri no’lu Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin
7326 Sayılı Kanun İç Genelgesi” ile bu şekilde başvuru hataları
yapıldığını kabul etti. Bu hataların kurbanı olanlara bir şans daha tanıdı.
Söz konusu İç
Genelge’ye göre (aynen aktarıyorum);
“a) Kanundan faydalanmak
için süresinde bağlı olduğu vergi dairesine veya diğer vergi dairelerine yazılı
olarak müracaat eden mükelleflerin 1/11/2021 tarihine kadar (bu tarih dâhil)
Kanun kapsamında başvuruda bulunmadıkları borçları için herhangi bir vergi
dairesine (muhtelif kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle
borçlu olanların borçlu oldukları vergi dairelerine) başvurmaları ve borçlu
oldukları vergi dairelerince önceki başvurularının teyit edilmesi halinde,
b) Başkanlığımız
internet adresi ya da e-Devlet üzerinden başvuruda bulunan ve borcu bulunmasına
rağmen başvurularını sistemde öngörülen şekilde yapmamaları nedeniyle borçları
yapılandırılamamış mükelleflerin Kanundan yararlanmak için 1/11/2021 tarihine
kadar (bu tarih dâhil) ilgili vergi dairesine ya da diğer vergi dairelerine
başvurmaları ve borçlu oldukları vergi dairelerince önceki başvuruların teyit
edilmesi halinde,
c) Başkanlığımız
internet adresi ya da e-Devlet üzerinden, tüzel kişiliğin borçlarının
yapılandırılması amacıyla başvuruda bulunduğunu belirten kanuni temsilcilerin,
tüzel kişiliğin borçlarının yapılandırılması için 1/11/2021 tarihine kadar (bu
tarih dâhil) borçlu oldukları vergi dairelerine ya da herhangi bir vergi
dairesine başvurmaları halinde borçlu oldukları vergi dairelerince sistem
üzerinden gerekli sorgulamalar yapılmak suretiyle,
ç) 213 ve 6183 sayılı
Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle
mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler, yeminli mali
müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler gibi amme borçlusu sayılan
kişilerin bu sorumluluklarından
kaynaklanan borçlarının yapılandırılması amacıyla 1/11/2021 tarihine
kadar (bu tarih dâhil) ilgili vergi dairelerine müracaat etmeleri halinde daha
önce Başkanlığımız internet adresi ya da e-Devlet üzerinden T.C. kimlik
numarası ile başvuruda bulunup bulunmadıklarına ilişkin gerekli sorgulama
yapılarak süresinde başvuruda bulunduklarının tespiti halinde,
d) Kanunun 3 üncü
maddesinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan borçlulardan 2 nci madde
kapsamında borcu olanların bu madde kapsamına giren borçları için 1/11/2021
tarihine kadar (bu tarih dâhil) borçlu bulundukları vergi dairesine ya da diğer
vergi dairelerine başvurmaları halinde,
bu borçların Kanunun 2
nci maddesi kapsamında yapılandırılması ve borçluların bağlı oldukları vergi
dairelerince hazırlanacak ödeme planlarının ilgililere müracaat edecekleri
herhangi bir vergi dairesinde imza karşılığı elden veya gerekli şartların
bulunması koşuluyla (www.gib.gov.tr) internet adresi
üzerinden verilmesi uygun görülmüştür.”
Gelelim metnini
aktardığımız bu İç Genelgenin hukuki tahliline.
Bu İç Genelgeyle,
Kanunun belirlediği süreden sonra, yeni başvuru hakkı tanınanları iki gurupta
ele almak mümkün. Bunların bir kısmını, Kanundan yararlanmak için başvuruda
bulunmasına rağmen, karmaşık düzenlemeden kaynaklanan usul hatası yapmaları
dolayısıyla Kanundan yararlanamayanlar oluşturmaktadır. Gelir idaresi bu grupta
bulunanlara (yani Kanundan yararlanmak için iradesini zaten beyan etmiş
olanlara) hoş görülü davranmış ve hatalarını telafi etmeleri için bir yaklaşımda
bulunmuştur.
Ancak birden
fazla vergi dairesine borcu olduğu halde sadece bir vergi dairesine başvurup
diğerlerine başvurmayan veya ihtilaflı borçları için başvurup da kesinleşmiş
borçları için müracaat etmeyenler, ödeme güçlerine bakarak veya başkaca
sebeplerle böyle bir tercihte bulunmuş olanlardır. Bu grupta olanlar için süre
dolmuştur.
Bu ikinci grupta
olanlar için Gelir İdaresi, Kanunun Cumhurbaşkanına dahi tanımadığı (ki sadece
Cumhurbaşkanına tanınabilecek) bir yetkiyi kullanmıştır. Kaldı ki yetkinin,
mükellef haklarını ilgilendiren, yeni bir hak tanıyan ve hakkın kullanımında mükelleflere
koşul yaratan (başvuru koşulu getiren) bir anlayışın/yorumun, Genel Tebliğ
yerine, Resmi Gazete’de dahi yayınlanmayan ve herkesin duyma olanağı olmayan
bir İç Genelgeyle, herkese duyurulmadan kullanılması da yanlıştır. Ayrıca 3.
maddeden yararlanmak için müracaat edip de 2. maddeden müracaat etmeyenlere
tanınan hakkın, 2. maddeden müracaat edip de, 3. maddeden yararlanmak için
müracaat etmeyenlere bu hakkın tanınmamış olmasını, anlamlandırmak da mümkün
değildir.
Evet, hazinenin gelir ihtiyacı büyüktür.
Ancak hukukun ilkeleri gelir ihtiyacına feda edilirse, ilkeler kaybolursa, ileride
gelir hiç toplanamaz hale gelir. Bunun en büyük örneği de af kanunların
yarattığı, yeni af kanunları beklentisi değil mi?