2020 YILINDA ELDE EDİLEN KÂR PAYLARINDA VERGİLEME
Dr. A. Bumin Doğrusöz
Dünya Gazetesi 16.3.2021
Bu ayın bir önceki yıla ait gelirlerin
yıllık beyanname konusu yapıldığı ay olması dolayısıyla bu yazımı, 2020 yılında
sermaye şirketlerinden gerçek kişi pay sahiplerince elde edilen kâr paylarının
beyanına, istisna olan kısmının belirlenmesine ve yıllık beyanname konusu
yapılmasına ilişkin kuralları aktarmaya ayırdım.
Tam mükellef kâr paylarının vergilendirme
ve istisna uygulamasında en önemli konu, şirketçe dağıtılan kârın hangi yıla
ait kazançlardan olduğu noktasında düğümlenmektedir. Bu nedenle genel kurul
kararında hangi yıl kazancının dağıtıldığının belirtilmesinde bazen yarar
olabilmektedir.
2003 SONRASINA AİT KÂR PAYLARI
Gelir Vergisi Kanununun 22/2. maddesine
göre, tam mükellef kurumlardan elde edilen ve 75/2. maddesinin 1 - 3.
bentlerinde yer alan kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisna
edilmiştir. Bu düzenlemelere göre yarısı
vergiden istisna olan kâr payları anonim şirketlerde, hisse senedi veya
ilmuhaber sahiplerine, menkul kıymete bağlanmamış çıplak pay sahiplerine, kurucu
senetlerine veya intifa senetlerine, yönetim kurulu başkan ve üyelerine ödenen kâr
paylarıdır. Limitet şirketlerde istisnadan yararlanacak kâr payları ise ortaklara
ödenen kâr payları ile organ sıfatını haiz müdürlere ödenen kâr paylarıdır.
Söz konusu istisnaya tâbi kâr payları,
-kural olarak - Gelir Vergisi Kanununun 94/1-6. Maddesine göre dağıtımda gelir
vergisi stopajına tabidir. Bu nedenle istisnadan yararlanabilecek bu kâr
payları, stopaja tabi tutulmuş şekilde elde edilecek kâr payları olacaktır.
Stopaja tabi tutularak elde edilen
gelirlerin beyannameye aktarılmasında kural, bu gelirlerin brüt olarak nazara
alınmasıdır. Net gelir üzerinden vergilendirme yapılmaz. Bu nedenle, kâr payı
elde edenlerin, istisna olan yarı tutarı hesaplamadan önce elde ettikleri kâr
paylarını brütleştirmeleri, sonra yarısını alarak istisna ve vergiye tabi
tutarı hesaplamaları gerekmektedir.
Söz konusu kâr paylarının vergiye tabi
olan yarısının, Gelir Vergisi Kanununun 86. maddesinde yazılı beyan sınırını aşması
halinde, bu vergiye tabi olan kısmın tamamının yıllık beyanname ile beyan
olunması gerekmektedir. Bu sınır 2020 yılında elde edilecek gelirler için 49.000
TL’dir (Bu sınırı 2021’de 53.000 TL olarak uygulanacaktır). Beyan edilen kâr
payları üzerinden hesaplanan yıllık vergiden ise, stopajın yarısı değil, tamamı
mahsup edilecektir.
Kâr payının yıllık beyanname konusu olup
olmayacağı, ancak bu hesaplama ile mümkündür. Zira beyan sınırının hesabında istisna
kısım, nazara alınmaz. Mükellefin başkaca gelirleri de olma ihtimalini bir
kenara bırakarak basit bir örnek de verelim. Örneğin Bay (A), (B) A.Ş.’den 480.000
TL brüt, % 15 stopaj düşüldükten sonra net 408.000 TL kâr payı almış olsun.
Brüt kâr payının yarısı 240.000 TL vergiden istisna olacak ve kalan 240.000 TL
vergiye tabi olacak ve sınırı geçtiğinden yıllık beyanname konusu olacaktır.
Mükellefin 240.000 TL üzerinden yıllık vergisi 69.870 TL olmakla birlikte
stopajın tamamının (72.000 TL) mahsubu ödenecek vergisi çıkmayacaktır
(Örneğimizde mükellefin 2.130 TL iade alması gerekecektir).
2003 ÖNCESİNE AİT KÂR PAYLARI
Yukarıdaki açıklamalarımız, kurumların
2003 ve izleyen yıllara ait kârlarını dağıtmaları durumunda geçerlidir. Çünkü Gelir
Vergisi Kanununun 22. maddesinde yer alan istisna düzenlemesi, dağıtılan kârın;
2002 ve öncesi istisna kazançlardan olması veya Kanunun geçici 61. maddesinde
kapsamında stopaja tabi yatırım indirimi istisnasından kaynaklanması durumunda Zira
bu kaynaklardan sağlanan kazancın dağıtımı dolayısıyla elde edilen kâr
paylarının beyan kuralları, Gelir Vergisi Kanununun geçici 62. maddesinde
farklı olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, söz konusu kaynaklardan
dağıtılan ve elde edilen kâr paylarının net tutarının 1/9 fazlasının yarısı
vergiden istisna edilecektir. Dolayısıyla elde edilen kâr payının 49.000 liralık
beyan sınırını geçip geçmediği, bu şekilde belirlenebilecektir. Sınırın
aşılması dolayısıyla yıllık beyannamede bu kapsamda bir kâr payı gelirinin yer
alması halinde, bu gelire tekabül eden yıllık vergiden, beyan olunan kar payı
tutarının beşte biri indirilecek, kalan vergi ödenecektir. Kurumların 2003
öncesine ait istisna dışı kazançlarından yapacakları kar dağıtımlarında
uygulama ise, 2003 sonrası dönemlerle ilgili yukarıdaki açıklamalarımız
doğrultusunda olacaktır.
1998 ÖNCESİNE AİT KÂR PAYLARI
Kurumların 1998 ve öncesine ait
kârlarını dağıtmaları halinde ise, tam mükellef gerçek kişilerce elde edilen
kâr paylarının tamamı yıllık beyannameye dahil edilmeyecektir. Bu kısma tekâbül
eden kâr payının tamamı, gelir vergisinin konusu dışındadır.
Bu belirlemelerin kâr payı elde edenlerce
yapılması olanağı, özellikle halka açık anonim şirket ortakları için pek kolay değildir.
Bu nedenle kâr dağıtımı yapan şirketlerin, her şeyden önce dağıttıkları kâr
paylarının kaynaklarını belirlemeleri, kâr dağıtımı kararının alındığı genel
kurul kararında bunu belirtmeleri ve hissedarlarına açıklamaları zorunludur.