DÖVIZ
OLARAK GETIRILEN SERMAYEDE KUR DEGERLEMESI
Dr.
A. Bumin DOGRUSÖZ
Dünya
Gazetesi 2.8.2018
Vergi
Usul Kanununa 7103 sayili Kanunun 11. Maddesi ile eklenen 280/A maddesi ile
yurt disindan döviz cinsinden sermaye getirerek yatirim yapmak isteyenlere, bu
sermayenin kur farklarinin vergi disi birakilmasi ve bu kur farklarinin vergisi
kadar finansman destegi saglanmasi yoluyla bir tesvik verilmeye çalisilmistir.
Bu düzenleme uyarinca asagida aktaracagimiz kosullari
yerine getirenlerin yurt disindan döviz olarak getirecekleri sermaye veya
sermaye kisminin kur farkini, kismen vergi disi birakmakta, kismen de vergi
ertelemesine tabi kilmaktadir. Hemen söyleyeyim bu düzenlemeden yararlanmak,
ihtiyari.
Bu düzenlemeden, 27.3.2018 tarihinden sonra kurulmus
(tescil) edilmis olan tam mükellef sermaye sirketlerinin yurt disindan fiziken
ve fiilen döviz olarak getirilerek ödenen sermaye kismi için
yararlanilabilecek. Dolayisiyla yurt disindan sermayeyi döviz olarak getirecek
ortagin adi ve pay oranin sermaye payinin bu suretle ödeneceginin ana
sözlesmede gösterilmesi gerekmektedir. Söz konusu dövizlerin sermaye olarak
sirket hesabina yattigi tarihteki karsiligi dövizlerin “mukayyet degeri”
(kayitli degeri) olarak kabul edilecekler ve söz konusu dövizler diger
hesaplarla karistirilmaksizin ayri bir hesapta izlenecektir. (Mukayyet deger
ile degerlenen yabanci para miktari, yillik kurumlar ve geçici vergi
beyannameleri eki mali tablolarda dipnotlarda belirtilecektir).
Bu uygulamadan yararlanmak için yabanci para ile sermaye
taahhüt ederek ödeyen ortagin yabanci uyruklu olmasi sart degildir.
Bu sirketlerin tescil tarihini izleyen üçüncü ayin sonuna
kadar yatirim tesvik belgesi almak üzere Hazine ve Maliye Bakanligina müracaat
etmeleri gerekmektedir. Bu müracaati süresinde yapanlar, tescili izleyen yilin
(hesap döneminin) sonuna kadar sermaye olarak konulan ve ayri bir hesapta
izlenen dövizleri gerek geçici vergi dönemlerinde gerek yil sonlarinda mukayyet
degeri ile degerleyeceklerdir. Bu süre içerisinde Yatirim Tesvik Belgesi almak
için basvuruda bulunmamis olanlar ise basvuru tarihini içeren geçici vergi
dönemi sonunda mukayyet degeri, sonrasinda ise borsa rayicini esas alacaklardir.
Tesvik belgesi talebinin reddi halinde ise ret tarihini içeren geçici vergi dönemi sonunda mukayyet
degeri, sonrasinda ise borsa rayicini esas alacaklardir. Tabi bu
söylediklerimiz söz konusu döviz hesabindan harcanmayan, sarf olunmayan dövizler
için geçerli.
Yatirim Tesvik Belgesi alindiktan sonra yatirim harcamasi
olarak Yatirim Tesvik belgesi kapsaminda sarf olunan kisim sarf tarihinde
degerlenecek bu tarih itibariyle olusan kur farki pasifte özel bir fon hesabina
alinacaktir. Yatirim Tesvik belgesi kapsaminda sarf olunmayan kisim için olusan
kur farklari fona alinamaz. Sarfiyatin döviz hesabindan döviz cinsinden
yapilmasi, TL cinsinden ödeme yapilan hallerde dövizi TL’ye çevirme ile ödeme
ayni gün olmasi gerekmektedir. Aksi halde kur farki yine fona alinamaz. Yatirim
Tesvik Belgesi Alinmadan sarf olunan paralarda olusan kur farklari da fona
alinamaz, kurum kazancina dahil olur.
Fonda
biriken kur farklari yalnizca sermayeye ilave edilebilir. Baska bir hesaba
nakledilirse, kâr olarak dagitilirsa veya isletmeden çekilirse (tasfiye dahil,
devir veya bölünme hariç), dönem kazanci ile iliskilendirilmeksizin kurum
kazancina eklenir. Burada dönem kazanci ile iliskilendirilmeksizin
vergilendirme, yatirimci açisindan bir haksizlik olusturmaktadir. Fon hesabi zarar (borç bakiyesi) veriyorsa,
dönem sonu itibariyle kurum kazancinin tespitinde zarar olarak dikkate alinacaktir.
Sirketin
tescilini izleyen hesap döneminden sonra sarf olunmayan dövizlerin borsa rayici
ile vergilendirilecek olmasi, dövizin sirket hesaplarina girdigi gün ile
degerleme günü arasindaki farki vergi disi kalmamasi, bu tutarlar açisindan
sadece bir vergi ertelemesi olarak is görecek ve belki de yatirimciya büyük
matrahlar çikartacaktir.
Biraz
karmasik, biraz da islemesi zor bir sistem. Tek basina basari saglar mi,
simdilik zor görünüyor. Bekleyip görecegiz.