SERBEST MESLEKTE KDV ISTIRABI ISRARLA SÜRDÜRÜLÜYOR

06.12.2016 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3375 görüntülenme YAZDIR

Serbest meslekte KDV istirabi israrla sürdürülüyor

DÜNYA GAZETESI / 6.12.2016

Serbest meslek kazanci, serbest meslek faaliyetlerinden elde olunan kazançtir. Serbest meslek faaliyeti ise, sermayeden ziyade sahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan islerin isverene tabi olmaksizin sahsi sorumluluk altinda kendi nam ve hesabina yapilmasidir. Bu faaliyet, vekâlet, eser veya danismanlik sözlesmesine yahut elverisli bir sözlesmeye (ki bu sözlesme karma veya atipik bir sözlesme de olabilir) dayali olarak, belli bir edim seklinde yapilabilecegi gibi, danismanlik gibi süreklilik de arz edebilir. .

Serbest meslek hizmetinin verilmesi karsiliginda elde edilen kazanç Gelir Vergisi Kanunu’na (GVK) tabi olmaktan baska, bu hizmet karsiliginda alinan bedeller de Katma Deger Vergisi Kanunu’na (KDVK) da tabidir. GVK kazancin vergilendirilmesini “fiilen elde etme” kosuluna baglamistir. Buna karsilik KDVK hizmet sunumlarinda verginin dogumunu, hizmetin ifa edilmis olmasina baglamistir.

Iki kanunun vergiyi doguran olayi, ayni hizmette ayni kisi için farkli esaslara baglamasi uygulamada zaman zaman duraksamalara ve ihtilaflara yol açmaktadir. Söyle ki; özellikle yillik sözlesme ile defter tutmayi ve mali tablolar ile döneme ait beyannameleri hazirlamayi belli bir bedelle (aylik taksitler halinde oniki taksitte) üstlenen serbest meslek erbabinin bazi aylar ücretini tahsil edememesine ragmen, o aylarda da hizmetin verildigi gerekçesi ile KDV ödemeleri istenilmekte, ödemeyenler hakkinda da cezali tarhiyatlar yapilmaktadir.

Bu sorunu ilk dile getirdigimde yil 2000 idi. Benden önce de sonra da pek çok kisi yazdi, konu pek çok yargi kararina konu oldu. Oysa bir torba kanuna konulacak bir hükümle kolaylikla çözülebilecek bu sorun hala devam ediyor. KDVK md. 4’e, “Hizmetin serbest meslek erbabi tarafindan dönemsel olarak sunuldugu hallerde vergi, ilgili dönem ücretinin tahsil tarihinde dogar” seklinde bir fikra eklenmesi sorunu çözecektir.

Bence en dogru çözüm budur. Çünkü, Iki kanun arasindaki vergiyi doguran olay belirlemesinin farkliligindan kaynaklanan bu uyumsuzlugu giderecek hareket noktasinin, yine bu kanunlardan birine göre belirlenmesi gerekir. Bizce burada hareket noktasinin GVK olmasi gerekir. Zira KDVK serbest meslek hizmetinin ifasini konusuna dâhil etmekle birlikte, serbest meslegin, serbest meslek erbabinin ve serbest meslek hizmetinin tanimini yapmamis, bu konularda Gelir vergisine atif yapmistir. Dolayisiyla hareket noktasinin GVK gerekir.

Öte yandan KDVK, öz ve ekonomik gerçeklik kadar, sekle de önem veren bir kanundur. Nitekim üstlenilen katma deger vergisinin indirim konusu yapilmasi, saglikli belgede gösterilmesi (hatta bu da yeterli degildir. Belgenin de deftere kaydedilmis olmasi gerekir) kosuluna baglanmistir. KDV’nin hesaplanmasi da, belgenin varligina baglidir. Zaten belge yoksa, katma deger vergisinin yayililik özelligi ve indirim mekanizmasi çalismaz. O halde serbest meslek erbabinda KDV hesaplanabilmesi, müsterisinde de bu verginin indirim mekanizmasi içerisinde degerlendirilebilmesi için, belgenin düzenlenmis olmasi gerekir. Bu durumda cevabi aranmasi gereken soru, meslek erbabinin belge düzenleme zorunlulugunun ne zaman dogdugudur. 
Serbest meslek erbabinin belgesi, serbest meslek makbuzudur. Bu belge, tahakkuk ilkesinin bir eseri olan fatura’da farkli bir nitelige sahiptir ve adi gibi sadece bir makbuz’dur. Makbuz ise, bedel tahsil edildiginde düzenlenir. Bir baska anlatimla serbest meslek erbabi, bu makbuzu, gelir vergisi açisindan vergiyi doguran olay gerçeklestiginde, tahsil esasinda geliri elde ettiginde düzenlemek durumundadir. Dolayisiyla serbest meslek erbabi, hizmetini ifa etmis olmasina ragmen, gelirini (hizmetinin bedelini) elde etmedi ise, makbuz düzenlemek zorunlulugu yoktur.

Netice olarak, serbest meslek makbuzunun yoklugu ve düzenleme zorunlulugunun bulunmadigi hallerde, katma deger vergisi de dogmaz.

Bu görüs, saglikli bir belge düzeninin kurulmasi açisindan da yerindedir. Zira bedel tahsil edilmeden KDV’nin dogacagi kabul edilirse, KDV’nin belgesiz beyan edilmesi gerekecek, müsteri tarafindan indirim konusu yapilamayacak, serbest meslek erbabinin KDV beyannamesi ile geçici tir. Bu noktada serbest meslek erbabi belge düzenleyip müsterisinin defterine de isleyemez. Çünkü böyle bir durumda alacagi için icrai takip ve tahsil yetenegini kaybeder. Ileride tahsilat yapildiginda belgenin KDV’siz düzenlenecegi görüsü de savunulamaz. Çünkü bu durumda da müsteri söz konusu vergiyi indirim konusu yapamaz. Ayrica belge düzenlenmesi ile birlikte stopaj sorunu da dogar.

Öte yandan idare de, bilincinde oldugu bu sorunu, çözümün ancak kanunla giderilebilecek olmasi dolayisiyla, kendince garip ve VUK ile bagdastirilmasi zor bir sekilde çözmeye çalismaktadir. Nasil mi? O da gelecek yazimizda.