ONAYA BAGLI
SÖZLESMELERDE DAMGA VERGISI
(8.12.2015
tarihli DÜNYA Gazetesinde yayimlanmistir)
Bir tür islem
vergisi olan damga vergisinin konusu, Damga Vergisi Kanununa ekli tabloda
listelenmis bulunan kâgitlarin tanzimidir. Burada kâgit terimi, yazilip imzalanmak
veya imza yerine geçen bir isaret konulmak suretiyle düzenlenen ve her hangi
bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade
etmektedir. Elektronik ortamda veya elektronik veri seklinde düzenlenen ve
elektronik imza konulmak suretiyle olusturulan belegeler de kâgit hükmündedir.
Vergiyi doguran olay ise elektronik olarak veya islak imza ile belgenin
imzalanmasidir. Islaktan kasit, imzanin orijinal olmasi, yani imzanin fotografi
veya kopyasi seklinde olmamasidir.
Damga vergisinde
sözlesmeler açisindan vergiyi doguran olay ilk bakista belgenin imzalanmasi olarak
gözükmekle birlikte, Kanunda yazmayan ancak isin dogasi geregi bu noktada aranmasi
gereken bir kosul da düzenlenen sözlesmenin hukuk âleminde sonuç dogurucu nitelikte
olmasidir. Eger kâgit hukuk âleminde bir sonuç yaratamayacaksa bir baska
deyisle hükmünden yararlanma olanagi yoksa vergiyi doguran olayin
gerçeklestiginden ve dolayisiyla damga vergisinin dogumundan da söz edilemez.
Örnegin bir küçügün araba almak üzere sözlesme yapmasi veya bir gayrimenkulün
satis sözlesmesinin noterde yapilmasi hallerinde, sözlesmelerin ilki sözlesme
ehliyeti itibariyle, ikincisi ise kanunda aranan sihhat sartini
gerçeklestirmemesi dolayisiyla hukuki bir sonucun dogmasi olanaksizdir. Bu gibi
durumlarda konuya sekli olarak yaklasip, “sözlesme yapildiysa damga vergisi de
dogar” demek mümkün degildir. Çünkü vergiyi doguran olay, saglikli sekilde
gerçeklesmemistir.
Yapilan
sözlesmenin geçerliliginin bir onaya bagli oldugu hallerde de sirf sözlesmenin
yapilmis olmasi ile damga vergisi dogmaz. Bu konuyu asagidaki örneklerle ihale
hukuku baglaminda da degerlendirebiliriz.
Kamu Ihale
Kanununda ihale süresi ayrintili sekilde düzenlenmistir. Bu süreç içerisinde,
sürece ve sonucunda alinan karar karsi yapilacak sikâyet ve itirazen sikâyet
müesseselerine de yer verilmistir. Bu düzenlemeler uyarinca Kamu Ihale
Kurulunca ihalenin iptaline karar verilmesi halinde ihale yetkilisi tarafindan
ihale karari ve bu karara istinaden yapilan sözlesme ortadan kaldirilarak isin
yeniden ihaleye çikartilmasi gerekecek, bu durumda yeni bir ihale karari ve
yeni bir sözlesme olusacaktir.
Dolayisiyla ihale kararinin hüküm ifade edebilmesi için, ihale makaminin
onayi ya da Kamu Ihale Kuruluna vaki itirazin sonuçlandirilmasi zorunludur.
Ihaleye iliskin düzenlenen kagitlarda vergiyi doguran olayin gerçeklesmesi için
bu asamalardan geçilip hukuki durumun tekemmül etmesi gerekir. Kamu Ihale
Kurulunca ihalenin iptal edilmesi halinde ihale kararinin ve ihale uhdesinde kalanla
ihale yetkilisi arasinda imzalanan sözlesmenin tekemmül ettiginden ve dama
vergisi açisindan degerlendirilebilecek bir kagidin varligindan ve vergiyi
doguran olayin gerçeklestiginden söz etmek mümkün degildir (Bu yönde; Danistay
9. Dairesi E.2013/1314 K. 2014/677 T.3.3.2014)
Ihale hukukuna
göre, ihale kararinin hüküm ifade edebilmesi için ihale kararina ve ihale
kararina dayanilarak yapilan sözlesmeye karsi tüm yollarin tüketilmesi
zorunludur. Bir baska deyisle ihaleye iliskin düzenlenen kâgitlarda vergiyi
doguran olayin gerçeklesmesi, kâgida baglanan hukuki durumun tekemmül etmesi
halinde mümkündür. Örnegin bir sirket tarafindan üstlenilen ihale kararinin
idare mahkemesince iptal edilmesi durumunda, ihale kararinin ve bu karara
istinaden ihale kendisine kalan mükellefle ihale yetkilisi arasinda imzalanan
sözlesmenin tekemmül ettiginden ve damga vergisine tabi bir kâgidin tanzim
edilmis oldugundan söz edilemez. Bu durumda damga vergisi açisindan vergiyi
doguran olayin meydana geldigi de kabul edilemez (Bu yönde; Danistay 9. Dairesi
E.2013/857 K.2014/692 T. 3.3.2014). Bu
kabulün arkasinda yatan düsünce, idare (ve vergi) mahkemelerinin iptal
kararlarinin islemin yapilisi itibariyle hüküm dogurmasi, islemi olusmasindan
itibaren hukuk âleminden kaldirmasindan kaynaklanmaktadir.
Danistay 7.
Dairesi de E.1997/3683 K.1998/3149 sayi ve 6.10.1998 tarihli Kararinda, Sermaye
Piyasasi Kuruluna verilmis bir taahhütnamenin yeterli nitelikleri tasimamasi
sebebiyle kabul edilmeyip yerine yeni taahhütname alindigi bir olayda ilk
taahhütname üzerinden yapilmis cezali damga vergisi tarhiyatini, bu
taahhütnamenin hukuki geçerliligi bulunmadigi gerekçesi ile iptal etmistir. Gerçi
taahhütnameler sözlesme niteliginde degilse de, bu ihtilafta ayni esas
üzerinden çözüme baglanilmistir.
Görüldügü gibi
sirf sözlesmenin imzalanmis olmasi damga vergisinin dogumu için yeterli
olmamakta, sözlesmenin geçerliligi onaya baglanmissa gerekli onayin alinmis
olmasi veya bir kamu otoritesi veya mahkeme tarafindan sözlesmenin imza tarihi
itibariyle geçersizligine karar verilmemis olmasi da gerekmektedir.
Sözlesmenin
geçerliliginin onaya baglandigi hallerde, onay makaminin mutlaka kamu idaresi
olmasi da gerekmemektedir. Örnegin iki sirket arasinda temsile yetkili kisiler
tarafindan imzalanan bir sözlesmede, sözlesmenin taraf sirketlerin yönetim
kurullarinca da onaylanmasi halinde yürürlüge girecegi kararlastirilmissa, bu
onaylar alinmadikça yine vergiyi doguran olay meydana gelmez. Çünkü bu onaylar
alinmadikça sözlesmenin tekemmül ettiginden, bir baska deyisle hukuk âleminde
dogdugundan ve dolayisiyla damga vergisi açisindan vergiyi doguran olayin
gerçeklestiginden söz edilemez (Bu yönde; Istanbul 6. Vergi Mahkemesi
E.2012/1653 K.2014/1857 T.23.10.2014).
Bu konuda pek
çok ihtilaf bulundugu anlasilmaktadir. Bu gereksiz ihtilaflarin ortadan
kaldirilmasi ve sekli yorumlarin önüne geçilmesi, Maliye Bakanliginca konuya
iliskin bir Genel Teblig çikartilmasi ile mümkün olacak gibi görünmektedir.