AVUKATLARIN DANISMANLIK ÜCRETLERI VE KDV

21.06.2016 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3837 görüntülenme YAZDIR

Avukatlarin danismanlik ücretleri ve KDV

Dr. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi / 21.06.2016

Bugünkü yazimda, avukatlarin davalarini ücret sözlesmesi karsiligi takip edip edemeyeceklerini veya danismanliklarini ücret sözlesmesi karsiligi yapip yapamayacaklarini, dönemsel olarak elde ettikleri aylik ücret gelirlerinin serbest meslek kazanci olarak KDV’ye tabi olup olmadigi noktasindan irdeleyen bir Danistay kararindan söz edecegim. Danistay 3. Dairesi’nin konuya iliskin E. 2013/4591 K. 2015/4983 sayi ve 23.6.2015 tarihli karari, özellikle serbest meslek kazanci ile ücret geliri arasindaki ölçütleri ortaya koymasi bakimindan önem tasimaktadir. 

Bilindigi gibi Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesinin 1. fikrasinda her türlü serbest meslek faaliyetinden dogan kazançlar serbest meslek kazanci olarak nitelendirilmis, 2. fikrasinda da serbest meslek faaliyeti isinin sermayeden ziyade sahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan islerin isverene tabi olmaksizin sahsi sorumluluk altinda kendi nam ve hesabina yapilan bir faaliyet oldugu belirtilmis; 66. maddesinin 1. fikrasinda serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenlerin, serbest meslek erbabi oldugu, serbest meslek faaliyetinin yaninda meslekten baska bir is veya görev ile devamli olarak ugrasilmasinin bu vasfi degistirmeyecegi de hüküm altina alinmis, kanunun 61. maddesinin 1. fikrasinda ise ücret, isverene tabi ve belirli is yerine bagli olarak çalisanlara hizmet karsiligi verilen para ve ayinlar ile saglanan ve parayla temsil edilebilen menfaatler olarak; 62. maddesinde de isverenler, hizmet erbabini ise alan, emir ve talimatlari dahilinde çalistiran gerçek ve tüzel kisiler olarak tanimlanmistir.

Söz konusu kararda bu düzenlemelerden hareketle iki gelir unsuru arasindaki ölçütler, asagida özetleyecegimiz sekilde ortaya konulmustur. 

Bu düzenlemelere göre gelir vergisi uygulamasinda bir ödemenin, ücret olarak kabul edilebilmesi için hizmet erbabinin isverene tabi olmasi, belli bir is yerine bagli olarak çalismasi ve hizmetin karsiliginda, nakit veya ayin olarak yapilan bir ödeme veya hizmet erbabina saglanan ve parayla temsil edilebilen bir menfaat olmasi kosullarinin birlikle gerçeklesmesi gerekmekledir. Nitekim 221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebligi’nde de gerek ücretin gerek serbest meslek kazancinin emege dayanan gelir unsurlari oldugu, serbest meslek kazançlarinda emegin; bir isverene tabi olmaksizin, sahsi sorumluluk altinda kendi nam ve hesabina degerlendirildigi, bir isverene tabi ve belirli bir is yerine bagli olarak çalisilmasi halinde elde edilen gelirin ücret oldugu, ücret ile serbest meslek kazanci ayrimindaki temel ölçütün is yerine baglilik ve isverene tabilik oldugu, is yerine bagliliktan maksadin, kendisine ait olmayan bir organizasyonun is yerinde çalisilmasi; isverene tabilikten maksadin ise isverenin hizmetli üzerinde hiyerarsik bir kontrol ve yaptirim uygulama hakkinin bulunmasi oldugu, bu unsurlarin bulunmamasi halinde, gelir vergisi açisindan isverene tabi olarak isveren-hizmetli iliskisinden bahsedilemeyecegi belirtilmistir. 

Is (hizmet) sözlesmelerinde isçi, isverene ait is yerinde ona bagli çalisirken vekalet sözlesmesinde vekil, kendilerine ait is yerinde çalisip kendi belirledigi ücret üzerinden hizmet sunumunda bulunabilmektedir. Hizmet sözlesmesinde ücret, genellikle isveren tarafindan belirlenen sürelere göre tayin edilirken vekâlet sözlesmesinde yapilan ise göre ücret tespit edilir. Hizmet sözlesmesinde bagimlilik unsuru vekâlet sözlesmesine göre daha açiktir ve isçi isverenin organizasyonu içinde onun emirlerini yerine getirir. Oysa vekâlet sözlesmesinde müvekkilin vekiline verdigi talimat hizmet sözlesmesindeki emir ve talimattan farklidir.

Vekâlet sözlesmesinde vekilin, müvekkilini temsil yetkisi oldugu halde, hizmet sözlesmesinde genellikle isçinin isvereni temsil yetkisi bulunmamaktadir. Is sözlesmesi tarafi olan isçinin kendi isçileri ve müsterileri yoktur. Ancak vekilin, ücreti kendisi tarafindan ödenen yardimcisi bulunabilir ve isin görülmesinde bu kisiden yararlanabilir. Bu da vekilin çalisma iliskisinin bagimsiz oldugunu gösterir.

Danistay 3. Dairesi, bu tespitlere göre kendisine ait ayri bir büroda bagimsiz bir vergi mükellefi olarak serbest avukatlik yapan davaciyla müvekkili arasinda düzenlenen sözlesmenin vekalet sözlesmesi olarak degerlendirilmesi gerekirken, is (hizmet) sözlesmesi olarak nitelendirilmesini yerinde bulmamistir. Kararda bu husus; “olayda, müvekkiliyle Avukatlik Kanunu uyarinca imzaladigi vekâlet sözlesmesi geregi kendisine ait is yerinde bir isverene tabi olmaksizin baska avukatlar ile de gerektiginde isbirligi yaparak avukatlik ve danismanlik hizmeti sunan davacinin, yaptigi bu isin sahsi sorumlulugu altinda sermayeden, ziyade sahsi mesaisine, mesleki bilgi ve becerisine dayanmasi ve bir isverene bagli olmaksizin gerçeklestirilmesi nedeniyle kendisinin serbest meslek erbabi, elde ettigi kazancin da serbest meslek kazanci oldugu sonucuna ulasildigindan, Vergi Mahkemesi kararinin aksi yöndeki temyiz istemine konu hüküm fikrasinda hukuka uygunluk bulunmamaktadir” seklinde belirtilmistir. 

Dolayisiyla kararda, aylik danismanlik ücretinin aslinda serbest meslek kazanci olduguna ve dolayisiyla hizmetin ifa edildigi dönemlere göre KDV’ye tabi olduguna hükmedilmistir. 

Kararin elbette tartisilacak ve katilmadigimiz yönleri vardir. Konu sadece avukatlar açisindan degil, serbest meslek erbabi olmakla birlikte ayni zamanda ücret karsiligi danismanlik veya destek hizmeti de veren pek çok mükellefi ilgilendirmektedir. Bu nedenle karari simdilik tahliline girismeden duyurayim istedim. 

------------------------------------

NOT : Yazimda sözü geçen Danistay Karari Sitemize yüklenmiistir.