TORBA
KANUNLA DEGISECEK VERGI TEBLIGAT HUKUKU
Dünya
Gazetesi / 12.10.2017
Konumuza iliskin olarak Torba Kanun Tasarisi ile öngörülen
ilk degisiklik, tebligat yapilabilecek adresleri belirleyen “bilinen adresler”
baslikli 101. maddede. Tasarinin yasalasmasindan sonra artik bilinen adres
olarak, mükellefler tarafindan ise baslamada bildirilen adresler, adres
degisikligi olarak bildirilen adresler, yoklama fisi veya ilgilinin imzasininda
bulundugu tutanaklarda tespit olunan is yeri adresleri ile Nüfus Hizmetleri
Kanununa göre olusturulan adres kayit sisteminde (MERNIS) bulunan yerlesim yeri olarak gözüken adresler
kabul edilecektir. Artik idare sadece bu adreslerden en son tarihli olani
tespit ederk sadece oraya tebligat yapacaktir.
Bu degisiklik ile isi birakmada bildirilen adresler ile
vergi beyannamelerinde gösterilen adresler ile vergi mahkemesindeki davalarda
dava ve cevap dilekçesinde gösterilen adresler bilinen adres olmaktan
çikmaktadir.
Isyeri adresinde teblig yapilacak olanlarin bu adreste
bulunamamasi, isin birakilmis olmasi veya isin birakilmis oldugunun idarece
kabul edilmis bulunmasi (burada re’sen terkin müessesine gönderme yapiliyor)
hallerinde teblig, gerçek kisilerde kendisinin, tüzel kisilerde bunlarin
baskan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kisiligi olmayan
tesekküllerde ise bunlari idare edenler veya temsilcilerinden her hangi birinin
MERNIS’de kayitli yerlesim yeri adresine yapilacaktir.
Muhataplarin tebellügden kaçinmasi halinde teblig yöntemi
de degistirilmektedir. Mevcut Kanunda yer alan “önüne birakilmak suretiyle
teblig” yöntemi terk edilmekte, “teblig evrakinin gönderildigi idareden
alinabilecegi serhini içeren bir pusulanin kapiya yapistirilmasi yöntemi”
getirilmektedir. Bu durumda pusulanin yapistirildigi tarih, teblig tarihi
olacaktir.
MERNIS’deki yerlesim yerine yapilan tebligatlarda, teblig
yapilan kisinin adreste bulunamamasi (adresten tatile gitme gibi geçici
sebeplerle ayrilma da dâhil) halinde posta memuru teblig evrakini daireye iade
edecek, idare de münasip bir süre sonra tekrar teblig çikaracaktir. Tebligatin
yine ayni sebeplerle yapilamamasi halinde, “teblig evrakinin idareden
alinabilecegi serhini içeren bir pusula” kapiya yapistirilacaktir. Pusulanin
yapistirildigi günden itibaren 15 gün içerisinde evrak idareden alinirsa
alindigi gün, alinmazsa 15. günde tebligat yapilmis sayilacaktir.
Görüldügü gibi her sey posta memurunun insafindadir.
Adreste bulunmadigina veya adresten geçici ayrildigina iliskin üçüncü sahsin
(örnegin komsusunun) beyaninin ve imzasinin alinmasi yahut kapiya pusula
yapistirildigina iliskin bir üçüncü sahsa imzasi ile haber birakilmasi (örnegin
komsuya veya kapiciya) gibi medeni yöntemler tasarida yer almamaktadir. Rüzgâr pusulayi
uçurdu ise veya komsunun afacan çocugu alip yok etti ise yandiniz demektir. Posta
memuru kendi dairesinde, “gittim adreste yoktu, pusula yapistirdim” diye
yazarak tebligati iade ederse de, yapacak hiçbir seyiniz yine yoktur.
Elektronik tebligatta teblig edilen bir sey yok,
elektronik yoklama da mükellefin ispat araçlari yok, yazili tebligatta da
pusula uçuversin, fazla sorun degil. Nasil olsa bizi koruyacak mükellef haklari
bildirgemiz var.
Oysa tebligat konusu hem mükellef haklari hem de kisilerin
yargiya erisim ve / veya diger haklarini kullanmalari açisindan son derece
önemlidir. Hukuk devletinde idarenin eylem ve islemlerinin yargi denetimine
tabi kilinmasi, olmazsa olmaz bir ilkedir. Kisilerin söz konusu haklarini
kullanabilmesi açisindan olabildigince teblig çabasinin yollarini arttirmak
yerine, kolayciliga kaçip bilinen adreslerin bile azaltilmasi, basit bir pusula
ile yetinme çabalari, bende bu haklara yeterince saygi gösterilmedigi izlenimi
yaratti.