TORBA KANUNLA DEGISECEK VERGI TEBLIGAT HUKUKU

12.10.2017 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 2551 görüntülenme YAZDIR

TORBA KANUNLA DEGISECEK VERGI TEBLIGAT HUKUKU

Dünya Gazetesi / 12.10.2017

Konumuza iliskin olarak Torba Kanun Tasarisi ile öngörülen ilk degisiklik, tebligat yapilabilecek adresleri belirleyen “bilinen adresler” baslikli 101. maddede. Tasarinin yasalasmasindan sonra artik bilinen adres olarak, mükellefler tarafindan ise baslamada bildirilen adresler, adres degisikligi olarak bildirilen adresler, yoklama fisi veya ilgilinin imzasininda bulundugu tutanaklarda tespit olunan is yeri adresleri ile Nüfus Hizmetleri Kanununa göre olusturulan adres kayit sisteminde (MERNIS)  bulunan yerlesim yeri olarak gözüken adresler kabul edilecektir. Artik idare sadece bu adreslerden en son tarihli olani tespit ederk sadece oraya tebligat yapacaktir.

Bu degisiklik ile isi birakmada bildirilen adresler ile vergi beyannamelerinde gösterilen adresler ile vergi mahkemesindeki davalarda dava ve cevap dilekçesinde gösterilen adresler bilinen adres olmaktan çikmaktadir.

Isyeri adresinde teblig yapilacak olanlarin bu adreste bulunamamasi, isin birakilmis olmasi veya isin birakilmis oldugunun idarece kabul edilmis bulunmasi (burada re’sen terkin müessesine gönderme yapiliyor) hallerinde teblig, gerçek kisilerde kendisinin, tüzel kisilerde bunlarin baskan, müdür veya kanuni temsilcilerinden birinin, tüzel kisiligi olmayan tesekküllerde ise bunlari idare edenler veya temsilcilerinden her hangi birinin MERNIS’de kayitli yerlesim yeri adresine yapilacaktir.

Muhataplarin tebellügden kaçinmasi halinde teblig yöntemi de degistirilmektedir. Mevcut Kanunda yer alan “önüne birakilmak suretiyle teblig” yöntemi terk edilmekte, “teblig evrakinin gönderildigi idareden alinabilecegi serhini içeren bir pusulanin kapiya yapistirilmasi yöntemi” getirilmektedir. Bu durumda pusulanin yapistirildigi tarih, teblig tarihi olacaktir. 

MERNIS’deki yerlesim yerine yapilan tebligatlarda, teblig yapilan kisinin adreste bulunamamasi (adresten tatile gitme gibi geçici sebeplerle ayrilma da dâhil) halinde posta memuru teblig evrakini daireye iade edecek, idare de münasip bir süre sonra tekrar teblig çikaracaktir. Tebligatin yine ayni sebeplerle yapilamamasi halinde, “teblig evrakinin idareden alinabilecegi serhini içeren bir pusula” kapiya yapistirilacaktir. Pusulanin yapistirildigi günden itibaren 15 gün içerisinde evrak idareden alinirsa alindigi gün, alinmazsa 15. günde tebligat yapilmis sayilacaktir.

Görüldügü gibi her sey posta memurunun insafindadir. Adreste bulunmadigina veya adresten geçici ayrildigina iliskin üçüncü sahsin (örnegin komsusunun) beyaninin ve imzasinin alinmasi yahut kapiya pusula yapistirildigina iliskin bir üçüncü sahsa imzasi ile haber birakilmasi (örnegin komsuya veya kapiciya) gibi medeni yöntemler tasarida yer almamaktadir. Rüzgâr pusulayi uçurdu ise veya komsunun afacan çocugu alip yok etti ise yandiniz demektir. Posta memuru kendi dairesinde, “gittim adreste yoktu, pusula yapistirdim” diye yazarak tebligati iade ederse de, yapacak hiçbir seyiniz yine yoktur.

Elektronik tebligatta teblig edilen bir sey yok, elektronik yoklama da mükellefin ispat araçlari yok, yazili tebligatta da pusula uçuversin, fazla sorun degil. Nasil olsa bizi koruyacak mükellef haklari bildirgemiz var.

Oysa tebligat konusu hem mükellef haklari hem de kisilerin yargiya erisim ve / veya diger haklarini kullanmalari açisindan son derece önemlidir. Hukuk devletinde idarenin eylem ve islemlerinin yargi denetimine tabi kilinmasi, olmazsa olmaz bir ilkedir. Kisilerin söz konusu haklarini kullanabilmesi açisindan olabildigince teblig çabasinin yollarini arttirmak yerine, kolayciliga kaçip bilinen adreslerin bile azaltilmasi, basit bir pusula ile yetinme çabalari, bende bu haklara yeterince saygi gösterilmedigi izlenimi yaratti.