ENFLASYON
DÜZELTMESİ KONUSUNDA ACİL BİR ÖNERİ
Dr. A. Bumin Doğrusöz
Dünya Gazetesi / 16.12.2021
Vergi Usul Kanununun mükerrer 298. maddesinde;
kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi
mükelleflerinin, fiyat endeksindeki artışın, içinde bulunulan dönem dahil son
üç hesap döneminde %100'den ve içinde bulunulan hesap döneminde % 10'dan fazla
olması halinde malî tablolarını enflasyon düzeltmesine tâbi tutmalarını
öngörmüştür. Kasım ayı verilerine bakılırsa, 2021 yıl sonu bilançolarının
tanziminde ve dördüncü dönem geçici vergi beyannamelerinin verilmesinde
enflasyon düzeltmesi hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Ancak bu konuda
nihai belirleme, elbetteki 3 Ocak’ta açıklanacak olan Aralık ayı enflasyon
verilerine göre yapılacaktır.
Bu yıl, yıl sonu
bilançolarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması gereğinin ortaya çıkması
halinde, uygulamanın başarı ile yapılabileceğini söylemek pek mümkün değildir.
Enflasyon düzeltmesi uygulamasını, enflasyon düzeltmesi hükümlerine göre düzeltilmiş
mali tabloları hazırlayacak olanlar, mükellefler değil, 3568 sayılı Kanuna göre
yetki almış meslek mensuplarıdır. Her şeyden önce, bu konuda son uygulama
yaklaşık 16 yıl önce yapılmıştır. O dönemin başarılı uygulamacıları dahi, pek
çok önemli ayrıntıyı bu gün unutmuş durumdadır. Öte yandan geçen süreçte
mesleğe başlayanlar, bu süreçte bağımsız denetçi olanlar ise uygulamanın yabancısıdır.
Bu nedenle
bilenlerin bilgilerinin tazelenmesi, bilmeyenlerin eğitilmesi, yoğun ve zaman
alıcı bir süreci gerektirmektedir. TÜRMOB’un güçlü bir eğitim kadrosu olmasına
karşılık, zamanın yetersizliği bu konuda yeterli eğitim verilmesinin önünde
büyük bir engel oluşturmaktadır.
Gerek bu sebebi
gerek uygulama güçlüğünü de bahane edenlerce, enflasyon düzeltmesinin
uygulamasının kaldırılması veya uygulamayı gerektirecek ölçütlerin
değiştirilerek ertelenmesi savunulmaktadır. Bu görüşe katılmak mümkün değildir.
Ölçütlerle oynanması, her uygulama gerektiğinde yeni ölçütlerle kanunun
işlevsiz hale getirilmesi beklentisini yaratır. Enflasyon düzeltmesi
düzenlemesinin yürürlükten kaldırılması ise muhasebe standartlarını yok saymak
ve enflasyonun mali tablolardaki tahribatını giderme konusunda Dünya’ya ters
düşmekle eşdeğer olacaktır.
Öte yandan yılın
bitmesine az zaman kalmıştır. Yıl sonuna kadar bu konuda bir düzenleme yapmak
da zordur. Yıl sonundan sonra uygulama ölçütlerinde yapılacak değişiklik veya
müesseseyi ortadan kaldıran bir düzenleme, hesap döneminin kapanmış olması
dolayısıyla, uygulama beklentisi içerisinde olanlarca geçmişe etkili uygulama
olarak nitelendirilerek Anayasa’ya aykırılık savı ile de karşılaşacaktır.
Bu noktada hem
Kanunun başarıyla yaşama geçirilmesi, hem de enflasyon düzeltmesinin mali
tablolardaki tahribatın vergisiz olarak giderilmesini savunan iş kesiminin
beklentilerinin karşılanması, ancak uygulamanın da başarılı olarak yapılmasını
temin edecek süreyi kazandıracak bir orta yola ihtiyaç vardır.
Benim önerim ise,
hem Kanunun uygulanmasını sağlama hem de başarılı bir uygulama için zaman
kazandırılmasını amaçlamaktadır. Vergi Usul Kanununa eklenecek bir geçici madde
ile “31.12.2021 tarihi itibariyle enflasyon düzeltmesi koşullarının oluşması
durumunda, mükerrer 298. madde uyarınca mali tablolarda yer alan parasal
olmayan kıymetlerde yapılması gereken enflasyon düzeltmesi, 31.12.2022
tarihinde enflasyon düzeltmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığına
bakılmaksızın, 31.12.2022 tarihli mali tablolar üzerinde yapılır. Özel hesap
dönemi olanlar için söz konusu düzeltme 2022 yılı dönem sonu bilançoları
üzerinde yapılır. 2022 yılı hesap dönemi geçici vergi beyannamelerinin
hazırlanmasında enflasyon düzeltmesi hükümleri dikkate alınmaz.” hükmü
getirilebilir.
Bu şekilde bir erteleme ile hem işletmelerin
gerekli hazırlıkları yapması, hem de konuya ilişkin bilgisayar programlarının
oluşturulması ve aynı zamanda eğitim için gerekli süre sağlanmış olur. Böylesi
bir erteleme mali tablolarını enflasyonun tahribatından vergisiz olarak
arındırmak beklentisi içerisinde olan mükellefleri de tatmin edecektir.
Önerdiğimiz
düzenlemenin Ocak ayı içerisinde yapılması da, enflasyon düzeltmesi hakkını
berteraf etmediği, sadece ertelediği için, bence bir Anayasaya aykırılık savını
da berteraf etmiş olur.
Öte yandan böylesi
bir erteleme 7326 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca Vergi Usul
Kanununun geçici 31. maddesine göre % 2 vergi ödeyerek 2021 yılı içerisinde yeniden
değerleme yapmış olanların, yeniden değerleme işlemlerinin sonucu sağlamak
istedikleri vergi avantajlarını Nisan 2022’de verecekleri kurumlar vergisi
beyannamesinde elde edeceklerinden, bu % 2 verginin iadesi taleplerini de
ortadan kaldıracaktır.