DEĞERLİ KONUTLAR VERGİSİNDE İTİRAZLAR YİNE DE YAPILMALI
Dr. A. Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya Gazetesi / 26.12.2019
Günlerce yazdık, daha pek çok kişi yazdı, basında
ve medyada pek çok haber çıktı, insanlar neler yapabileceklerini araştırdılar,
soruşturdular, gelen tebligatlarla üzüldüler, hemen herkes belirlenen
değerlerle haksızlığa uğradığı inancı ile karamsarlığa düştü ve nihayet
"değerli konut vergisi"nin haksızlıklara yol açtığı kabul edilerek,
yeniden düzenleneceği haberi geldi.
Ayrıca
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Kararın AKP Merkez Yürütme Kurulu'nda
yeniden düzenlenme kararının alındığını belirterek değerli konut vergisinin
uygulanmasının 1 yıl ertelenebileceğini ifade etti.
Şimdi sorma zamanı? Bu
haksızlıkların olacağı, Anayasaya aykırılıkların ileri sürüleceği, verginin
adaletsiz olduğu, hukuk ve vergileme ilkeleri ile bağdaşmadığı, varlık
vergisini çağrıştırdığı, mülkiyetin el değiştirmesine yol açacağı ve mülkiyet
hakkının özünü zedeleyeceği baştan belli değil miydi? Türkiye’ye bu zaman niye
kaybettirildi? Bu gün verginin gözden geçirme gerekçesi olarak söylenen, baştan
belli değil miydi?
Umarım değişiklikleri de bu Kanunun tasarısını
hazırlayanlar hazırlamaz.
Vergi bir yıl ertelenir
mi, yoksa bazı düzeltmelerle 2020’de de uygulanır mı, belli değil. Sorumlu
makamların, Hazine ve Maliye Bakanlığının, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının veya
TKGM’nin bu konuda son hızla açıklama yapması gerek. Çünkü bu gelişme,
gayrimenkul piyasasını yakından ilgilendirdiği, itiraz aşamasında olan
kişilerin de belirsizlik içine sokmuştur. Gerçi biz kişilerin hukuk güvenliğine
ve tabi olacakları kuralları önceden bilmeleri gerektiği ilkesine çok fazla
saygı gösteren bir toplum değiliz. Geçmişe etkili kurallarla, oldu bitti
yasalarla yönetimi seviyoruz.
Bu kanun/vergi niye bu
hale geldi? Çünkü çok hızlıydı. Tartışmadık, konuşmadık, konunun paydaşlarını
bir masaya toplayıp düşüncelerini almadık, kısaca ortak aklı aramadık. Bu
yüzden de düşünülmeyen pek çok sorunla karşılaştık.
Şimdi verginin, kişinin
gelirine göre alınacağı gibi bir söylenti var. Gelire göre servet vergisi,
olacak şey değil. Umarım bu hata da yapılmaz.
Bu vergi illa alınacaksa, emlâk vergisi ile
ilişkisi kurulmalı, bir konut ya o vergiye ya bu vergiye tabi olmalı veya
değerli konut vergisinden emlâk vergisi mahsup edilmeli. Sadece konutlar
düşünülmemeli, taşınmazlar arasında ayrım yapılmamalı. Cins tashihi yapılmamış,
kat irtifakı tesis edilmemiş yapılar özel olarak düzenlenmeli. Değer idari
aşamada kesinleşmeden, itirazlar sonuçlanmadan vergiye matrah olmamalı. Diğer
kanunlarla arasındaki istisna/muafiyet ilişkisi kurulmalı. Tarifesi, mali güç
ilkesine göre artan oranlı olmalı, vergi sıçramaları yapılmamalı. Değerlerin
sürekli gözden geçmesi sağlanmalı. Kulanım tarzının dikkate alınması olanakları
araştırılmalı. Ve en önemlisi matrahın belirlenme yöntemi, Kanunda açıkça
yazmalı, bu günkü gibi idarenin sınırsız takdirine terk edilmemeli. Daha pek
çok söylenecek şey var ama ne kadar dikkate alınacak bilmiyorum.
Şimdi ne olacak? Belli değil. Ertelenecek mi,
ertelemeden sonra yapılacak düzenlemelerde yine bu gün için saptanan değerlere
mi itibar olunacak? Bu gün için belirlenmiş değerler gelecek yıl yeniden
değerleme oranı kadar arttırılarak mı uygulanacak belli değil.
Ben hukuken yürürlükteki yasaya bakarım.
7194 sayılı Kanunun değerli konutlar vergisi,
akıbeti belli olmasa da halen yürürlüktedir. Meclisin 7 Ocak’a kadar tatile
girmesi beklenmektedir. Bu tarihe kadar bir kanun teklifinin ortaya çıkacağını
düşünmüyorum. Öte yandan tebligat gelenler için itiraz süresi işlemektedir. Yapılmış
değer tespitlerinin akıbeti de belirsizdir.
Bence, size değer tespitine ilişkin bir yazı
tebliğ edildi ise, yürürlükteki yasaya göre itirazınızı yine yapın. Bir dilekçe
vermekle bir şey kaybetmezsiniz. Bakarsınız kazançlı çıkarsınız.
Vergi planlamasını da unutmayın.