HARCAMALARA ÖZGÜRLÜK

24.07.2018 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 3037 görüntülenme YAZDIR

HARCAMALARA ÖZGÜRLÜK

Dr. A. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi 24.7.2018

Gelir Vergisi Kanunu her bir gelir unsuru için hangi harcamalarin gider kabul edilecegini ayri ayri ve sayma yöntemi ile belirlemistir. Ayni yöntem Kurumlar Vergisi kanununda da benimsenmistir. Ayrica söz konusu Kanunlar, tacirler ve kurumlar için hangi harcamalarin gider yazilamayacagini da belirlemistir.

Bu düzenlemeler her seyden önce bir mantik hatasi içermektedir. Gider yazilabilecek harcamalar sayildiktan sonra, bunun anlami, digerlerinin gider yazilamayacagidir. Veya tam tersini düsünelim. Kanunen kabul edilmeyen harcamalar sayiliyorsa, bunlarin disindakilerin (tabii ki gelirin elde edilmesi, sürdürülmesi veya muhafaza edilmesi amaci ile illiyet bagi olmasi kosulu ile) kanunen kabul edilen giderler olmasi gerekir. Gelinen nokta, gerçek geliri mali güce vergilendirme amacindan uzaklasilmasi sonucunu dogurmustur. Çünkü bu düzenlemeler hem idari anlayisin hem yargi anlayisinin; hem kanunen kabul edilmeyen giderlerin hem de kabul edilmeyenlerin disinda kalsa da kabul edilenler arasinda sayilmayan harcamalarin gider kabul edilmemesi sonucunu dogurmustur. Mali güç ve gerçek safi gelir ilkesinden uzaklasmak konusunda bunlar da yetmemis, baskaca kanunlarda da gider yasaklari getirilmistir. 

Nitekim bu konuda verilmis özelgeler ve yargi kararlari görüsümüzü dogrulamaktadir. (Eski tarihli Kararlar disindaki desem daha dogru olacak gibime geliyor). Örnegin, geçtigimiz günlerde yazdigim; bir alisveris merkezi isleten bir mükellefin AVM’nin çatisindaki kaplama malzemesinin siddetli firtina sonucu koparak AVM’nin önünde bulunan kisiyi yaralamasi dolayisiyla açilmis davada kazazede ve Sirket arasinda imzalanan protokol neticesinde kazazedeye ödenen tazminatin gider yazilamayacagina, bir SMMM’nin Bagimsiz Denetçi sifatini alabilmek için ilgili mevzuat geregi olarak gittigi kursun bedelinin 68. maddede sayilmadigi için gider yazamayacagina, meslek mensubunun yaptirdigi mali sorumluluk sigortasinin primlerinin de meslegin ifasi için yapilmasi zorunlu bir sigorta olmamasi nedeniyle gider yazilamayacagina iliskin görüsler ilk akla gelen örneklerdir. Bu örnekleri kolaylikla çogaltmak mümkündür.

            Vergilerin “mali güç” oraninda ödenecegine iliskin Anayasal ilkenin ötesinde, kazanç vergilerinde vergilendirilecek gelirin özelliklerini belirleyen Gelir Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde yer alan “gelirin gerçek olmasi” ve “gelirin safi olmasi” ilkeleri karsisinda, Kanunla yasaklanmadikça kazancin elde edilmesi ve faaliyetin/kazancin elde edilmesi, korunmasi ve sürdürülmesi için yapilan her türlü harcamanin/giderin matrahtan indirilmesinin asil olmasi gerektigi rahatlikla ifade edilebilir. Bu nedenle, söz konusu illiyet bagi kurulduktan ve kanunla getirilmis bir yasak olmadiktan sonra, her türlü harcamanin / giderin matrahtan indirilmesi gerekir.  Asil olan budur. Bu sebeple indirilecek giderleri düzenleyen maddeler gereksizdir. Kanunda sadece ilkenin; “kazancin / iradin elde edilmesi,  korunmasi ve sürdürülmesi amaci ile arasinda illiyet baginin bulunmasi” hususunun belirtilmesi bence yeterlidir.

Burada illiyet baginin ispatinin kime ait olacagi ayrica tartisilabilir. Iki yol seçilebilir. Birincisi illiyet baginin ispati tamamen mükellefe birakilabilir. Ikinci olarak gider yazilmis harcamanin illiyet baginin varligi, aksi idare tarafindan ileri sürülebilecek bir karine olarak kabul edilebilir.

Yasalarda olmasi gereken, davranisa izin veren hükümler degil, izin vermeyen hükümlerin yer almasidir. Hiçbir yasa haklarin ve özgürlüklerin kullanilmasina izin veren hükümler içermez. Yasalarda bulunmasi gereken, haklarin kötüye kullanimini önleyen veya bir düzen içinde kullanilmasini saglayan veya hakkin kullanimina haksiz müdahaleleri önleyen hükümlerin bulunmasidir. Aksi görüs, nefes almaya izin veren hükmü yasalarda aramaya kadar bizi götürür. Idari ve yargisal yorumda da bu ilkeler dogrultusunda hareket edilmesi gerekir. Bu nedenle gelir ve kurumlar vergisi açisindan kanunen kabul edilmeyen giderlerin yasalarda sayilmasi bence yeterlidir.

Yasada yukarida örnekledigimiz harcamalari gider yazmaya, idari anlayista denildigi gibi olanak veren bir düzenleme yoksa da, söz konusu harcamalarin gider yazilmasina engel her hangi bir yasal düzenleme de yoktur. Bence idari anlayista veya yapilacak yorumlarda, gider yazilabilecek kalemleri belirlerken, izin veren maddelere degil, yasaklayan maddelere bakilmasi gerekir. Bu da izin veren maddeleri gereksiz kilar.

Bu görüsümün, “sikistigimizda idareden özelge alir sorumluluktan kurtuluruz” görüsünde olanlar tarafindan benimsenmeyecegini biliyorum. Ancak hiçbir meslek sirtini idareye dayayarak yükselemez.

Isletmeler ve sorumlu kisileri, illiyet baginin varligi konusunda kendilerine güvendikleri her seyi gider yazabilmelidirler. Bu noktada belki ilk yillarda bazi belirsizlikler yasanabilirse de birkaç yil içinde meslek odalarinin ilke kararlari, denetim raporlari, ihtirazi kayda veya denetime dayali yargi kararlari ile sistem olusur ve nihayetinde gerçek safi kazancin mali güce göre vergilendirme yolunda ilerleme saglanmis olur. Yoksa bu günkü sistemin basarili olmadigi açiktir.