VARLIK BARISI SÜRÜYOR

Dünya Gazetesi / 15.6.2017

Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin 6736 Sayili Kanun’un ihtilafli veya kesinlesmis borçlar ile ilgili kisaca vergi barisi olarak adlandiracagimiz hükümlerinden yararlanma süreleri doldu. Ancak Kanunun “bazi varliklarin millî ekonomiye kazandirilmasi” baslikli ve uygulamada kisaca “varlik barisi” olarak adlandirilan 7. maddesi hükmü halen yararlanmaya açik.  Önce bu madde neler getiriyor kisaca hatirlatalim.

Yurt disinda bulunan para, altin, döviz, menkul kiymet ve diger sermaye piyasasi araçlari bulunan gerçek ve tüzel kisilerin, bu maddedeki hükümler çerçevesinde söz konusu varliklarini Türkiye’ye getirmeleri halinde, Türkiye’de söz konusu varliklara serbestçe tasarruf edebilecekler.

Söz konusu varliklarin defter tutmakla yükümlü mükellefler tarafindan Türkiye’ye getirilmesi halinde bu varliklar, dönem kazancinin tespitinde dikkate alinmaksizin isletmeye dâhil edilebilecek, ayni varliklar vergiye tabi kazancin ve kurumlar için dagitilabilir kazancin tespitinde dikkate alinmaksizin isletmeden de çekilebilecektir.

Sirketlerin kanuni temsilcileri, ortaklari veya vekilleri adina görünen, ancak gerçekte sirketlere ait olan varliklarin da sirketler tarafindan Türkiye’ye anilan madde kapsaminda getirilmesi mümkün bulunmaktadir. 

Bu madde kapsaminda yurt disindan Türkiye’ye getirilen varliklar nedeniyle, madde hükmünden yararlananlar ve bunlarin kanuni temsilcileri hakkinda sirf bu islemin yapilmis olmasindan dolayi ve bu islemden hareket edilerek, hiçbir sekilde vergi incelemesi ve her hangi bir vergi tarhiyati ile herhangi bir arastirma, inceleme, sorusturma veya kovusturma yapilamayacak, vergi cezasi ve idari para cezasi kesilemeyecektir. Kapsama giren varliklarin Türkiye’ye getirilmesi nedeniyle, ithalde alinanlar da dahil olmak üzere her türlü vergi, resim, harç ve fon yönünden herhangi bir inceleme ve tarhiyat yapilamayacak, ceza kesilemeyecektir. Örnegin, yurt disindan getirilen varliklar nedeniyle kisi hakkinda gümrük mevzuati, kambiyo mevzuati veya sermaye piyasasi mevzuati kapsaminda da herhangi bir arastirma, inceleme, sorusturma veya kovusturma söz konusu olmayacaktir.

Yurt disinda bulunan para, altin, döviz, menkul kiymet ve diger sermaye piyasasi araçlari, yurt disinda bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanilan ve 19.8.2016 itibariyla kanuni defterlerde kayitli olan kredilerin en geç 30.6.2017 tarihine kadar kapatilmasinda kullanilabilir. Bu takdirde, defter kayitlarindan düsülmesi kaydiyla, borcun ödenmesinde kullanilan varliklar için Türkiye’ye getirilme sarti aranmayacaktir.

Gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri ayrica, sahip olduklari, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayitlarinda yer almayan para, altin, döviz, menkul kiymet ve diger sermaye piyasasi araçlari ile tasinmazlarini, dönem kazancinin tespitinde dikkate almaksizin kanuni defterlere kaydedebilirler. Bu takdirde, söz konusu varliklar vergiye tabi kazancin ve kurumlar için dagitilabilir kazancin tespitinde dikkate alinmaksizin isletmeden çekilebilir.

6736 sayili Kanunun getirdigi bu olanaklar, 30.6.2017 günü dolmaktadir. Söz konusu madde hükmünden yararlanmak isteyenler açisindan bu tarih önemlidir. Kanunun süreyi uzatma konusunda Bakanlar Kuruluna tanidigi yetki de bu tarihte doldugundan, Kanun degisikligi yapilmadikça bu sürenin Bakanlar Kurulu Karari ile veya Maliye Bakanliginca uzatilmasi da söz konusu degildir.

DÜZELTME 

Sali günü yayimlanan son yazimda; araci finansal kurumlarin düzenleyecegi belgelerle tevsik yükümlülügündeki gelismeleri aktarirken “Ayrica gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsaminda kurulan ticaret borsalarina tescil ettirilerek gerçeklesen satislarina iliskin tahsilat ve ödemelerin de banka, katilim bankalari ve PTT araciligi gerçeklestirilmesi, bir baska deyisle bu kurumlarca düzenlenecek belgelerle tevsik edilmesi zorunlulugu da getirilmistir.” demistim. Cümlenin son kelimesini “kaldirilmistir” seklinde olmasi gerekirken sehven “getirilmistir” seklinde yazmisim. Kisacasi ve dogrusu, 9.6.2017 itibariyle,  gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilere ait ürünlerin satis bedellerine iliskin ödeme ve tahsilatlarin araci finansal kurumlarca düzenlenmis belgelerle tevsik yükümlülügü sonlandirilmistir.