TÜRKÇE
KULLANMA ZORUNLULUGU
Dünya
Gazetesi 18.5.2017
10 Nisan
1926 tarihinde kabul edilerek 22 Nisan 1926 tarihli Resmi Gazete’de, ayni gün
yürürlüge giren çok önemli bir Kanun bulunmaktadir. “Iktisadi Müesseselerde
Mecburi Türkçe Kullanilmasi Hakkinda Kanun” adini tasiyan bu Kanuna göre, “Türk tabiiyetindeki her nevi sirket
ve müesseseler, Türkiye dâhilindeki her nevi muamele, mukavele, muhabere, hesap
ve defterlerini Türkçe tutmaga mecburdurlar.” (md.1).
Bu zorunluluk, yabanci sirket ve
müesseseler için, Türk müesseseleri ile Türkiye uyrugunda olan kisiler ile muhabare,
muamele ve temaslarina ve Devlet kurumlarina ibraz zorunlulugunda bulunduklari
evrak ve defterlerine hasredilmistir.(md.2)
Yine bu Kanuna göre yabanci sirket
ve müesseseler yazisma ve islemlerinde Türkçeden baska bir lisani dahi ayrica kullanabilirlerse
de asil olanin Türkçe oldugunu, sorumlu imzalarin Türkçe metin üzerine atilmasi
gerektigini hükme baglamaktadir. Bu kurala ragmen imza diger lisanla yazilmis
kisim veya nüshanin altina atilmis olsa dahi Türkçesi muteberdir.
Bu düzenlemelere uymamanin yaptirimi
ise Kanunun 4. maddesinde, bu Kanuna aykiri olarak düzenlenmis olan islem ve
belgelerin sirket ve müesseseler lehine dikkate alinmamasi seklinde
belirlenmistir. Kanunun 7. Maddesi ayrica bu Kanuna aykiri hareket edenlerin
yüz günden az olmamak üzere adli para cezasiyla cezalandirilmasini öngörmüstür.
Ayrica
1353 sayili “Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkinda Kanun” uyarinca sirket
ve tüm özel kuruluslarin Türk harflerini kullanmalari, Türk Ticaret Kanununda
(md.66/1) ve Vergi Usul Kanununda (md.215/1) defterlerin Türkçe tutulmasi, zorunlu
kilinmistir.
Her ülkenin kendi milli dilini
ülkesinde hakim kilmak üzere mevzuat düzenlemeleri yapmasi ve aykiri
davranislar için çesitli yaptirimlar öngörmesi dogaldir. Ancak buna ragmen ticari
yasamda bazen kisilere formalite seklinde sunularak da olsa yabanci dilde
sözlesmeler imzalatilabilme veya yabanci sermayeli sirketler sözlesmelerini ve
yazismalarini Türkçe disinda yapabilmektedir. Bu sözlesmeler ise ileride
çesitli sorunlara yol açmaktadir.
Bu sorunlarin en güzel örneklerine
Yargitay Kararlarinda rastlamak mümkündür. Bir olayda birisi bir bankaya,
bankanin Bahreyn subesindeki hesaba, % 24 faizle 1.661.000 lira yatirir. Parayi
yatirirken de kendisine formalite geregi denilerek Ingilizce bir metin
imzalatilir ve Türkçe tercümesi dahi kendisine verilmez. Bu kisi parayi ve faizini çekmeye gittiginde
kendisine, “hesabin açilisinda kendisinin vadeli/spot döviz alim satim
islemleri sözlesmesi imzaladigi, bu sözlesme uyarinca mevduati ile vade
bitiminde döviz alindigini, vade tarihinde döviz kurunun düsük olmasi sebebiyle
dogan zarardan kendisinin sorumlu oldugu ve hesabinda 1.530.824 TL bulundugu”
söylenmistir. Bekledigi faiz gelirinin de ötesinde ana paranin da bir kismindan
olan kisi dogal olarak banka aleyhine dava açmistir.
Yargitay 11. Hukuk Dairesi
E.2009/2051 K.2009/5292 sayi ve 4.5.2009 günlü Kararinda, “Davali bankanin
Bahreyn Subesine gönderilmek üzere Pendik subesinden para yatirildigi, islem
esnasinda davaciya Ingilizce sözlesme imzalatildigi, hesaptan para çekilmek
istenildiginde bankanin bu Ingilizce sözlesmeye dayandigi, 805 sayili Kanunun
–yukariya aktardigimiz- 1 ve 4. maddeleri karsisinda bankanin Türkçe
düzenlenmeyen bu sözlesmelere Davacinin imzasini tasisa dahi dayanamayacagi,
dolayisiyla bankanin Davacinin emir ve talimati olmadan mevduati dövize çevirdigi”
gerekçesi ile hesap sahibinin zararinin bankaca karsilanmasina karar vermistir.
(Kararin tam metni Legal Mali Hukuk Dergisinin Nisan 2010 sayisinda
yayinlanmistir)
Yine bir baska olayda Türkiye’deki
bir Danismanlik Sirketinin, bir AVM ile Ingilizce yaptigi “danismanlik ve
hukuki hizmet sözlesmesine” dayanarak hizmet alacagi dolayisiyla AVM yönetimi
aleyhine açtigi dava, söz konusu 805 sayili Kanuna aykiriligi sebebiyle
reddedilmistir (Yargitay 11. Hukuk Dairesi E.5.5.2015 E.2014/9241K.2015/6367 T.5.5.2015).
Dava AVM’nin erken fesih sebebiyle açilmis olup, Danismanlik Sirketi feshi ihbar süresine
iliskin ücreti ile sözlesme sonuna kadar ödenmesi gereken ücretleri talep
etmistir. Ancak Yargitay Dairesi daha sonra Karar düzeltme asamasinda bu Kararindan
dönmüs, 805 sayili Kanuna aykiriligin ilkesel olarak dogru oldugunu
vurguladiktan sonra hiç olmazsa sözlesmenin fesih tarihine kadar ifa olan
kisimlarinin tespiti, bu kisma tekabül eden ücretin rayiç bedeli üzerinden
belirlenmesi ve alacagin sadece bu kadarlik kismi için kabul karari verilmesi
gerektigine isaret etmistir (Yargitay 11. Hukuk Dairesi E.1.12.2016
E.2015/11036 K.2016/9260 T.1.12.2016) (Karar metni Banka ve Ticaret Hukuku
Dergisinin Mart 2017 sayisinda yayinlanmistir)
Bir sözlesmeyi yabanci dilde
düzenlemek gereken hallerde, Türkçe metni de olusturmak ve imza altina almak,
taraflar arasinda geçerli metin olarak
da Türkçe metnin kabul edildigini sözlesmede vurgulamak zorunludur.