KIRA SÖZLESMELERINDE VERGININ YANSITILMASI
Dünya
Gazetesi 24.1.2017
Bu yazimda
ele alacagim konu aslinda daha önce irdeledigim, ancak hazirlanan sözlesmelerin
özensiz olmasindan kaynaklanan ve sürekli karsimiza çikan bir konu. Bu konuda
çok sayida ihtilafa rastlanilmasi da bu hususun göstergesi. Aslinda sorun,
sadece kira sözlesmeleri ile ilgili degil. Ihale sözlesmelerinden tutun satim
sözlesmelerine kadar pek çok sözlesmede vergi yüklerinin kim tarafindan
karsilanacagina iliskin yorumun nasil yapilacagi sorunu. Ben asagida sorunu
yine kira sözlesmesi baglaminda irdeleyecegim. Fakat ilkeler ve varilan sonuç
tüm sözlesmeler için geçerli. Kira iliskisinde sorun, stopaj ve KDV yükleri
açisindan karsimiza çikmaktadir.
Kira
iliskisi, bazen kiraciya kiracinin vergi sorumlusu statüsünde stopaj yapma
görevini yüklemektedir.
Gelir
Vergisi Kanunu’nun 94. maddesi, kamu idare ve müesseselerini, iktisadi kamu
müesseselerini, sair kurumlari, ticaret sirketlerini, is ortakliklarini,
dernekleri, vakifl ari, dernek ve vakifl arin iktisadi isletmelerini,
kooperatifl eri, yatirim fonu yönetenleri, gerçek gelirlerini beyan etmeye
mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabi ile zirai kazançlarini bilanço
veya zirai isletme hesabi esasina göre tespit eden çiftçileri, hesaben veya
nakden yaptiklari kira ödemelerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine
mahsuben stopaj yapmaya mecbur kilmistir. Kira ödemelerinden bu hüküm geregi
olarak yapilacak stopajin orani, %20’dir.
Ödenen kira
bedeline stopajin nasil uygulanacagi sorusunun yaniti ise, vergi hukukunda
degil, taraflar arasindaki kira sözlesmesi ile olusan özel hukuk
iliskisindedir.
Taraflar
kira sözlesmesinde kararlastirilan tutarin brüt tutar oldugunu vurgulamislarsa,
bu tutar üzerinden stopajin hesaplanmasi, baska deyisle bu tutardan verginin
kesilmesi ve bakiyenin kiraya verene ödenmesi gerekmektedir.
Buna
karsilik taraflar sözlesmede kira bedelinin net oldugunu kararlastirmislar
ve/veya
stopajin kararlastirilan kira bedelinin disinda kiraci tarafindan ayrica
karsilanacagini belirtmislerse, kiracinin önce bu tutari brütlestirmesi ve bu
brüt tutar üzerinden stopaj yapmasi gerekmektedir. Örnegin taraflar sözlesmede
kira bedelini aylik net 1.000 TL. olarak kararlastirmislarsa, kesinti tutarinin
hesabinda bu tutarin brütü olan 1250,- TL’nin esas alinmasi gerekmektedir.
Taraflar arasindaki kira sözlesmesinden, kararlastirilan kira bedelinin net mi,
yoksa brüt mü oldugunun anlasilamadigi hallerde, kararlastirilan bedelin brüt
oldugunun kabulü gerekmektedir. Bu kabulün sonucu ise, stopajin kararlastirilan
bedelin içinden kesilecegi ve kiraya verene kalanin ödenecegidir.
Kira
iliskilerinin ortaya çikardigi bir diger mali yükümlülük ise, katma deger
vergisidir. Bilindigi gibi Katma Deger Vergisi Kanunu 1. maddesinde, Gelir
Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde sayilan mal ve haklarin kiraya verilmesini de
verginin konusuna dahil etmistir. Dolayisiyla, gayrimenkul kiralamalarinin
tamami bu verginin konusu içerisinde kalmaktadir.
Ancak Katma
Deger Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinde, iktisadi isletmelere ait olmayan
gayrimenkullerin kiralanmasi islemleri vergiden istisna edildiginden, sadece
iktisadi isletmelere dahil gayrimenkullerin kiraya verilmesi islemleri katma
deger vergisine tabidir.
Bu verginin
yükümlüsü de, kiraya verendir. Ancak kiraya veren, her zaman bu vergiyi
kiracisina yansitabilir. Verginin yansitilip yansitilmadigi sorununun çözümü
de, yine vergi hukukunda degil, taraflar arasinda kurulu kira iliskisindedir.
Bunu da, yukarida stopaj da oldugu, çesitli ihtimallere göre ayiralim:
Taraflar
arasi kira sözlesmesinde, KDV’nin kiraci tarafindan ayrica ödenecegi sözlesmede
belirtilmisse veya sözlesmede kira bedeli “KDV hariç” ibaresi ile birlikte
belirlenmisse, kiraci kira bedelinin disinda KDV tutari kadar bir meblagi daha
kiraya verene ödemek zorundadir. Burada kiracinin ödeyecegi bu ek meblag,
özünde vergi degil, kira borcunun bir kismidir. Dolayisiyla bu meblagin
ödenmemesi, kiracinin kira borcunun ifasinda temerrüdünü ifade eder. Bunun
müeyyidesi de, Borçlar Kanunu ve Icra Ifl as Kanunu’ndadir.
Buna
karsilik kira sözlesmesinde kira bedelinin KDV dahil tutar olarak
belirlendigine iliskin bir açiklamanin yer almasi veya bu konuda hiçbir
açiklamanin yer almamasi halinde, kira bedelinin KDV tutarini da içerdigini
kabul etmek gerekmektedir. Bu nedenle bu gibi hallerde kiraya veren,
kiracisindan kira bedelinin disinda ayrica bir ödeme talep edemez. Bütün bu
hususlarda önemli olan karsi tarafa sunulan edimin içerigidir. Zira verginin
iliskinin karsi tarafina yansitilmasi, vergi hukukunun degil, borçlar hukukunun
konusudur.
Nitekim
Yargitay’in görüsü de, “taraflar arasinda düzenlenen kira sözlesmesinde katma
deger vergisinin kiraci tarafindan ayrica ödenecegine dair bir hüküm
bulunmadigi hallerde, KDV’den kiraya verenin sorumlu olacagi, bir baska deyisle
KDV’nin kira parasinin içinde oldugunun kabul edilmesinin gerektigi”
yönündedir.
Dolayisiyla;
gerek kira sözlesmelerinin gerek diger sözlesmelerin hazirlanirken, özellikle
vergisel yükümlülükler ile ilgili konularin da dikkate alinmasi ve konularin
bastan açikliga kavusturulmasi, ilerde pek çok anlamsiz ve gereksiz
ihtilaflarin dogmasini bastan önleyecektir.