KIRALANAN
TASINMAZIN SATISINDA KDV
Dr. A. Bumin DOGRUSÖZ
Dünya Gazetesi / 22.8.2017
Kurumlarin tasinmaz satislari ile ilgili olarak iki
ayri vergi Kanunda iki farkli düzenleme yer almistir.
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (KVK) 5/1- e maddesinde kurumlarin,
en az iki tam yil süreyle aktiflerinde yer alan tasinmazlarini satisindan dogan
kazançlarinin %75’lik kismi vergiden istisna edilmistir. Satisin yapildigi
dönemde uygulanan bu istisnadan yararlanma, satis kazancinin istisnadan
yararlanan kisminin bes yil pasifte özel bir fon hesabinda tutulmasi, satis
bedelinin satisi izleyen ikinci takvim yilinin sonuna kadar tahsil edilmesi
gibi bazi kosullara baglanmistir.
Satis bedeli üzerinden hesaplanacak katma deger
vergisine iliskin istisna düzenlemesi ise Katma Deger Vergisi Kanunu’nun (KDVK)
17/4-r maddesinde; “Kurumlarin aktifinde (…), en az iki tam yil süreyle bulunan
istirak hisseleri ile tasinmazlarin satisi suretiyle gerçeklesen devir ve
teslimler ile bankalara borçlu olanlarin ve kefillerinin borçlarina tasinmaz ve
istirak hisselerinin bankalara devir ve teslimleri” seklinde yer
almistir.
Her iki istisnada da anilan Kanun düzenlemeleri,
istisna kapsamindaki kiymetlerin ticaretini yapanlara istisnadan yararlanma
yolunu kapatmistir. Konumuzu tasinmazlar açisindan irdeledigimizden, burada
önem tasiyan nokta tasinmaz ticareti kavramidir. Tasinmaz ticareti, kanaatimize
göre, (Gelir Vergisi Kanunu md. 36’dan hareketle) tasinmaz alim satimi ile
devamli surette ugrasmaktir. Ancak bu grupta yer alanlar, aktiflerinde satis
maksadiyla bulundurmadiklari, örnegin sirket merkezi olarak kullandiklari
tasinmazlar için elbette ki bu istisnalardan yararlanabilirler.
Tasinmaz alim satimiyla ugrasmayip da tasinmaz
kiralamasi faaliyetiyle ugrasanlarin bu faaliyetlerine tahsis ettikleri
tasinmazlari sattiklarinda, söz konusu istisnalardan yararlanip
yararlanamayacaklari ise tartismalidir.
Önce konuyu KVK açisindan ele alalim. Kanunun anilan
maddesi, “tasinmaz ticareti ve kiralanmasiyla ugrasan kurumlarin bu amaçla
ellerinde bulundurduklari degerlerin satisindan elde ettikleri kazançlar
istisna kapsami disindadir.” hükmünü tasimaktadir. Bize göre buradaki
“kiralamayla ugrasma”, bu isi fiilen ve çok sayida yapmayi, bu alandan önemli
ölçüde gelir saglamayi ifade etmektedir. Yani bu istisna sinirlamasinin devreye
girebilmesi için, kiralama isinin fiili ugrasi alani olarak edinilmis olunmasi
gerekmektedir. Buna karsilik idari anlayis aksi yöndedir.
Konu KDV açisindan ele alindiginda ise durum daha da
karmasiklasmaktadir. KDVK’nin 17/4- r maddesinde “istisna kapsamindaki
kiymetlerin ticaretini yapan kurumlarin, bu amaçla aktiflerinde bulundurduklari
tasinmaz ve istirak hisselerinin teslimleri istisna kapsami disindadir” hükmü
yer almaktadir. Dikkat edilirse buradaki yasa hükmünde kiralama faaliyetinden
söz edilmemektedir. Bu hükmün uygulama açiklamasinin yer aldigi KDV Uygulama
Genel Tebligi’nde (II/F-4.16) ise “Istisna kapsamindaki kiymetlerin ticaretini
yapan (tasinmazlarin mutat olarak alim satiminin yapilmasi veya kiraya
verilmesi) kurumlarin, bu amaçla aktiflerinde bulundurduklari tasinmazlarin
tesliminde istisna hükmü uygulanmaz” açiklamasi yer almistir. Bu açiklamanin
parantez içindeki hükmünün “veya kiralama yapanlarin” kismi kanunda yoktur.
Dolayisiyla buradaki “veya kiraya verilmesi” ibaresinin yasal dayanagi
yoktur.
Kiralama isi ile ugrasmanin istisnayi kisitlayici
yönünü vurgulayan bu ibare, KVK’daki istisna düzenlemesinde yer alirken
KDVK’daki istisna düzenlemesinde yer almamistir. KVK’daki düzenleme, kanun
koyucunun kiralama isini tasinmaz ticareti kavrami kapsaminda görmedigini
vurguladigi gibi, ayni zamanda bu kavramdan haberdar oldugunu ve KDVK’ya kasten
yazmadigina da isaret etmektedir. Bu nedenle KVK’daki “kiralama faaliyeti”
ile ilgili düzenlemenin, yorum ve kiyas yolu ile KDVK’ya tasinmasi, hukuken
mümkün degildir.
Bu nedenle kiralama isi ile ugrasan kurumlarin kiraya
verdikleri gayrimenkullerini satmalari halinde de bize göre istisnadan
yararlanabilmeleri gerekmektedir. Dogal
olarak Genel Tebligde ifade bulan idari anlayis, hukuka aykiridir.
Bu arada söz konusu KDV istisnasinin KVK’daki
istisna ile olan baginin, 5281 sayili Kanun’un 33. maddesi ile 1.1.2005 tarihinden
itibaren geçerli olmak üzere kopartilmis oldugu da dikkate alinmasi gereken bir
noktadir. 5281 sayili Kanun sonrasi KDVK’daki istisna, KVK’da düzenlenen
istisnadan bagimsiz, kendi usul ve sartlari olan sürekli bir istisna olarak
düzenlenmistir.
Konuyla ilgili olarak iki farkli Kanunda farkli
düzenlemeler yapan Kanun Koyucu, iradesini açikça ortaya koymus ve
tasinmazlarin kiralanmasi faaliyeti ile ugrasanlarin bu kiymetleri satisinda
istisnadan faydalanip faydalanmayacaklari konusunu iki kanunda farkli
sekillerde düzenleyerek, tasinmaz kiralanmasi faaliyeti ile ugrasanlarin KDV
istisnasindan faydalanmalarina engel bir durum olmadigini net bir sekilde ifade
etmistir. Çok sayidaki ihtilaf da dikkate alinirsa, Maliye Bakanligi’nin KDV
Genel Tebliginin bu konudaki kismini gözden geçirmesinde yarar vardir.