KDV’DE
YENI HAKLAR VE YENI TARTISMALAR (2)
Dr.
A. Bumin DOGRUSÖZ
Dünya
Gazetesi 1.1.2019
Geçen yazimda 7104 sayili Kanunla getirilen,
ancak 1.1.2019 tarihinde yürürlüge girmesi öngörülen üç düzenlemeden
birincisini, yani “izleyen yilda da kullanilabilecek indirim hakkini”
irdelemistim. Diger iki yeni düzenlemeyi de bu yazima birakmistim.
7104 sayili Kanunla KDV Kanunun 29/4 maddesinde yapilan degisiklikle, Vergi Usul
Kanununun 322. maddesine göre degersiz hale gelen alacaklara iliskin hesaplanan
ve beyan edilen KDV’nin, alacagin zarar yazildigi vergilendirme döneminde
indirim konusu yapilabilecegi; su kadar ki Vergi Usul Kanununun 323. maddesine
göre karsilik ayrilmak suretiyle gelir veya kurumlar vergisi matrahinin
tespitinde gider olarak dikkate alinan KDV’nin bu fikra kapsaminda indirim
konusu yapilabilmesi için gelir veya kurumlar vergisi matrahinin tespitinde
gelir olarak dikkate alinmasinin sart oldugu hükme baglanmistir.
Mükellefler tarafindan yapilan mal teslimleri
ve hizmet ifalarina iliskin hesaplanan KDV’nin, bedellerinin tahsil edilip
edilmedigine bakilmaksizin beyan edilerek ödenmesi gerektiginden; yeni
düzenlemeye göre 1.1.2019 tarihinden sonra alacagin degersiz alacak haline
gelmesi durumunda söz konusu mal teslimi veya hizmet ifasina iliskin hesaplanan
KDV’nin indirim konusu yapilmasi mümkün olacaktir. Karsilik ayrilmak suretiyle
gelir veya kurumlar vergisi matrahinin tespitinde daha önce gider olarak
dikkate alinan KDV’nin bu fikra kapsaminda indirim konusu yapilabilmesi için
gelir veya kurumlar vergisi matrahinin tespitinde gelir olarak dikkate alinmasi
gerekmektedir.
Bu düzenlemeyi bir örnekle açiklamak da mümkün. Örnegin, mükellef 2019 yilinda 3 sirkete yaptigi
satislardan dogan 1.000.000 TL ve 180.000 TL KDV’sini tahsil edememis ve bu
alacagi degersiz alacak haline gelmis olsun. Mükellef bu tutar için daha önce süpheli
alacak karsiligi ayirmamis ise, 180.000 TL KDV’yi beyannamesinde indirim konusu
yapacak ve degersiz hale gelen bu alacaga iliskin borçlu mükellef bilgilerini
beyanname eki formda beyan edecektir. Eger mükellef süpheli alacak karsiligi ayirmis
ise, gelir veya kurumlar vergisi matrahinin tespitinde gider olarak dikkate aldigi
bu KDV’yi indirim konusu yapilabilmesi için bu defa gelir veya kurumlar vergisi
açisindan gelir olarak dikkate almasi gerekecektir. Dolayisiyla bir taraftan 180.000
TL KDV gelir yazilirken diger taraftan bu tutar KDV Beyannamesinde indirim
konusu yapilacaktir.
Katma Deger Vergisi Kanununun (30/e) maddesinde ise,
degersiz hale gelen alacaklara iliskin alici tarafindan ödenmeyen KDV’nin,
mükellefin vergiye tabi islemleri üzerinden hesaplanan KDV’den indirilemeyecegi
düzenlemesi getirilmistir. Bu düzenlemenin amaci mükerrer indirimin önüne
geçmektedir. Bu nedenle söz konusu KDV alacagin zarar yazildigi vergilendirme
döneminde satici tarafindan indirim konusu yapilacagindan alici tarafindan
ödenmeyen ve daha önce indirim konusu yapilmis KDV’nin de ayni vergilendirme
döneminde matraha alinarak beyan edilmesi gerekecektir.
Tutarli olmak adina, bu saglanan ikinci
olanakta da, “düzenlemenin yürürlüge
giris tarihi itibariyle alacagin 1.1.2019 tarihinden sonra dogmus olmasi
gerektiginin ileri sürülmesi gerekirdi”, denilebilir. Ancak neyse ki Teblig
taslaginda böyle bir ifadeye rastlamadim. Aslinda burada da böyle bir görüsün
ileri sürülmemesi, indirim hakkinin yürürlügü konusundaki görüsümüzün hakliligini
göstermektedir. Bence burada da alacagin degersiz alacak haline gelmesi
kosullarinin 1.1.2019 tarihinden sonra olusmasinin yeterli sayilmasi gerekir.
1.1.2019’da yürürlüge girecek bir diger önemli
düzenleme de katma deger vergisi iade incelemelerinin en fazla üç ay içinde
bitirilmeleri zorunlulugu konusundadir. Bu zorunluluk 1.1.2019 tarihinden
sonraki vergilendirme dönemlerine iliskin yapilacak incelemelerde uygulanmak
üzere 1/1/2019 tarihinde yürürlüge girecektir. Burada da düzenlemenin yürürlük
tarihinin hangi dönemler için geçerli oldugunun belirtilmesi, buna karsilik
indirim hakkina iliskin düzenlemenin yürürlük tarihi konusunda bu yönde bir
belirleme yapilmamis olmasi da hakliligimizin bir baska göstergesidir.