Vergi yargisinda davadan feragat
Dünya
Gazetesi / 23.06.2016
Idari
Yargilama Usulü Kanunu’nda davadan feragat müessesesi düzenlenmemis, bu konuda
kanunun 31. maddesi ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (HMK) gönderme (atif)
yapilmistir. HMK’nin konumuza iliskin 307. maddesinde feragat, davacinin talep
sonucundan kismen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanimlanmistir.
Ancak bu
müesseselerin Idari Yargilama Usulü Kanunu’nda düzenlenmek yerine HMK’a
gönderme yapilmasi yerinde olmamistir.
Aslinda
davacinin davasindan feragat etme hakki onun dava açma hakkinin dogal bir uzantisidir.
Ancak idarenin yargisal denetiminin gerçeklestirildigi idari yargida, özellikle
dava konusu islem hakkinda bir karara varildiktan sonra temyiz yahut karar
düzeltme asamasinda veyahut islem açikça hukuka aykiri görülüp hakkinda
yürütmeyi durdurma karari verildikten sonra davaciya davasindan vazgeçme
hakkinin taninmasi, yapilmis olan yargisal denetimin geçersiz sayilmasi
sonucunu dogurur. Çünkü idari yargida yargilanan davali degil, idari islemdir
ve dava davacinin haksizliga maruz kalip kalmadiginin denetimi kadar, idarenin
islemi yaparken hukuka uygun davranip davranmadiginin denetimini de
içermektedir. Bu nedenle bu gibi hallerde davadan feragat, hukuka
aykiriligi konusunda kesinlesmemis düzeyde de olsa karar verilmis bir idari
islemin hukuk aleminde varligini sürdürmesine yol açmaktadir.
Örnegin
hakkinda uygulanan cezali tarhiyatin hukuka aykiriligi bir kere mahkeme
asamasinda saptandiktan sonra, davacinin temyiz asamasinda feragati, ayni
zamanda idarenin hukuka aykiri isleminin hukuk aleminde kalmasina muvafakat
etmesi anlamini da dogal olarak tasiyacak ve hukuka aykiri islem davacinin
iradesi ile artik hukuka uygun islem olarak kabul edilecektir.
Bu nedenle
idari yargida davadan feragat, ancak idari yargilama hukukuyla bagdastigi
ölçüde ve özellikle de idari yargi da iptal davalarinin objektifligi ve kamuya
yönelik sonuçlari dikkate alinarak uygulanabilir. Idari Yargida iptal davasi,
kural olarak ilgililerin haklarini ve çikarlarini korumanin yani sira hiç
süphesiz ki, yürütme ve idarenin hukuka uygun davranmasini gerçeklestirmeye
yönelik kamusal düzeni korumayi da amaçlamaktadir. Bu nedenle, feragat
müessesesinin özellikle kamu yararini ilgilendiren konularda yargicin takdir ve
degerlendirmesi çerçevesinde ele alinmasi ve kamu yarari ile bireysel yararlar
bagdastigi ölçüde feragat müessesesi kabul edilmelidir.
Bütün bu
nedenlerle yargi anlayisinda, idare ve vergi mahkemelerinin ve özellikle
islemde hukuka aykiriliklar saptayan yerel mahkeme kararinin temyizi asamasinda
Danistay’in feragati nazara almayarak davaya devam etmesi ve karara baglamasi
gerektigi kabul edilmektedir. Nitekim Danistay’in, yapilan feragati idari
yargilama usulünün özellikleri ve kamu yarari ölçütleri ile irdeleyerek nazara
almadigi ve feragate ragmen davaya devam ederek ihtilafi sonuçlandirdigi pek
çok karari vardir. Bu kararlarda, “idarenin yargisal denetiminin
gerçeklestirildigi idari yargida, davanin karara baglanmasindan sonraki asamada
temyiz veya kararin düzeltilmesi isteminin incelenmesi sirasinda davaciya
davasindan feragat etme hakkinin taninmasinin, yapilmis yargisal denetimin
geçersiz sayilmasi sonucunu doguracagina; bunun da, idarenin faaliyetlerinde
hukuka uygunlugun saglanmasi amaciyla, dolayisiyla kamu yarariyla
bagdasmayacagina” isaret edilmistir. (Örnegin Danistay 10. Daire E.1995/5846
K.1996/6434 T.30.10.1996; Danistay 10. Daire E.1994/62 K.1994/3627; Danistay 6.
Daire E.1994/484 K.1994/1873 T.9.5.1994)
Son
dönemlerin modasi ise, çikarilan mali af kanunlarinin, aftan yararlanmayi
“davadan feragat” kosuluna baglamasidir. Bu gibi feragat hallerinde yarginin
eli-kolu baglanmakta, feragat müessesesine idari yargilama ilkeleri ile
yaklasamamaktadir.
Öte yandan
feragatin bir önemli sonucu da, feragat eden tarafin yargilama giderlerine
katlanmasi ve bu kapsamda durusmali davalarda karsi taraf için “vekâlet ücreti”
ödemeye mahkûm edilmesidir.
Bu nedenle
çikartilan af kanunlarindan hazine, yargilama harçlari ve vekâlet ücreti kadar
menfaat saglamaktadir. Oysa bu sonucu, HMK’ya atifla düzenlenmis feragat
müessesesi içerisinde dogal kabul etmek mümkün degildir. Çünkü bu gibi hallerde
feragat, kisinin haksizligini kabul eden özgür iradesiyle degil, saglanan mali
olanaklardan yararlanma amaciyla zorunlu olarak yapilmaktadir. Aslinda mali af
kanunlarina “feragat” kosulunun konulmasi yanlistir. Bu gibi hallerde af ve
feragat, idari islemin hukuksal denetimden kaçirilmasi sonucunu dogurmaktadir,
içtihat olusumuna da engel olmaktadir.
Bu nedenle
mali af kanunlarinda aftan yararlanmanin “davadan feragat” kosuluna baglanmasi yerine,
isteyenlere davalarina devam etme yolu açik tutulmalidir. Ancak hem af, hem de
dava yolunun kullanilmasi, davadan haksiz çikma halinde, aftan yararlanilarak
ödenen tutarin %10’u kadar haksiz çikma zammi ödenmesi kosuluna baglanabilir.
Nitekim 60’li yillarin mali af kanunlarinda bu yönde düzenlemeler mevcuttur.
Adalet
Bakanligi’nin Idari Yargilama Usulü Kanunu’nda yapilacak degisiklerle ilgili
çalismalar yaptigi su günlerde, bizde bu konuyu gündeme getirelim
istedik.