Kurumlar
Vergisi Yazilari 3 :
EMISYON
PRIMLERI ISTISNASI
Dr.
A. Bumin DOGRUSÖZ
Dünya Gazetesi 11.4.2019
Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) 5/1-ç
bendi ile anonim sirketlerin kuruluslarinda veya sermayelerini artirdiklarinda
çikardiklari paylarin bedelinin itibarî degeri asan kismi kurumlar vergisinden
istisna edilmistir. Bu istisna daha önce eski KVK’da da yer almaktaydi.
Anonim Sirketler kurulusunda veya
sermaye artirimlarinda hisselerini, ana sözlesmelerinde belirtilen itibari degerle
(nominal bedelle) ihraç edilebilecegi gibi, itibari degerlerinin üzerinde bir
bedelle de ihraç edilebilirler. Hisselerin itibari degerinin üzerinde bir
bedelle ihraç edilmesi halinde, ihraç degeri ile itibari deger arasinda olusan
olumlu fark, Vergi Hukukunda emisyon primi (Ticaret Hukukunda agio, Tek Düzen
Hesap Planinda ihraç primi) olarak adlandirilmaktadir. Emisyon primi,
hisselerin ilk ihracinda, bir baska anlatimla hukuk âleminde dogumunda
olusabilen bir primdir (kazançtir). Yoksa, hissedarlarin elinde bulunan hisse
senetlerini veya kurumlarin istiraklerine ait hisse senetlerini, maliyet bedelinin
üzerinde bir bedelle satmalari halinde olusan kazanç, emisyon primi olarak
degerlendirilemez.
Bana göre, bu istisna olmasaydi da,
bu kazanç yine vergiye tabi tutulamazdi. Çünkü kurumlar içinde geçerli olan
Gelir Vergisi Kanununun 38. maddesine göre ticari kazanç; tesebbüsteki öz
sermayenin hesap dönemi sonunda ve basindaki degerler arasindaki müspet
farktir. Ancak kazanç hesaplanirken, dönem içinde isletmeye isletme
sahiplerince ilave edilen degerler nazara alinmaz. Dolayisiyla emisyon primi de
isletmeye ilave edilen bir deger oldugundan kazanç hesaplamasinda dikkate
alinmayacakti.
Anonim sirketlerin hisse senetlerini
itibari kiymetlerinden yüksek bir bedelle ihraç edebilmeleri için, ana sözlesmelerinde
bu konuda bir hüküm bulunmasi veya genel kurul tarafindan bu yönde bir karar
verilmesi gereklidir (T.T.K. md. 347). Kayitli sermaye sistemini seçmis bulunan
sirketlerin de hisse senetlerini ihraç primi içerecek sekilde ihraç etmeleri
mümkündür.
Ticaret Kanunumuza göre, emisyon
primi yedek akçe niteligindedir. Nitekim 519. maddede, "her yil safi karin yüzde besi, ödenmis sermayenin yüzde yirmisine
ulasincaya kadar genel kanuni yedek akçeye ayrilir" denildikten sonra,
belirtilen sinira ulasilsa dahi bu yedek akçelere, "yeni paylarin çikarilmasi dolayisiyla saglanan primin çikarilma
giderleri, itfa karsiliklari, ve hayir amaçli ödemeler için kullanilmamis kismi"nin
eklenecegi hükme baglanmistir.
KVK. 8/1-a maddesinin menkul kiymet
ihraç giderlerinin kurum kazancinin tespitinde gider unsuru olarak nazara
alinacagini açikça hükme baglamasi dolayisiyla, ihraç giderlerinin TTK. md. 519
hükmüne ragmen, kurumlar vergisinin matrahinin tespitinde gider olarak nazara
alinmasi ve emisyon primi istisnasindan yararlanacak tutarin tespitinde ise nazara
alinmamasi gerekmektedir. Ticari bilanço açisindan böyle olmakla birlikte, burada
KVK md. 5/3’de yer alan “vergiden istisna kazançlari elde etmek için yapilan
giderlerin istisna disi kazançlardan indirilemeyecegi”ne iliskin düzenleme
uyarinca yeni paylari ihraç giderlerinin, emisyon primine isabet eden kisminin,
kurum kazancinin tespitinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak kabul ve beyan
edilmesi yerinde olacaktir.
Bu konuda tereddüt yaratan
konulardan biriside, emisyon priminin ve/veya kanuni yedek akçelerin kâr olarak
dagitilip dagitilamayacagi konusudur.
Istisnanin eski KVK’daki seklinde,
önceleri bu istisnadan yararlanabilmek için hisse senetlerinin borsaya kayitli
olmasi ve/veya bu kazancin dagitilmamasi gibi sartlar aranmaktaydi. Ancak yapilan
mevzuat degisiklikleri ile bu kosullar yürürlükten kaldirilmisti. Ancak bu
istisnanin olusturulmasindaki amacin, sirketlerin finansman yapilarini
güçlendirmek oldugu dikkate alindiginda, bu prim gelirlerinin dagitilmamasi
sartinin kaldirilmasi, geçmiste amaca hizmet etmedigi gibi, yeni Kanunda da
aranmamasi yerinde olmamistir.
Mevcut düzenlemeye göre istisna olan
emisyon priminin, dagitilmasi veya sermayeye eklenmesinin istisna uygulamasi üzerinde
bir etkisi yoktur. Dolayisiyla emisyon
primi istisnasindan yararlandirilan (kayitlarda genel kanuni yedek akçe
statüsünde ihraç primi olarak gözüken) tutar, vergi mevzuati açisindan
istenilirse sermayeye eklenebilir, istenirse dagitilabilir. Dagitim konusundaki sinirlamalar vergi
hukukunun disinda, Ticaret Kanunundadir.
Ticaret Kanununa göre emisyon primi
de bir tür kanuni yedek akçe olduguna göre, emisyon priminin dagitilip
dagitilamayacagi sorusunu, kanuni yedek akçelerin dagitilip dagitilamayacagi
seklinde anlamak ve cevaplamak gerekmektedir. Ticaret Kanununa göre, genel kanuni
yedek akçelerin ödenmis sermayenin yarisina kadar olan kismi, sadece geçmis yil
zararlarinin kapatilmasinda, islerin iyi gitmedigi zamanlarda isletmeyi devam
ettirmeye veya issizligin önlenmesine yahut sonuçlarinin hafifletilmesine
elverisli önlemler alinmasinda kullanilabilir. Sirket genel kurulu ancak,
kanuni yedek akçelerin ödenmis sermayenin yarisini asan kismi üzerinde tasarruf
edebilir. Bir baska deyisle genel kurul bu asan kismin dagitilmasina veya
sermayeye eklenmesine karar verebilir. Bu nedenle emisyon priminin dagitilip
dagitilamayacagi sorusunun, kanuni yedek akçe tutarinin ödenmis sermaye ile
karsilastirilmasi sonucu olusacak duruma göre yanitlamak gerekmektedir.
Ancak genel kanuni yedek akçelerin
ödenmis veya çikarilmis sermayenin yarisini asmasi dolayisiyla dagitilacak veya
önce sermayeye eklenip daha sonra sermaye azaltilmasi yoluyla dagitilacak
olursa, kâr dagitimina bagli stopajin yapilip yapilmayacagi da bir baska
sorundur. Bize göre, ortaklar tarafindan isletmeye konulan deger iade
edildiginden, stopaja gerek yoktur. Ancak idari anlayis burada stopajin
yapilmasi gerektigi yönündedir. Bu durumda tek yol, ihtirazi kayitla beyanda
bulunup, yargiya müracaat etmektir.