ELEKTRONIK TEBLIGATIN SORUNLARI -2
Dünya Gazetesi / 18.1.2018
Önceki
iki yazima da konu olan elektronik tebligatin sorunlarina bu yazimda da devam
ediyorum. Önceki yazimda elektronik teblig sisteminde, kisilerin elektronik
tebligatin yapilabilecegi bir elektronik tebligat adresinin varligindan söz
edilemeyecegini, gerek mevzuata dayali, gerek üzerinde tasarruf hakki sahibi
olunarak mail alip göndermeye elverisli bir adresin yokluguna dayali olarak
izah etmistim. Bu güne kadar idarenin tebligat yapabilecegi mail adresini bilen
bir mükellefe rastlamadim.
Kurulan
sistemde Idare, kisileri SMS veya mail yolu ile uyararak, kendi sistemindeki,
merkezi bilgisayarindaki teblig evrakina bakmaya (ittila kesbetmeye) davet etmektedir. (Bu SMS veya mail
tebligat anlamini tasimamaktadir). Yoksa tebligatin yukarida yaptigimiz
açiklamasina uyan sekilde, idarenin sisteminden çikarak, kisilerin tasarruf
alanindaki bir elektronik adrese elektronik ortamda gönderilen / iletilen bir teblig
evraki söz konusu olmamaktadir. Bu noktada da elektronik olarak yapilan
tebligatta geçerlilik sorunu ortaya çikmaktadir. Bir baska anlatimla Idare
“sistemime gel, buradan bak” demektedir. Böylesi bir düzenleme aslinda “idarede teblig”dir. Oysa VUK. md. 93’e
göre, idarede teblig ancak ilgilinin rizasi ile mümkündür. Burada kisinin
kendisinin sisteme girip bakmasini da “idarede teblige rizasi” diye
yorumlayamayiz. Çünkü kisiler bu sisteme zorlama ile, ceza tehdidi ile girmislerdir.
Buradaki
bir baska büyük sorunun, ortada tebligattaki sorunlari denetleyebilecek bir
kurumun (3. sahsin) olmayisi
oldugunu, tebligatla ilgili bir sorun oldugunda mahkemelerin bu konuda yine
idareye müracaat zorunda kalacagini, mahkemelerin bu konuda idarenin sistemi ve
bilgisayarlari üzerinde bilirkisi incelemesi yapmak yoluna kadar gidebilecegini
yazmistim. Nitekim Elektronik Tebligat
Yönetmeligi de elektronik tebligatin kisilerce 3. Sahis konumundaki hizmet
saglayicisindan alinacak mail adreslerine yapilabilecegini hükme baglamaktadir. Oysa bu sistemde, sistemi isletecek,
denetleyecek ve ihtilaflarda hakemlik mevkiinde bulunacak bir üçüncü sahis
yoktur.
Nitekim
uygulamada özellikle ihbarnamelerin elektronik ortamda tebliginde bazen vergi
inceleme raporlarinin eklenmedigini, eksik eklendigini, sonradan eklendigini
görmekteyiz. Bu gibi durumlarda mükellefin hakkini nasil savunacagini kimse
bilmemektedir. Çünkü teblig usulsüzlügünün nasil savunulacagi, mahkemelerin
nasil denetleme yapacagini belirlemek güçtür. Bu hak kayiplarina yol açabilecek
son derece ciddi bir sorundur. Oysa elektronik tebligat öncesinde böyle bir
sorun yoktu. Çünkü teblig zarfindan bu hususun anlasilmasi, tebligle ilgili
sorunlarda hakem mevkiindeki üçüncü sahis PTT’den bilgi alinabiliyordu.
Bu
yazdiklarimizdan elektronik tebligata karsi oldugumuz anlasilmamalidir.
Elbetteki elektronik ortamdaki gelismelerden mali idarede yararlanacak,
gelismeleri sisteme dâhil edecektir. Vergi sisteminin çagdasligi ve basarisi
adina bu zaten zorunludur. Ancak bu yapilirken, elektronik olanaklar ve araçlar
sisteme dâhil edilirken, mükellef hukukunun da dikkate alinmasi, haklarin
gözetilmesi de gereklidir. Zira maksadin sadece vergi toplamak degil, vergiyi
hukuka uygun toplamak olmasi gerekmektedir.
Maliye
Bakanligi ileride ortaya çikabilecek sikinti veya ihtilaflari önceden
çözebilmek adina bu sorunlari gidermek veya açikliga kavusturmak zorundadir.
Bu
konuda ne yapilabilir diye soracak olursaniz bence olmasi gereken, bu konuda
elektronik sistemi, PTT, TÜBITAK veya ODTÜ gibi elverisli olanaklara sahip
kurumlara kurdurup çalistirmak yahut Kayitli Elektronik Posta Sisteminde oldugu
gibi servis saglayici sirketlere izin ve
görev vermek olmalidir. Nitekim basarili
bir sekilde çalisan KEP sisteminde servis saglayicilar; Türk Ticaret Kanunu
kapsamindaki yetkilendirme çerçevesinde sistemi kurmak ve isletmek için kurulan
anonim sirketler veya basvuru yapan ve gerekli kosullari saglayan yetkili
idarelerdir ve bu sirketler veya idareler Tebligat Kanununun hükümlerine göre
elektronik ortamda tebligat yapmaya yetkili kilinmislardir. Bu sistemi
kullananlar, mail alip gönderecekleri tebligat adresi sahipleridirler. Böylesi
bir sistemin olusturulmasi vergi alaninda çalistirilmasi pekâlâ mümkünken, mali
idarenin taraf olarak kendi sitemini kullanmasinin özel bir yarari da
yoktur.
Bu konu ileriye yönelik olarak son derece önemlidir. Zira sistem
önümüzdeki günlerde daha da yayginlasacaktir. Nitekim 7020 sayili Kanunla; Kabahatler
Kanununa göre uygulanacak idari yaptirim kararlarinin da, Maliye Bakanligi tarafindan
V.U. Kanununun 107/A maddesi hükümlerine göre kurulmus elektronik ortamda
teblig edilebilecegi hükme baglanmistir. Ayni Kanunla, Gümrük ve Ticaret
Bakanliginin tebliglerinin, Sosyal Güvenlik Kurumunun da yapacagi tebliglerin
yine Maliye Bakanliginin kurdugu teknik altyapi kullanilarak elektronik ortamda
yapilmasi konusunda bu kurumlara yetki verilmistir. Bu yetkiler de sorunun ve
konunun önemini büyütmektedir.