YENİ
TEBLİGAT YÖNTEMİ : HABERSİZ TEBLİGAT
(Bir
gece ansızın gelebilir)
Dr. A. Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya Gazetesi
3.12.2019
Vergi
Usul Kanununun 93. maddesinde “tebliğ esasları”; “ Tahakkuk fişinin
dışında, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bütün belgeler ve
yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasiyle
ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmiyenlere ise ilan yolu ile tebliğ
edilir” şeklinde hükme bağlandıktan sonra tebliğin, daire veya komisyonda ancak
ilgililerce kabul edilmesi halinde yapılabileceği de belirtilmiştir. Öte yandan
Kanuna sonradan 6009 sayılı Kanunla eklenen (bir fıkrası da 6637 sayılı Kanunla değiştirilen) 107/A maddesinde
ise; “tebliğ yapılacak kimselere,
aktardığımız 93. maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe
elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ
yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Maddede ayrıca Maliye Bakanlığına,
elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurma
veya kurulmuş olanları kullanma, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma
zorunluluğu getirme ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve
elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirleme yetkisi de
verilmiştir.
Maliye
Bakanlığı bu yetkisine dayanarak gerekli alt yapı çalışmalarını tamamlamış,
elektronik tebligat yapılabilecek kişileri belirlemiş, bu konuda yükümlülükleri
27 Ağustos 2015 tarihli Resmi Gazetede yayımladığı 456 sıra no’lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliğiyle ihdas etmiştir.
Anılan Genel Tebliğ ile tebliğe elverişli
elektronik tebligat adreslerinin internet vergi dairesi bünyesinde oluşturulduğu,
Vergi Usul Kanununa göre tebliği gereken elektronik imzalı evrakın, bu sistem kullanılarak
muhatabın bu elektronik tebligat adresine tebliğ edileceği açıklanmıştır.
Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile
imzalanarak, vergi dairesi adına Başkanlık tarafından tebliğ yapılacak
muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecektir. Elektronik tebligat
sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişilecektir. İnternet vergi
dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler
şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine ulaşacaklardır. İnternet vergi
dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme
her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine
erişeceklerdir.
Zorunlu
veya ihtiyari olarak elektronik tebligat sistemine dahil olanların tebligat
adresleri ancak; tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silinmesi (nevi
değişikliği ve birleşme halleri dahil) gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü
veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edilmesi veya mirasçıların
bağlı olunan vergi dairesine başvurması halinde kullanıma kapatılacaktır.
Burada mükellefiyetin sona erdirilmesi, elektronik tebligat adresinin
kapatılması için bir sebep değildir. Bir başka deyişle mükellefiyet sona
erdikten sonra da mükellefe ömür boyu elektronik tebligat yapılabilir.
Vergi
Usul Kanununun md. 107/A gereğince, elektronik imzalı tebliğ evrakı, muhatabın
elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda
tebliğ edilmiş sayılacaktır.
Mükelleflere
bir kolaylık sağlamak amacıyla da, kendilerine elektronik tebligat yapıldığının
kısa mesaj veya bildirecekleri mail adresine de bildirilmesini talep hakkı
tanınmıştır.
Bu
talep, hem medeniyetin bir gereğidir hem de tebligat müessesesinin özünün bir
sonucudur. Kişilere, her gün tebligat adreslerini kontrol yükümlülüğü yüklenemeyeceğinden,
(ki bu tebligat adresleri zaten kendi tasarruflarında olan bir alan değildir,
zira oradan mail alıp gönderemeyeceklerinden sürekli girmeleri de beklenemez) kişilere
kişiye haber vermeden bir tebligat yapılmasının mümkün olmaması gerekir.
Ancak
bu talebin maalesef hiçbir hukuki geçerliliği yoktur. Çünkü bu talebe ne mali
idare ne de yargı itibar etmemektedir.
O
halde şimdi soruyu soralım?
Mükelleflere
sms veya mail adreslerine bildirim gönderilmeksizin tebligat yapılırsa, bu
şekilde bildirimsiz yapılan tebligat süreleri başlatmak anlamında yeterli olur
mu?
Bence
olmaz ve olmaması gerekir. Buna karşılık uygulamada sms veya mail yoluyla
bildirim yapılmaksızın tebligat uygulamasının giderek yaygınlaştığını
görüyoruz.
Mükelleflerin
bu şekilde haberi olmaksızın yapılan tebligatları öğrendiklerinde, tebliğ
olunan işleme karşı açtıkları davalarda ise kendilerine sms veya mail yoluyla
bildirim yapılmadığı yönündeki savunmaları dikkate alınmaksızın, dava süreden
reddedilmektedir. Yargı kararlarında, “bu konuda Vergi Usul Kanununun 107/A
maddesinde hüküm bulunmadığı, bu sebeple sorunun 7201 sayılı Tebligat Kanununa
göre çözümlenmesi gerektiği, bu Kanuna göre çıkartılmış Elektronik Tebligat
Yönetmeliğinin 10. maddesinde sms yoluyla bilgilendirme yapılmamış olmasının
tebligatın ve sürelerin geçerliliğini etkilemeyeceğinin yazılı olduğu”
gerekçesi ile mükelleflere sms veya mail yoluyla bildirim yapılmamış olsa dahi
tebligatın geçerli olduğuna hükmedilmektedir.(Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi
2. Vergi Dava Dairesi E.2019/161 K.2019/601 T.14.5.2019; Konya Bölge İdare
Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi E.2019/157 K.2019/421 T.31.3.2019; Konya Bölge
İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi E.2017/392 K.2017/1404 T.13.11.2017;
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Vergi Dava Dairesi E.2017/1205 K.2017/2108 T.30.11.2017).
Elektronik
Tebligat Kanununda yer alan ve hukuka aykırı olduğu inancında olduğumuz bu
düzenleme Vergi İdaresinin çok hoşuna gitmiş olmalı ki 511 sayılı Genel Tebliğ
ile 456 sayılı Genel Tebliğin 6
numaralı bölümüne aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Kendisine elektronik ortamda tebligat
yapılacak muhatap tarafından elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında
veya daha sonra bildirilen mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine,
kendisine gönderilen tebligata ilişkin bilgilendirme mesajı gönderilebilir.
Bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhataba ulaşmamış olması tebligat
süresini ve geçerliliğini etkilemez.”
Demek
ki, elektronik tebligat yapılana bilgilendirme mesajı, “gönderilebilir”, ama gönderilmesi
zorunlu değildir. Gönderilirse de ulaşıp ulaşmaması da önemli değildir.
Yani,
size ansızın, haberiniz bile olmadan bir tebligat yapılabilir ve siz süreleri
kaçırabilirsiniz. Maalesef hukukumuz bunu doğal karşılamaktadır. Örneğin
elektronik olarak tebliğ edilen defter, belge ibraz talep yazısını fark
etmediğinizde kendinizi asliye ceza hakiminin önünde bulabilirsiniz. (ki
yukarıda örneklediğim kararlardan biri bu şekilde yapılan bir tarhiyatla
ilgilidir.)
İdarenin,
maalesef yargının da hukuka uygun olup olmadığını tartışmadığı bu düzenlemesi,
idarenin elinde korkunç bir araca dönüşebilir. İleride siyasal maksatla bile,
süreleri kaçırttırarak muhalif mükelleflerin hakları ortadan kaldırılabilir,
mülkiyet haklarına tecavüz edilebilir. Bu düzenlemenin süratle gözden
geçirilmesi gerekmektedir.
Şu
aşamada benim bir hukukçu olarak hukuki önerim, her mükellefin yatmadan önce veya
öğlenleri yemekten sonra elektronik tebligat adreslerini kontrol etmeleri.
17.9.2015
günlü yazımda elektronik tebligatla ilgili olarak “umarım bu düzenleme,
mükelleflerde hak kayıplarına yol açmaz” diye yazmıştım. Ve maalesef sistem hak
kayıplarına yol açmaya başladı.
Evet,
idare sms veya mail gönderdiğini atlayabilir. Olabilir. Çözüm burada “sms veya
mail yolu ile bildirimin yapılmadığı hallerde sürelerin ve dava açma tarihinin
tebliği izleyen beşinci günden değil, ıttıaı izleyen beşinci günden itibaren
çalışmaya başlaması”dır. Bu konuda bir düzenlemeye genel tebliğde yer verilirse
sorun çözülür.