EMEKLILERIN
BINA VERGISINDE SIFIR ORAN UYGULAMASI
Dünya Gazetesi / 23.11.2017
Emlâk Vergisi Kanununun 8/2 maddesi ile Bakanlar Kuruluna
“gelirleri münhasiran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarindan aldiklari
ayliktan ibaret bulunanlarin (…),Türkiye sinirlari içinde brüt 200 m²’yi
geçmeyen tek meskeni olmasi (intifa hakkina sahip olunmasi hali dahil) halinde,
bu meskenlerine ait vergi oranini sifira kadar indirme yetkisi verilmistir.
Kanunda ayrica bu hükmün, yukarida belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip
olmalari halinde hisselerine ait kisim hakkinda da uygulanacagi hükme
baglanmistir. Muayyen zamanda dinlenme amaciyla kullanilan meskenler hakkinda
bu hüküm uygulanmaz.
Bakanlar Kuruluna taninan yetkinin vergisin yasalligi
ilkesine aykiriligi tartismalarini simdilik bir kenara birakarak, söz konusu
yetkinin de kullanildigini belirterek sifir oranli vergiden yararlanma halini
irdeleyelim.
Bu olanaktan sadece Türk kanunlarina
göre kurulmus sosyal güvenlik kurumundan aylik alanlar yararlanabilirler. Bu
aylik emekli ayligi olabilecegi gibi vefat etmis baba, es gibi kimseler dolayisiyla
kendisine ölüm ayligi seklinde de olabilir. Hatta hem emekli hem de ölüm ayligi
alanlarda bu olanaktan yararlanabilirler. Ancak yabanci ülkelerin sosyal
güvenlik kurumundan emekli ayligi alanlar bu olanaktan yararlanamazlar.
Bu olanaktan yararlanabilmek için
bir önemli kosul da “gelirin münhasiran sosyal güvenlik ayligindan ibaret”
olmasidir. Baskaca geliri olanlar bu olanaktan yararlanamazlar. Örnegin Sosyal
Güvenlik Kurumundan aylik almakla birlikte ayrica ticari veya serbest meslek
faaliyeti ile ugrasarak gelir elde edenler, kira geliri olanlar, sosyal
güvenlik destek primi ödeyerek ücretli çalismaya devam edenler bu olanaktan
yararlanamazlar.
Buradaki gelirin sadece “sosyal
güvenlik ayligindan ibaret” olmasi kosulunun sinirlari önemlidir. Bunun bir
siniri olmak gerekir. Bu siniri, gelir vergisi konusuna giren gelir seklinde
çizmek yerinde olur. Bir emekliye piyangodan ikramiye çikmasi veya emeklinin
arabasini satmasi halleri de gelirdir. Dul bir emeklinin bir tazminata hak
kazanmasi veya bosandigi esinden nafaka aliyor olmasi, bana göre bu olanaktan
yararlanma kosullarini ihlal etmez.
Hatta emekli, emekli maasini bankada
vadeli mevduat, hazine bonosu almak, fon veya repo islemleri yoluyla da
degerlendirebilir. Bu sekildeki gelirler, menkul sermaye iradi olarak gelir
vergisinin konusuna girmekle birlikte hayatin olagan akisinin getirdigi
gelirlerdir. Bence bunlari ayri düsünmek gerekir. Zaten bu nedenle Maliye
Bakanligi 45 sayili Emlâk Vergisi Genel Tebliginde “geliri münhasiran kanunla kurulan sosyal
güvenlik kurumlarindan aldiklari ayliktan ibaret bulunanlarin elde ettikleri ve
yillik tutari toplami bina vergisi indiriminden yararlanilan yildan bir önceki
yilda geçerli olan Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yazili tarifenin
ikinci gelir diliminde yer alan tutari geçmeyen her türlü menkul sermaye iradi
gelirleri, indirimli (sifir) bina vergisi oranindan yararlanmaya engel teskil
eden gelirler arasinda degerlendirilmeyecektir.” Açiklamasini yapmistir. Bu açiklamaya göre 2017
yilinda brüt menkul sermaye iratlari toplami 30.000 Lirayi geçmeyenler de 23018
yilinda söz konusu olanaktan yararlanabileceklerdir.
Bu olanaktan
yararlanmak isteyenlerin, alani brüt 200 m²’yi geçmeyen tek
meskeninde bizzat oturuyor olmasi gerekmemektedir. Örnegin Istanbul’daki
meskenini ogluna bedelsiz tahsil etmis, kendiside kizinin Izmir’deki dairesinde
oturan veya kendisi kirada oturan baska bir geliri olmayan emekli kisi de bu
olanaktan yararlanabilir. Ancak kendi meskenini kiraya verip, kendisi de kirada
oturan bir emeklinin durumu biraz karisiktir. Bence bu emekli, emekli maasinin
yani sira kira geliri elde ettigi için, baskaca geliri olmama kosulunu ihlal
ettiginden söz konusu olanaktan yararlanamaz. Ancak Maliye Bakanligi 38 sayili
Emlâk Vergisi Genel Tebliginde “sahibi
oldugu konutu tek meskeni kiraya verip, kirada oturanlar da diger sartlari
tasimalari kaydiyla indirimli vergi oranindan faydalanabileceklerdir.”
açiklamasini yapmistir.
Bu konuya gelecek yazimda da devam
edecegim.
Xxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxx
EMEKLILERIN
BINA VERGISINDE SIFIR ORAN UYGULAMASI - 2
Dünya
Gazetesi / 28.11.2017
Geçen yazimda Emlâk Vergisi
Kanununun 8/2 maddesi ile verilen yetkiye istinaden Bakanlar Kurulunca
“gelirleri münhasiran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarindan aldiklari
ayliktan ibaret bulunanlarin (…),Türkiye sinirlari içinde brüt 200 m²’yi
geçmeyen tek mesken”lerine iliskin bina vergisinin sifir oraninda
uygulanmasinin öngörüldügünden bahisle bu olanaktan yararlanma kosullarini
irdelemeye baslamistim. Bu yazimda da kaldigim yerden devam ediyorum.
Tek meskene sahip olma kosulu,
baskaca bir tasinmaza sahip olmama seklinde anlasilmamalidir. Bir emeklinin, mesken
disinda, gelir getirmeyen baskaca bir dükkân, arsa veya araziye sahip olmasi,
kosulun ihlali olarak kabul edilmemektedir. Ancak bu yerlerin kiraya veya
isletmeye verilmesi, gelirin sadece sosyal güvenlik kurumundan alinan aylik
olmasi kosulu ihlal edeceginden, sifir oranli vergi olanagindan yararlanma
kosullari ortadan kalkar.
Tek meskenin yilin belli
dönemlerinde kullanilan yazlik ev, devre mülk, bag veya yayla evi olmasi
halinde, bu meskenler için söz konusu olanaktan yararlanmak mümkün degildir.
Ancak bu tasinmazlarda sürekli oturulmasi, ikâmet edilmesi halinde, diger
kosullarin da varligi halinde sifir vergi olanagindan yine yararlanmak
mümkündür.
Tek meskeni olanin yilin belli
dönemlerinde yararlanilan bir mülke, örnegin bir devre mülke sahip olmasi
durumunda, bu mülkün –yilin tamaminda yararlanilmaya elverisli olmamasi
dolayisiyla - mesken sayilmamasi nedeniyle, tek meskene sahip olma kosulunun
ihlal edilmedigini de kabul etmek gerekmektedir.
Emekli ayligi alanlarin tek meskene
hisseli olarak sahip olmalari durumunda da bu sifir oranli vergi olanagindan
kendi hisseleri için yararlanmalari mümkündür. Bu durumda sifir oranli vergi,
meskenin vergi degerinim hisseye isabet eden kismina uygulanacaktir. Ancak
burada meskenin büyüklügünün 200 m² sinirini asmama kosulunun, hisse nispetine
göre degil, meskenin tamami üzerinden ele alinmasi gerekmektedir. Birden fazla
meskende hisse sahibi olanlarin ise bu olanaktan “tek meskene sahip olma”
kosulu dolayisiyla yararlanmalari mümkün degildir.
Bu olanaktan yararlanmak için kat
mülkiyeti tesis edilmis bina kosulu söz konusu degildir. Bu nedenle
meskenlerini kat irtifaki tapusuyla kullananlar da sifir vergi olanagindan
yararlanabilirler.
Emlâk vergisi mükellefiyeti, intifa
hakki tesis edilen binalarda malikten intifa hakki sahibine geçmektedir. Bu
nedenle intifa hakki sahipleri de aktardigimiz kosullari tasimalari kaydi ile
sifir vergi olanagindan yararlanabilirler.
Bu olanaktan yararlanmak için ilgili
Belediye’ye basili örnekleri belediyelerde bulunan matbu –kosullarin olustuguna
dair- bir taahhütname verilmesi gerekli ve yeterlidir. Bu taahhütnameyi vermis
olanlarin, tekrar vermelerine gerek yoktur. Bu taahütnameye de her hangi bir
belge eklenmesine de gerek yoktur. Çünkü günümüzün elektronik ortaminda
belediyeler zaten SGK veya vergi ve tapu dairesi bilgilerini kontrol ederek
taahhüdün dogrulugunu kontrol olanagina sahiptirler. Beyanin gerçek disiliginin
saptanmasi halinde mükelleften, kayba ugratilan vergi, bir kati cezasi ve
gecikme faizi ile birlikte alinir.
Kosullarin kaybedilmesi halinde,
örnegin yeni bir mesken edinme veya yeniden çalisma yahut siniri asan menkul
sermaye iradi elde etme vb. hallerde, kosullarin yitirildigi yil durumun bir
dilekçe ile belediyeye bildirilmesi gerekmektedir. Bu bildirimi izleyen yildan
itibaren Belediye normal vergi oranina göre vergi tahakkuk ettirecektir.