EĞİTİM
VE SAĞLIK HARCAMA BELGELERİ
Dr.
A. Bumin DOĞRUSÖZ
Dünya
Gazetesi 7.1.2020
Gelir Vergisi
Kanununun 89. maddesinde mükelleflere bazı harcamalarını beyanname üzerinden
düşme hakkı sağlanmıştır. Bu listedeki harcamalardan beyannamelerde en sık
görülen eğitim ve sağlık harcamaları indirimidir. Bu sebeple bu yazımda gelir
vergisi beyannamesinde indirilebilecek eğitim ve sağlık harcamalarını
irdeleyeceğim. Bu konuyu ele almamın bir diğer sebebi de özellikle ücretlilerde
beyanname yükümlülüğünün 7194 sayılı Kanunla genişletilmiş (Bu konuyu ileride
tekrar ele alacağım) olmasıdır. Bu nedenle yıllık beyanname verecek
mükelleflerin, söz konusu harcamalara ilişkin belgelerini yıl başından itibaren
toplayarak saklamaları gereğidir.
Gelir
Vergisi Kanununun 89/2 maddesine göre; gelir vergisi beyannamesi verenler, beyan
ettikleri gelirin %10'unu aşmamak şartıyla, Türkiye'de yaptıkları ve tevsik
ettikleri, kendilerine, eşlerine ve küçük çocuklarına ait eğitim ve sağlık
giderlerini, beyan ettikleri gelirlerinden indirme hakkına sahiptirler. Eğitim
ve sağlık giderleri indiriminin kapsamı, şartları, kanıtlama şekli ve diğer
yönleri halen 20 no.lu Gelir Vergisi Sirkülerine ve bu Sirkülerin atıf yaptığı
255 no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin 4 no.lu bölümüne ve özelgelere göre
yürütülmektedir.
Bu
indirim hakkından, gelirlerini yıllık beyanname ile beyan eden mükellefler
yararlanabilmektedirler. Bu nedenle ticarî, ziraî ve meslekî kazanç sahipleri
yanında, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ve hatta değer artışı
kazançları ile arızî kazançları ve ücretleri dolayısıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi veren mükelleflerin de bu uygulamadan
yararlanması mümkündür.
Buna
karşılık bu uygulamadan vergiye tabi gelir elde eden, ancak geliri istisna
sınırı içinde kalanlar veya gelirleri stopaj yoluyla vergilendirilen ve
beyanname verme hakkı bulunmayanlar yararlanamazlar. Örneğin tek işverenden
ücret geliri elde eden veya gelirleri mevduat faizi ve/veya repo faizlerinden
oluşanlar, kira gelirleri istisna sınırı içinde kalanlar bu indirim hakkından
mahrumdurlar. Bu hususun mükellefler
arasında bir eşitsizlik ve adaletsizlik yarattığı ise açıktır.
Kanunda sadece “eğitim” ve “sağlık”
harcamalarının indirim konusu yapılabileceği vurgulanmıştır. Eğitim
harcamalarına örnek olarak, öğrenciler için, eğitim amacı ile eğitim ve öğretim
kurumlarına, ana okulu, kreş ve dershanelere yapılan ödemeler; sürücü ve müzik
kurslarına ödenenler dâhil, eğitim amaçlı tüm kurs ücretleri; okul servislerine
ve öğrenci yurtlarına ödenen ücretler; eğitim CD'leri, kitap ve kırtasiye
bedelleri ile eğitim araç ve gereçleri için yapılan harcamalar sayılabilir.
Buna karşılık spor kurslarının ücretleri; üniversite ve okullara giriş
hazırlığına yönelik dergiler ile mesleki dergiler hariç gazete ve dergi
bedelleri; müzik âletleri, bilgisayar, eğitim amaçlı olmayan CD ve disket
bedelleri; tiyatro, konser ve sinema giriş ücretleri, yabancı ülkelerdeki
eğitim kurumlarına yapılan ödemeler, okul aile birliği ve okul koruma
derneklerine yapılan bağışlar ve Türkiye'de vergi mükellefi olmayan okullara
ödenen eğitim ücretleri ile Devlet okullarına ödenen harçlar kapsama
girmemektedir.
Bu uygulamada dikkate alınabilecek
sağlık harcamalarına örnek olarak da teşhis ve tedavi amacı ile yapılan her
türlü muayene, tahlil, röntgen, ultrason, tomografi, emar, check-up, ameliyat,
fizik tedavi ve diş tedavisi ücretleri ile özel hastane ücretleri her çeşit
protez, sağlık malzemesi ve tekerlekli sandalye giderleri ile numaralı gözlük
ve lens giderleri; doktor raporuyla alınan cilt sağlığına ilişkin harcamalar
sayılabilir.
Beyannamedeki
kazançtan indirilebilecek olan bu giderlerin, mükellefe, eşine ve küçük çocuklarına
ait olması gerekmektedir. Eşe ait eğitim ve sağlık harcamaları açısından eşin
çalışıyor olup olmamasının ve gelir durumunun önemi yoktur. Eşlerden her
ikisinin de gelir vergisi beyannamesi vermesi durumunda, eşlerden her biri
beyan ettikleri gelirin %10'u ile sınırlı şekilde eğitim ve sağlık
harcamalarını indirebilirler. Ancak aynı harcamanın her iki eşin beyanında da mükerrer
olarak dikkate alınmaması gerekir. “Küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte
oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler
ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar
dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları ifade
etmektedir.
Bu
harcamaların beyannamede indirim konusu yapılabilmesi için Türkiye'de yapılması
şarttır. Bu nedenle Türkiye gümrük bölgesi dışı sayılan yerlerde, örneğin
gümrüksüz satış mağazalarında (Free-shop) yapılan harcamalar kapsam dışındadır.
Aynı şekilde Kıbrıs'ta yapılan harcamalar da kapsama girmez. Bedeli bankalar
aracılığı ile transfer edilmek suretiyle dışarıdan posta ile veya başka şekilde
getirtilen ilâç ve kitaplara ilişkin giderlerin de indirimden yararlanması
mümkün değildir. Ancak bu malların Türkiye’ye bir ithalatçı tarafından
getirtilmesi ve ondan satın alınması halinde, bu uygulanamadan yararlanmak
mümkündür.
Öte
yandan bu harcamaların fatura, serbest meslek makbuzu, parakende satış fişi,
yazar kasa fişi gibi bir belge ile kanıtlanması gerekmektedir. Ancak bu
belgelerin beyannameye eklenmesi gerekmemekle birlikte elektronik beyannamede
bu harcama belgelerinin listelenmesi talep edilmektedir. Öte yandan söz konusu
belgelerin zamanaşımı süresince ibrazı istenildiğinde ibraz edilmek üzere
saklanması gerekmektedir.
Bu
madde kapsamında söz konusu harcamalar için yapılacak indirim miktarı ise,
beyan edilen gelirin % 10’u ile sınırlandırılmıştır.