VARLIK BARISINDA SON DURUM

04.08.2016 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 4190 görüntülenme YAZDIR

Varlik barisinda son durum

Dr. Bumin DOGRUSÖZ

Dünya Gazetesi / 04.08.2016

 “Yatirim Ortaminin Iyilestirilmesi Amaciyla Bazi Kanunlarda Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Tasarisi”nda yer alan (Tasaridaki düzenlemeyi daha önce 28.6.2016 günlü yazimda irdelemistim), ancak kanunlasma asamasinda metinden çikartilarak “Bazi Alacaklarin Yeniden Yapilandirilmasina Iliskin Kanun Teklifi”ne alinan Varlik Barisi müeesesesini, Teklifin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüsülerek kabul edildigi sekli ile bu yazimda, tasari ve teklif metinlerini de karsilastirarak aktarmaya çalisacagim.

Gerçek ve tüzel kisiler yurt disinda bulunan para, döviz, altin, menkul kiymet veya sermaye piyasasi araçlarini, kanunun yayim tarihi itibariyle sahip olduklari gemi, yat ve diger su araçlarini, 31.12.2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirmeleri halinde bunlara serbestçe tasarruf edebileceklerdir. Tasariya göre, yurt disindan getirilebilecek varliklar arasindan tasinmazlar çikartilmis (zaten ben de yazimda tasinmaz nasil getirilecek diye sormus ve elestirmistim), yerine gemi, yat ve diger su araçlari eklenmistir. Bu sekilde Türkiye’ye getirilip sicil veya kütüge kaydettirilecek deniz araçlari için ithalde alinan vergiler dahil, her hangi bir vergileme yapilmayacaktir. Ancak Türkiye’deki sicil harçlarinin yurt disi sicil harçlarina göre yüksekligi ve özellikle 2. Sicile iliskin vergi sikintilari nazara alinirsa, buradan birkaç küçük tekne veya yat disinda bir sey beklememek gerekir. 

Tasaridaki metinde Türkiye’ye getirilecek varliklarin nerelere beyan edilecegi veya bildirilecegi belirlenmis iken Teklifteki metinde bu hususlari belirleme yetkisi Maliye Bakanligina birakilmistir. Öte yandan Türkiye’ye getirilecek söz konusu varliklarla ilgili Tasari metninde yer alan, “bu kiymet veya degerlerle ilgili vergi incelemesi yapilmayacagi, kambiyo mevzuatina göre inceleme söz konusu olmayacagina, gümrük mevzuati veya kaçakçilikla mücadele mevzuati uyarinca yahut Türk Ceza Kanunu’na (Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinden kaynaklanan suç gelirini aklama açisindan) göre sorusturma yapilamayacagina” iliskin ibare teklif metninde yer almamistir. Teklif metninde sadece, “hiçbir sekilde vergi incelemesi ve vergi tarhiyati ile her hangi bir arastirma, inceleme, sorusturma veya kovusturma yapilmaz, vergi cezasi ve idari para cezalari kesilmez” ibaresine yer verilmistir. Sanki burada, Türkiye’ye bu varliklari getirenlere saglanan yasal güvence, vergi disi mevzuat kümeleri açisindan biraz zayiflatilmistir. Yurda getirilen bu tutarlar üzerinden her hangi bir vergi ödenmesi söz konusu olmayacaktir. 

Bu kiymetler veya degerlerden, para, altin veya döviz için kanunun yayimi tarihinde veya beyan/bildirim tarihinde yurt disinda mevcut oldugunu tevsik zorunlulugu da maddede yine yoktur. Bu nedenle Tasari, bir miktar dövizin (örnegin kayit disi hasilati) yurt disina götürülüp, sonra getirilmesine yol açma ihtimali yine vardir. 

Teklif metnine göre, tasaridaki gibi, “gerçek ve tüzel kisiler bu fikrada sayilan –yukarida aktardigim- varliklari, diger kisilerin nam veya hesabina da getirebilirler”. Yani Ahmet Bey’in parasi X sirketi adina beyan edilebilecek veya X sirketi yurt disinda kayit disi biraktigi ihracat bedelini patron Ahmet Bey adina beyan edilebilecek. 

1.1.2016 tarihine kadar Türkiye’ye getirilmesi gereken tutarlar, bir sirket tarafindan veya bir sirket adina beyan edilerek sirketin defterlerine kaydedilirse ve kanunun yürürlüge giris tarihinde mevcut yurt disi kredilerin ödenmesinde kullanirsa, dogal olarak ülkeye getirme zorunlulugu da söz konusu olmayacaktir. 

Sirketlerin bu beyan ettikleri tutarlari kayda almalari da ihtiyaridir. Çünkü teklifte, tasaridakine benzer sekilde, beyan ve bildirim konusu tutarlar için “isletmeye dahil edilebileceginden” söz edilmektedir. Bu ifade “isletmeye dahil ederler”den farklidir, ihtiyarilik ihdas edilmektedir. Isletmeye dahil edilmeme olanaginin sonucu olarak, dahil edilse de de, “dönem kazancinin tespitinde dikkate alinmayacaktir”. Yani vergiye tabi degildir. Kurumlarca beyan edilen tutarlar, defterlere kaydedilmekle birlikte isletmeden çekilirse, kâr dagitimi sayilmayacaktir ve bu kar dagitimi üzerinden stopaj veya yillik gelir vergisi tarh edilmeyecektir. 

Yani, bahsettigimiz (X) AS, yurt disinda elde ettigi ve kayitlarinda gözükmeyen, patron Ahmet Bey’in yurt disi banka hesabindaki kayit disi hasilatini, sirket olarak beyan eder ve kâr diye dagitirsa hiç vergi ödemeyecektir. Ahmet Bey’in ise vergisiz aldigi kâr payini bir sonraki varlik barisi hayali ile yine yurt disina götürme ihtimali de yine pek yüksektir. Bu tip senaryo çoktur. Bunlari önleyecek hiçbir düzenleme tasarida yoktur. Beyan edilen veya bildirilen tutarlarin ileride baska konularda yapilacak vergi incelemeleri için bir koruyucu kalkan görevi, Taslakda öngörülmemistir. Yani bu tutarlarin ileride baskaca konularda bulunacak matrah farklari üzerinden tarh edilecek vergiler açisindan bir avantaji olmayacaktir. Yeni varlik barisi, eskilerinden bu yönden ayrilmaktadir. Ancak önceki uygulamadan farkli olarak kanun, mükelleflere vergi kalkani olarak, “matrah artirimi” müessesesini sunmaktadir. 

Teklifin, tasari metnine nazaran bir önemli farki da, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine, yurt içindeki para, altin, döviz ve menkul kiymetleri ile tasinmazlarini vergisiz olarak kayda alma olanagini saglamasidir.