KIRA GELIRLERINDEN KREDI FAIZININ INDIRILMESI

04.04.2017 Dr. Bumin DOGRUSÖZ - 2997 görüntülenme YAZDIR

KIRA GELIRLERINDEN KREDI FAIZININ INDIRILMESI

Dünya Gazetesi / 6.4.2017

Günümüzde konut ediniminde yaygin olan yöntem, kredi ile satin almak seklinde karsimiza çikmaktadir. Hele kredi vadelerinin uzunlugu, zaman zaman faiz oranlarindaki düsme, adeta yöntemin tesviki olarak karsimiza çikmaktadir. Bu yolla konut alanlarin bir bölümü, konutu kendisi için kullanmakla birlikte, bir bölümü de kredinin geri ödenmesine katkisini dikkate alarak kiraya vermeyi tercih etmektedir. Tasarruf veya spekülatif amaçli konut edinenlerin büyük bölümü ise kredi ile aldigi konutu kiraya vermektedir.

Bu sekilde edinilen konutlarin kiraya verilmesi halinde, ödenen kredi faizlerinin ve kredinin dövizle alinmasi halinde ödenen kur farklarinin, kira gelirinden indirilip indirilemeyecegini bu yazimizda irdelemek istiyoruz.

Konumuza iliskin olarak Gelir Vergisi Kanununun 72. maddesinde, "Gayrimenkul sermaye iratlarinda, gayrisafi hâsilat, 70 inci maddede yazili mal ve haklarin kiraya verilmesinden bir takvim yili içinde o yila veya geçmis yillara ait olarak nakden veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutaridir." denilmis, 71. maddesinde ise gayrimenkul sermaye iradinda safi iratin, gayrisafi hâsilattan iradin saglanmasi ve idamesi için yapilan giderler indirildikten sonra kalan olumlu fark oldugu hüküm altina alinmistir.

Bilindigi gibi kira gelirlerinin vergilendirilmesinde mükellefler, gerçek gider yöntemi ile götürü yöntemi arasinda bir tercih hakkina sahiptir. Konut ediniminde kullanilan krediye iliskin faizin veya kur farklarinin düsülebilmesi, sadece gerçek gider yöntemini tercih edenler için söz konusudur. Bu yöntem tercih edilse bile ana para geri ödemelerinin gider olarak dikkate alinmasi söz konusu olamaz (Ana para ödemeleri maliyet unsuru olarak amortismana tabi tutusarak amortisman gideri seklinde düsülebilir)

 Gerçek gider yöntemi ile ilgili olarak anilan Kanunun 74. maddesinde, "Safi iradin bulunmasi için, 21. maddeye göre istisna edilen gayrisafi hâsilata isabet edenler hariç olmak üzere gayrisafi hâsilattan asagida yazili giderler indirilir” denildikten sonra “Kiraya verilen mal ve haklar dolayisiyla yapilan ve bunlara sarf olunan borçlarin faizleri”nin indirilebilecegi hükme baglanmistir.

            Bu düzenlemeler uyarinca, konut ediniminde kullanilan kredilerin faizlerinin, söz konusu konutun kiraya verilmesi halinde kira gelirinden indirilmesi –istisnaya tekabül eden kisim hariç olmak üzere- mümkündür.

            Krediyi sadece bankadan degil, katilim bankalarindan da kullanmak mümkündür. Katilim bankalarindan kredi kullananlarin ise kredi geri ödeme bildirimi listesinde faiz yerine gösterilen kâr payi seklindeki ödemelerini gider olarak dikkate alarak düsmeleri olanaklidir.

            Söz konusu kredinin konut kredisi olup olmadigi da önemli degildir. Zira kisiler faiz ve sair masraflari dolayisiyla farkli türlerde (örnegin tüketici kredisi veya ticari kredi gibi) kullanmayi da tercih edebilirler. Burada önemli olan, kullanilan kredi ile konut alimi arasindaki illiyet bagini ispattir.

            Yukarida kredi anapara ödemelerinin kira gelirinden dogrudan düsülemeyecegini vurgulamistim. Döviz kredilerinde anapara taksitlerine iliskin kur farklarinin da gider olarak dikkate alinmasi söz konusu olmaz. Söz konusu anapara taksitine iliskin ödenen kur farklarinin iktisap edilen gayrimenkulün maliyetine eklenmesi suretiyle bulunan yeni deger üzerinden hesaplanan amortisman tutarinin kira gelirinden indirim konusu yapilmasi mümkündür.

            Mükellefin düsebilecegi faiz miktari, söz konusu tasinmazdan elde ettigi kira geliri ile sinirli degildir. Dolayisiyla mükellef faiz giderini, kredi ile edindigi tasinmazinki ile birlikte elde ettigi toplam tasinmaz kira gelirlerinden indirebilir.